ABD'den ithal edilen ceviz, badem gibi ürünlere ek gümrük vergisi konulmasıyla birlikte bu ürünlerin Türkiye'deki fiyatının yükselebileceğine de dikkat çeken Sezer, Türkiye'nin ABD'ye misillemesinin ilişkilerde büyük bir sıkıntıya yol açmayacağını söyledi.
ABD'NİN ÇELİK VE ALÜMİNYUMA EK VERGİ KARARINA TÜRKİYE'DEN KARŞI ADIM
ABD Başkanı Donald Trump, Mart ayında ABD'nin ithal ettiği çeliğe yüzde 25, alüminyuma yüzde 10 gümrük vergisi getirilmesi kararını almış, Türkiye gümrükten muaf ülkeler arasına alınmamıştı.
Böylelikle, eğer iki ülke anlaşmaya varamazsa, Türkiye bildirimde bulunduğu 22 ürünün Türkiye'ye ihracatından yaklaşık 260 milyon dolar gümrük vergisi alacak. Bu kapsamda Türkiye, ithalatı yaklaşık 1.8 milyar dolar seviyesinde bulunan ABD menşeli kömür, kağıt, ceviz-badem, tütün, çeltik, viski, otomobil, kozmetik, makine teçhizat ve petro-kimya ürünlerinde aynı şekilde 266.5 milyon dolar vergi yükü oluşturacak karşı tedbir uygulayacak.
Öte yandan, Avrupa Birliği, Rusya, Hindistan ve Japonya'nın da ABD'ye karşı DTÖ'ye benzer bildirimlerde bulunduğu bilgisi alındı.
Türkiye'nin bu kararını Sputnik'e yorumlayan Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği'nde Ticaret Ataşeliği görevi de yapmış olan Aydın Sezer, ABD'nin çelik ve alüminyuma ek gümrük vergisi getirme girişiminin geçtiğimiz yıla dayandığını ifade ederek "Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında ABD'nin Türkiye çıkışlı çelik ve alüminyum için anti damping soruşturması çerçevesinde ek gümrük vergisi alınacağı açıklanmıştı. Türkiye de bunu öncelikle ABD nezdinde yaptığı girişimlerle iptal etmeye çalıştı, daha sonra 13 Temmuz 2017'de bu konuyu DTÖ'ye şikâyet olarak ilettik. DTÖ'ye şikayetin aslında pratik bir anlamı yok, çok uzun, teknik bir süreç. Bunun zaman alacağı dikkate alınmış olmalı ki ya da ABD'nin geri adım atacağı öngörülmüş olmalı ki 22 üründe bize karşı tedbir uygulama konusunu gündeme getirdik. Biz bunu DTÖ'ye bildirmekle daha önceki müracaata istinaden Türkiye'nin kendi iradesi ile aldığı bir karar olarak bildiriyoruz" dedi.
'CEVİZ, BADEM GİBİ ÜRÜNLER İÇ PİYASADA PAHALANABİLİR'
Türkiye'nin bu kararı, ABD'nin çelik ve alüminyum kararına benzer şekilde siyasi olarak aldığını ifade eden Sezer, "Ben bu kararın aslında politik olarak alındığını düşünüyorum. Türkiye'nin uluslararası ticarette mutat olduğu üzere siyasi açıdan bir misillemesi olarak değerlendirilebileceğini düşünüyorum" dedi.
'ABD'NİN KARARI SİYASİ BİR KARARDI, TÜRKİYE DE BUNA SİYASİ BİR CEVAP VERDİ'
'TÜRKİYE'NİN ADIMI, İLİŞKİLERDE BÜYÜK BİR SIKINTIYA YOL AÇMAZ'
Türkiye'nin ABD'ye misillemesinin iki ülke ilişkilerini nasıl etkileyeceğini de yorumlayan Sezer, "Bugünkü Türkiye-ABD ilişkilerinin geldiği boyut ve gündemdeki Suriye, Rusya'dan alınan S-400'ler, Reza Zarrab meselesi gibi konular arasında bu konunun bir detay olarak kalacağını, ABD-Türkiye ilişkilerinde büyük bir sıkıntıya yol açacağını düşünmüyorum" dedi.