Piyasa, Merkez Bankası'ndan haziranda ne bekliyor?
Spinn Danışmanlık kurucu ortağı, ekonomist Özlem Derici Şengül, döviz piyasasındaki tırmanışın nedenlerini, Merkez Bankası'nın müdahale için attığı adımları ve 7 Haziran'daki yeni toplantıya ilişkin beklentileri RS FM'de değerlendirdi.
Dolar ve eurodaki rekor seviyelerde hem iç hem dış faktörlerin etkili olduğunun altını çizen Özlem Derici Şengül, Merkez Bankası'nın çekimser tavrı ve piyasa ile iletişim kurmaması, erken seçim kararıyla birlikte verilen mali teşviklerin oluşturduğu 'bütçe disiplininden sapılıyor' endişesi ve ABD Merkez Bankası'nın tansiyonu yükselterek, kurda şok etkisi yaptığını söyledi.
Bu süreçte TCMB'nin aksiyon almaması sonucunda bu sarmalın büyüdüğüne işaret eden Şengül, Merkez'in piyasanın gerisinde kaldığını belirtti:
"Bir önceki toplantıda 75 baz puanlık faiz artışı yaptı. Halbuki o zaman 100-150 baz puanlık bir artış söz konusu olsaydı kur buralara gelmeyebilirdi. Piyasa faizleri şu anda 16.5 — 17, kredi tarafında yüzde 19 civarında. Geç Likidite Penceresi ise 16.50. Eğer piyasayı fonladığı faiz, mevcutun gerisindeyse piyasaya yeterince kuvvetli mesaj verilmemiş olur. Bu durumda enflasyonu düşürücü mekanizma çalışamaz, ayrıca piyasa 'Merkez Bankası bağımsızlığını hala tesis edebilmiş değil' diyerek zaten yönlendirmeye uymaz, kendi fiyatlamasını gerçekleştirir."
7 Haziran'ı işaret eden ekonomist Özlem Derici Şengül, enflasyonla mücadele ve finansal istikrar için Merkez Bankası'nın kuvvetli bir adım atarak, faizleri daha yüksek seviyeye çıkartması gerektiğini söyledi.
Şengül, mevcut piyasa faizlerinin yüzde 16-17, kredilerde 19 seviyesinde olduğunu anımsatarak, anlamlı bir sıkılaştırma için Merkez'in faizi 200-300 baz puan daha yukarı çıkarması gerektiğini ifade etti, "Faizin yüzde 19.5-20'yi bulması lazım ki dövizdeki yükseliş dursun" dedi.
Şengül, 7 Haziran toplantısı için piyadaki beklentinin 150-200 baz puanlık bir artırım olduğunu da sözlerine ekledi.
Özlem Derici Şengül'e göre Merkez Bankası'nın en büyük silahı iletişim.
Faiz dışı enstrümanları yavaş yavaş kullanıyor olsa da yetersiz kaldığını belirten Şengül, iletişimin önemine vurgu yaptı:
"Bir merkez bankasının en kuvvetlli silahı olan iletişimi çok daha aktif kullanması gerekiyor. Çünkü piyasanın derdi, Merkez'in ne yapacağını öngörememek. Bunu giderecek şey de yetkililerin ne yapacaklarını, ne tür önlemler alabileceklerini ve gerekirse kuvvetli adımlar atabileceklerine dair piyasayı ikna etmeleri. Cumhurbaşkanı, başbakan, ekonomi yönetimi konuşuyor ancak Merkez Bankası Başkanı konuşmuyor. Yapılması gereken en önemli şey; bir politika aracı olarak iletişimi kullanmak."
Özlem Derici Şengül, Merkez Bankası'nın bağımsızlığının tartışılmasının piyasayı olumsuz etkilediğini hatırlatarak, hükümetin genel duruşuna bakıldığında 'Merkez, gerekeni yapacaktır' söyleminin innadırıcılığını yitirdiğini savundu.
Faiz hassasiyetiyle ilgili Merkez Bankası'na müdahalede bulunulduğu zaman ortaya; 'Bu hükümet faize tamamen karşı, onun için enflasyonu da feda edebilir' gibi bir algı çıktığını kaydeden Şengül, bu durumda Merkez'in güvenilirliğinin yara aldığını söyledi.
Ayrıca Şengül, kurdaki sakinleşmenin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Merkez Bankası'nın bağımsızlığına saygılıyız' mesajının ardından yaşandığına da dikkat çekti.