45'E KARŞI 54 OYLA ONAYLANDI
100 üyesi bulunan Senato'nun Genel Kurulu'nda yapılan oylamada 45 'hayır' oyuna karşılık 54 'eve't oyu alan eski CIA ajanı Gina Haspel, CIA'in ilk kadın direktörü olarak görev yapacak.
CIA'de 33 yıl görev yapan ve halen teşkilatın direktörlüğünü vekaleten yürüten 61 yaşındaki Haspel'in kısa süre içinde yemin ederek görevine başlaması bekleniyor.
Gina Haspel, uzun süren oturumların sonunda dün Senato İstihbarat Komitesi'nde yeterli sayıda oy alarak Genel Kurul'da oylanmaya hak kazanmıştı.
Eski CIA Direktörü Mike Pompeo Dışişleri Bakanlığı'na getirilmişti.
6 DEMOKRAT 'EVET' OYU VERDİ
'Evet' oyu veren Demokrat Virginia Senatörü Mark Warner Haspel'in kendisine Başkan'ın işkence teknikleri kullanmasını istemesi halinde bile bu yöntemleri kullanmama sözü verdiğini söyledi.
Warner "Onun Başkan'a karşı çıkabilecek ve çıkacak biri olduğuna inanıyorum. Başkan ondan yasa dışı ya da etik olmayan bir şey istese bile, örneğin işkence yöntemlerine geri dönüş gibi, onun gerçekleri söyleyecek biri olduğuna inanıyorum" diye konuştu.
ABD Başkanı Trump daha önce terör şüphelilerine 'boğulma hissi veren suyla işkence' (waterboarding) uygulanmasına geri dönülmesini savunmuştu.
İŞKENCE KAYITLARINI SİLDİRMİŞTİ
CIA'nin Tayland'da kurulan ABD dışındaki ilk hapishanesinin başına 2002 yılında getirilen Haspel'in gözetimi altında, Suudi Arabistan vatandaşları Ebu Zubeyde ve Abdülrahim el Naşiri'ye sorguda işkence yapılmış, bu yöntemler daha sonra eski Başkan Barack Obama döneminde yasaklanmıştı.
Haspel'in göreve gelmesi sonrası sorgulanan El Naşıri üzerinde çıplaklık, uykusuz bırakma, küçük bir kutuda tutulma ve duvara çarpma gibi işkence teknikleri uygulanmıştı.
3 yıl sonra ise Haspel, Naşıri ve Ebu Zubeyde'nin sorgularını içeren 92 adet video kasetin yok edilmesi emrini vermişti.
ABD Senatosu'nun 2014 tarihli raporuna göre ABD, 11 Eylül'de Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon'a yapılan saldırıların ardından 119 kişiye işkence uyguladı.
İnsan hakları örgütleri Haspel'in Taylan'dan ayrıldıktan sonra başka ülkelerde de ABD'nin yaptığı işkenceleri yönettiğini ancak CIA'in kayıtları gizli tutması nedeniyle tam olarak ne gibi bir rol oynadığının bilinmediğini savunuyor.
