Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
- 115 bin misafir öğrencimizin tamamı ikamet belgelerini Göç İdaresi'ne gitmeden kendi üniversitelerinden alabilecekler. Eskiden misafir öğrencilere çalışma izni verilmiyordu. Yakında hem öğrenciler hem mezunlar için çalışma izni sorununu ortadan kaldırıyoruz. Ülkemize gelen tüm misafir öğrencilerimiz artık eskisi gibi üç ay beklemeden derhal genel sağlık sigortası kapsamına dahil olabileceklerdir. Eskiden kalma sigorta prim borcu olan öğrencilerimizin de gecikme faizleri silindi.
- Arnavutluk da maalesef işte o FETÖ terör örgütünün adeta istilası altında. Tabi görüşmelerimiz oluyor.
Er veya geç orada da onların o müstevli hareketini çökerteceğiz. Her geçen gün orada mesafe alıyoruz ve Maarif Vakfımız Arnavutluk'ta okulları teslim alma sürecini devam ettiriyor.
Ülkemizde Türkiye Bursları adıyla kurumsallaştırdığımız program vasıtasıyla ülkemize gelen ve kendi hesabına okuyan 115 bin misafir öğrencimiz bulunuyor. Dünyanın neredeyse her ülkesinden öğrenciye sahibiz. Hedefimiz ülkemizdeki misafir öğrenci sayısını 350 bine çıkarmaktır. Böylece dünyada en çok misafir öğrenci barındıran ilk 5 ülke arasına gireceğiz, hedefimiz budur.
Misafir öğrencilerimizi kabulden, eğitime ve mezuniyet sonrasına kadar her aşamada, İslam'ın ve Türkiye'nin düşmanı bu terör örgütünün (FETÖ) istismarından kurtaracak tedbirleri aldık, alıyoruz.
Maarif Vakfı'mız özellikle Afrika'da, bunun yanında biraz da yavaş da olsa Balkanlar'da yürüttüğü faaliyetlerle mahallinde eğitim öğretim konusunda önemli mesafe katetti. Vakfımızın kısa sürede hayata geçirdiği projelerle sadece Afrika'da 10 bin öğrenciye eğitim öğretim veriyor olmasını önemli görüyorum. Yunus Emre Enstitüsümüz dünya çapında sayıları 55'e ulaşan Türk Kültür Merkezi ile çok güzel faaliyetler yürütüyor. Esasen hepsi de birbiriyle ilişkili olan faaliyetleri inşallah yeni dönemde çok daha koordineli, çok daha yakın iş birliği içinde ve sürekli çıtayı yükselterek sürdüreceğiz.
'FRANSA'NIN SON DÖNEMDE YAPTIKLARINI GÖRÜYORSUNUZ'
- (Fransa) Türkiye'ye karşı son dönemde yaptıklarını görüyorsunuz. Güçlendiğimizden rahatsız oluyorsanız, isteseniz de istemeseniz de güçleneceğiz.
- Şu anda bir tane halkı Müslüman olan ülke BM Güvenlik Konseyi'nde yok.
Nasıl iş bu? Biz adalet istiyoruz. BM adaleti tesis için kuruldu ama şu anda böyle bir yaklaşım var mı? Yok. Biz bunu aramaya devam edeceğiz. Biz insanlığın adaletini arıyoruz. Bunu er ya da geç inşallah yakalayacağız. İnşallah belki hemen değil ama bir gün mutlaka dünya mazlumlarının adalet talebinin yerine geldiğini göreceğiz.
Şu anda 196 ülkeye diyoruz ki 'Senin de BM Güvenlik Konseyi'nde daimi üye olma hakkın yok mu?' 5 daimi üye, 15 geçici üye, 20 üye. Bu 20 üyenin tamamı daimi üye olsun ve dönerli olarak, 10'u diyelim ki bir sonraki 10 olarak kalsın ama bu değişim devam etsin, bu değişim devam ederken de buradaki 20 üyenin tamamı da BM Güvenlik Konseyi'nin üyesi olsun. Dolayısıyla 196 üyenin 196'sı da BM Güvenlik Konseyi'nde üyeliği yaşasın.
Bu hayırlı teşebbüsü (UDEF) hep birlikte desteklemeliyiz. Bu alanı birlikte doldurmazsak FETÖ ve DEAŞ gibi terör örgütlerine, sömürge ayıbını alınlarının ortasında taşıyan güçlere fırsat vermiş oluruz.