'IRAK HALKININ SEÇİMDEN UMUDU OLMADIĞI GÖRÜLÜYOR'
Irak'taki seçim sonuçlarını Sputnik'e değerlendiren Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi (JSGA) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serhat Erkmen, "Bu kadar düşük bir katılım oranı, halkın politik gündeminin eskisi gibi olmadığını ve olan bitenden bir rahatsızlık duyduğunu gösteriyor. Önceliklerinin farklı olduğunu, bu siyasilerden ve onların gündemlerinden sıkıldıklarını gösteriyor" dedi.
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) uzmanlarından Bilgay Duman da Sputnik'e yaptığı açıklamada düşük katılım oranıyla ilgili "Bu, Irak için bugüne kadar yapılan seçimlerde en düşük katılım oranı. O nedenle halkın siyasetten ve seçimden bir umudu olmadığını görüyoruz. Seçimlerin en önemli taraflarından biri buydu" dedi.
Doç. Dr. Erkmen, seçim sonuçlarıyla ilgili değerlendirmesinde Şii lider Mukteda es-Sadr'ın Sairun koalisyonunun az bir farkla önde olduğuna dikkat çekerek "Sadr önde, fakat öbür taraftan baktığınız zaman Sadr'ı takip eden İbadi ya da Fetih'in ondan çok az sayıda sandalye kazandığını görüyoruz, arada uçurumlar yok. Dolayısıyla Sadr aldı götürdü, bütün süreci yönlendirecek demek biraz erken konuşmak olur. Şu anda bütün süreci Sadr ve onun ekibi yönlendirecek beklentisine girmemek lazım. Çünkü Irak'ta hiçbir zaman sadece iç dinamiklere bağlı olarak hükümet kurulmuyor. Hem bölgesel dinamikler, hem ABD ve İran arasındaki ilişki, hem de parlamentoda etkili olabilecek diğer siyasi aktörlerin öncelikleri de dikkate alınıyor. Sadr birinci, Fetih veya İbadi koalisyonu onu takip edecek. Şurası bir gerçek ki birisinin diğerine karşı büyük bir galibiyeti yok" diye konuştu.
ORSAM uzmanı Bilgay Duman ise Sadr'ın başını çektiği Sairun koalisyonunda çok farklı grupların bir araya geldiğini vurgulayarak "Sadr'ın birinci olarak çıkması Sadr'ın teşkilatlanma ve tabanını konsolide etme başarısı olmakla birlikte Sairun listesi çok farklı grupları bir araya getiren bir liste. Ona yönelik bir teveccühün olması, Irak'ta artık mezhepçiliğin, etnik ayrışmanın, radikalleşmenin karşısında bir duruş ortaya çıktığının göstergesi. Çünkü Mukteda es-Sadr'ın söylemleri bu yönde söylemlerdi. O nedenle halk siyasetçilere ‘kendinize çeki düzen verin' mesajı verirken diğer taraftan normalleşen bir ülke istediklerinin mesajını veriyorlar' diye düşünüyorum" dedi.
Şu an açıklanan geçici seçim sonuçlarına ‘özel oyların' eklenmediğine de dikkat çeken Duman, "Özel oylardan kastım şu; özellikle güvenlik güçlerinin vermiş olduğu oylar. Bu oyların çok ciddi değişiklikler yaratma potansiyeli var. O nedenle bu oylar eklendiğinde seçim sonuçları biraz değişebilir" dedi.
Mukteda es-Sadr'ın hükümeti kurmaları durumunda Başbakan'ın kendi hareketlerinden olmayacağını açıkladığını da anımsatan Duman, "Mukteda es-Sadr'ın kurmuş olduğu Sairun koalisyonu içinde bağımsız ve teknokrat adaylar var, Komünist ve Sosyalist Parti'yle ittifak içine girdiler. Bu nedenle farklı bir hükümet senaryosu gündeme gelebilir. Şunu da söylemek lazım; Irak'ta hükümetler genellikle seçim sonrası oluşturulan ittifaklarla kuruluyor. 2014 seçimleri sonrasında oluşturulan ittifakla hükümet kurulmuştu. O nedenle seçim sonuçları kesinleştikten sonra hükümetin yeniden bir araya gelecek farklı partilerin uzlaşısı üzerine kurulması söz konusu olabilir. O nedenle kesin sonuçlar belli olduktan sonra doğru değerlendirmeyi yapmak mümkün olacak" diye konuştu.
Duman, Fetih koalisyonunun seçimden ikinci olarak çıkmasının, Haşdi Şabi güçlerinin halktan aldığı desteği gösterdiğini vurgulayarak "Irak açısından bu yeni bir dinamizm ortaya çıkartacak. Fakat ben eskisi gibi bir ulusal birlik koalisyonundan çok bir çoğunluk hükümeti ihtimalinin doğduğunu söyleyebilirim" dedi.
"Sadece Maliki'nin yeniden hükümet kurması senaryosunda Türkiye ile ilişkilerin bozulması söz konusu olabilir. Diğer taraftan Türkiye'nin tavrı, Irak'taki her grubun dahil olduğu dengeli bir hükümetin kurulması. Türkiye, hangi hükümet kurulursa kurulsun Irak'la ilişkilerin gelişmesi için olumlu tarafta duracaktır. Maliki dahi hükümeti kursa Türkiye yine ilişki kurma yolunu arayacak ve Irak'la ilişkilerin şu andaki seyrinin üzerine çıkması konusundaki tavrını ortaya koyacaktır. Hükümeti kim kurarsa kursun ben Türkiye ile ilişkiler konusunda bir sorun yaşanmayacağını düşünüyorum. Türkiye son süreçte özellikle IKBY referandumundan sonra İbadi hükümetiyle ilişkilerini üst seviyeye çıkarttı. Türkiye bu dengenin korunması ve Irak'la ilişkilerin geliştirilmesi konusunda iyi niyet adımlarını atacaktır. Ovaköy sınır kapısının açılması söz konusu, terörle mücadelede işbirliği var, Irak'ın yeniden yapılandırılmasında Türkiye büyük destek veriyor. Yeni hükümet kim olursa olsun radikal bir değişiklik olmayacaktır, Türkiye ile Irak ilişkileri iyi şekilde devam edecektir."
Doç. Dr. Serhat Erkmen de Türkiye-Irak ilişkilerinde yeni hükümetle birlikte bir değişiklik beklemediğini ifade ederek "Şu an için büyük bir değişiklik beklemiyoruz. Şu anda iki ülke ilişkilerini domine eden koşullara baktığımız zaman belli yapısal sorunlar devam ediyor. O yapısal sorunların ötesinde bir anda yeni bir sorun çıkartacak bir şey olmayabilir ama Sadr'ın içinde olacağı hükümetin Başika konusunu gündeme getirdiğini biliyoruz. Belli konularda sıkıntılar devam eder ama yeni hükümetle Türkiye-Irak ilişkilerinin çok gerileceğini sanmıyorum" dedi.
Irak seçimlerinde gözlemci olan ORSAM uzmanı Bilgay Duman, seçimlerdeki usulsüzlük iddialarıyla ilgili olarak ise "Biz Kerkük'te gözlemciydik. Gözlerimizle şahit olduk, sabah saatlerinde Türkmen bölgelerine gittiğimizde elektronik oy verme makinelerinin neredeyse hiçbiri çalışmıyordu. Diğer bölgelerde bununla ilgili bir sorun yoktu. Biz bunu bağımsız seçim komiserliğine hemen bildirdik. Ama buradaki esas mesele seçim sonuçlarıyla ilgili mesele. Türkmenler, Kerkük geneline bakıldığında Kürtlere ve Araplara nazaran seçimlere daha fazla gittiğini söyleyebiliriz. Kerkük sonuçları açıklanmadı ama bunun oy konusuna çok yansımadığı, diğer gruplar konusunda hilekarlık durumu söz konusu olduğu ortaya çıktı. Irak'ta elektronik oy ilk defa kullanıldı. Irak'taki elektrik sisteminin düzgün çalışmaması nedeniyle Irak'a uygun olmayan bir yöntem olduğunu söyleyebilirim. O nedenle oy verme konusunda sorunlar yaşandı, pek sağlıklı bir seçim sürecinin geçirildiği söylemek mümkün görünmüyor" ifadelerini kullandı.