Partilerin milletvekilleri aday listeleri kesinleşti. Hemen hiçbir partide yüzde 100 beklenen isimler listede yer almadı. Bu da başta CHP olmak üzere birçok partide sıkıntıların yüksek sesle konuşulmasına neden oldu. Gazeteci Gürkan Hacır, Seyr-i Sabah programına yaptığı değerlendirmelerde farklı tarzda bir seçime gidildiği için bazı isimlerin listeye alınmasının doğru olduğunu söylerken içinde sıkıntılar olan tek partinin AK Parti olmadığını diye getirdi:
"Tam olarak AK Parti'deki değişiklikler, yaşanan gerilimler ve çatlaklar basın aracılığıyla kamuoyuna yansımıyor. Yansısa bile önemsiz bir olay ‘Bizim büyük davamız var' gibi geçiştiriliyor. Benzer durum CHP'de olursa büyük çatlak ve kriz mi oluyor deniyor.
Milletvekili adayları arasında Bülent Arınç'ın oğlundan daha ilginç örnekler çıkacağına eminim. Şamil Tayyar'ın ‘Ben dururken bunlar kim?' diyeceği başka örnekler de olacaktır. AK Parti'de sorgulama kültürü ne yazık ki yerleşmemiş. İtiraz edemiyor, konuşamıyorsunuz. Konuşursanız partiden ‘hain' damgasıyla atılırsınız. Emin olun AK Parti'nin içi kazan gibi kaynıyor. Bunu gazeteci ve milletvekillerinden izliyoruz. O tartışmaların onda biri başka bir partide olsa manşetler onlarla süslenir. Nasıl oluyorsa bunlara sünger çekiliyor. Şöyle bir seçime gidiyoruz: AK Parti'nin 2002'den beri kazanmasının nedeni şuydu: Aşkın temsil durumu vardı yani aldığınız oydan daha fazla sandalyeye sahip olma. Yüzde 10 barajı ve D'Hondt sisteminin getirisi bu. 2002 yılında yüzde 34 oyla yüzde 67 temsiliyete sahip oldular. Bu 2018 yılına kadar devam etti. AK Parti aslında bugüne kadar aldığı oydan yüksek temsiliyet alırken bu sene ittifak senesi. Bu durum artık geçerli olmayacak.
Bu sene Saadet Partisi'nin bir oyu bile boşa gitmeyecek. Herkesin oyu parlamentoya yansıyacak. Böyle olunca AK Parti'nin oyu ne kadar kendini korursa korusun parlamentoda çoğunluğu elde edemeyecek. AK Parti parlamentoda sürükleyecek adaylar peşinde. Bir Recep Akdağ gibi, Fikri Işık gibi Mevlüt Çavuşoğlu, Veysel Eroğlu gibi adayları yazarak arkasından insanları sürüklemesini sağlamayı hedefledi. Ama ne olursa olsun ortak payda parlamentoda çoğunluğu alamayacaklar.
İttifak önerisi MHP'den geldi. İttifakla beraber yüzde 10 barajı otomatik olarak ortadan kalktı. İrili ufaklı partilerin bir araya gelmesi böylece sağlandı. Böylece sıfır baraj ittifakı oluştu. Demokrasi tam olarak yerini buluyor. Çok partili rejime geçtiğimiz 1946 yılından bu yana ilk kez halkın oyunun tam olarak sandığa yansıyacağı bir seçime gidiyoruz. Bunu propaganda imkanlarını ve seçimde yaşanacakları dikkate almadan söylüyorum.
Devlet Bahçeli'nin benim için attığı Tweet bir talihsizliktir. Benim söylediğim Fatih Altaylı'nın 'Teke Tek' programında söylediğim sözlerdi. MHP'nin oylarının güneydoğuda yükseleceğini söylemek saflık olur. Bahçeli'nin bizi hedef alan ifadelerini şık bulmadım.
Muharrem İnce, ulusalcı görüşleriyle bilinir. Ama seçimde iki enteresan hamle yaptı: Muharrem İnce seçim sathına girdiğinde bölge halkına sıcak mesaj vererek oradaki oylara talip oldu. Seçimlerin ikinci tura kalması durumunda kimsenin aklında şüphe bırakmayacak şekilde en önemli aday oldu. Bunu hamleleriyle yaptı."