Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre, Kadın ve Siyaset Araştırması Raporu dün Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) merkezinde açıklandı. Toplantıya KADEM Başkanı Doç. Dr. Sare Aydın Yılmaz, Yönetim Kurulu üyeleri Sezen Güngör ile Betül Altınsoy Yanılmaz katıldı.
Araştırmanın sonuç raporunda yer alan veriler şöyle:
Kadınların yüzde 33.9’u kendi şehrinde bir kadının listeye konulması durumunda daha önce hiç oy vermediği bir partiye oy vereceğini söyledi. Her 3 kadından 1’i parti ideolojisinden bağımsız olarak doğrudan kadın kimliğinden dolayı kadın adaya oy verebileceğini bildirdi.
Türkiye’deki kadınların yüzde 85.4’ü mecliste kadın sayısının yeterli olmadığını düşünüyor. Kadınların yüzde 59.5’i ise hemcinslerinin siyasetle uğraşmasının çok gerekli olduğunu söylüyor.
Kadınların yüzde 53.9’u arkadaşlarıyla bir araya geldiklerinde siyasi konuları konuştuklarını belirtiyor. Bir Sivil toplum kuruluşuna üye olanların oranı sadece yüzde 8.6.
Kadınların yüzde 63.3’ü Meclis’te kaç kadın vekil olduğu hakkında bilgi sahibi değil. Yüzde 20.9’luk bir kesim Meclis’teki kadın milletvekili sayısını olduğundan daha az, yüzde 6.4’ü de olduğundan daha fazla biliyor.
Kadınların yüzde 28.3’ü Meclis’te yüzde 50’den daha fazla oranda kadın görmek isterken, yüzde 37.6’sı Meclis’te yüzde 40’ın üzerinde kadın bulunması gerektiğini düşünüyor. Çıkan sonuçlara göre 3 kadından 2’si Meclis’teki kadın oranının yüzde 40’dan daha fazla olması gerektiği ve 600 vekilin en az 240’ının kadın olmasını bekliyor.
Türkiye’deki kadınların yüzde 37.3’ü hemcinslerinin Meclis’te daha fazla yer alması için kendilerine belli bir sayıda kontenjan verilmesi gerektiğini düşünürken, yüzde 28.2’si kadınlara maddi imkan sağlanması, yüzde 23.7’si ise kendilerinin listede seçilecek yerlere konması gerektiğini vurguluyor.
Kadınların yüzde 44,1’i Meclis’te daha fazla oranda yer almaları durumunda kadın sorunlarının daha rahat çözüleceğine inanırken, yüzde 39.7’si ise toplumsal sorunların daha rahat çözülebileceğini düşündüğünü dile getiriyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 67.9’u siyasette kadınlara karşı ayrımcılık veya mobbing yapıldığını düşünüyor. Kadınların siyasette bu tür muamelelere maruz kalmadığını düşünenlerin oranı yüzde 32.1.
Araştırmaya katılan kadınların yüzde 66.7’si bir siyasetçinin programlara eşiyle birlikte katılmasını desteklediğini söyledi. Bu duruma karşı olanlar ise yüzde 13.5 düzeyinde çıktı. Kadınların yüzde 90.9’u eşiyle programlara katılan siyaset adamının Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu düşünüyor.
Kadınların yüzde 75’i hemcinslerinin her bakanlığı yönetebileceğini ifade ediyor. Siyasette kadınlara daha fazla imkan tanıyan partiler sıralamasında yüzde 56.9 AK Parti başı çekerken, CHP diyenler yüzde 23.6, HDP 9.7 ve MHP cevabını yöneltenler ise yüzde 5.1.
Hükümetin kadınlara yönelik politikalarını başarılı bulanların oranı yüzde 37, aile politikalarını başarılı bulanlar ise yüzde 37.1.
Herhangi bir partiye üye olan kadın oranı sadece yüzde 7.3. Kadınların yüzde 64.7’si AK Parti’ye, yüzde 21.7’si de CHP’ye üye olduğunu dile getiriyor.
6 ÖNEMLİ NOKTA
Araştırma sonuçlarının 6 hususa işaret ettiğine dikkat çeken Yılmaz bu 6 noktayı şöyle özetledi:
“Birincisi, kadınların rutin siyasi konulara yeterli ilgiler yok. Buna karşın Cumhurbaşkanlığı sisteminin neler getireceği hakkında bilgi sahibi olanların oranı olmayanların yaklaşık 3 katı. Bu durum, devleti ilgilendiren kritik konularda kadınların sorumluluk hissederek siyasetle ilgili daha fazla bilgi sahibi olduklarını gösteriyor. İkincisi, devletin her kademesinde görev yapacak nitelikte olduklarına inanmaları ve bunu talep etmeleri. Kadınlar, kendilerine imkân verilmesi durumunda her kademedeki görevi erkeklerden daha başarılı biçimde yapacakları konusunda inanç sahibi. Üçüncüsü, illerdeki listelerde kadınlara yer vermek partilere olumlu yönde yansıyacaktır. Kadınların bir kısmı, hemcinslerini listelerde görmeleri durumunda daha önce oy vermedikleri partilere bu nedenden dolayı oy vereceklerini söylüyor. Dördüncüsü, kadınlar adayları cinsiyetten bağımsız değerlendirmekte. Beşincisi, kadınlar kadın siyasetçilerin erkeklere göre sorumluluk duygusunun daha fazla sahip, daha fazla duyarlı, daha fazla hoşgörülü, daha fazla barışçı olduğunu düşünüyor. Altıncısı ise, kadınlar hemcinslerinin siyasette daha fazla yer alması ile kadınlara ilişkin sorunların daha kolay çözülebileceği inancında.”