Xiaosheng, ziyaretin bu minvalde çok önemli olduğunu anlatarak, "Suriye konusunda da pozisyonumuz belli. Akan kanın bir an önce durdurulmasını ve müzakerelerin gerçekleştirilmesini istiyoruz. Bu da Ortadoğu ve dünya için son derece önemli. Çin olarak her zaman böyle düşünüyoruz. Askeri müdahaleler Suriye'yi geleceğe taşımaz. Sorunun tek çözümü siyasi müzakeredir. Suriye sorununun çözülmesinde faydalı olacak siyasi yöntemleri destekliyoruz. Aynı zamanda Suriye hükümeti ve komşu devletlerle görüşmeye devam ediyoruz. Daha da aktif olmaya hazırız. Umuyoruz ki girişimlerimiz olumlu sonuçlar verir" diye konuştu.
'ASKERİ MÜDAHALELERE KARŞIYIZ'
Suriye sorununda askeri müdahalelerle çözüme ulaşılamayacağını dile getiren Xiaosheng, şöyle devam etti:
"Buna kararlılıkla karşı çıkıyoruz. Sorunun çözülmesi konusunda Suriye halkları ve bölgesel ülkelerin diyalog yoluyla hareket etmesini destekliyoruz. Bu konuda dışarıdan gelen askeri saldırı ve müdahalelere kararlılıkla karşı çıkıyoruz. Suriye'nin egemenlik ve toprak bütünlüğünün korunmasını destekliyoruz. Suriye'nin bölünmesine karşı çıkıyoruz. İnanıyorum ki bu da Türkiye dahil Ortadoğu'daki diğer ülkelerin ana tutumu ve umududur."
'ÇİN ORTADOĞU'DAKİ SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDE DAHA AKTİF OLACAK'
Uluslararası toplumun Ortadoğu'daki sıcak sorunlara ilgi duyarken savaştan sonra yeniden inşa sorununa da eğilmesi gerektiğini, Çin'in gelecekte Ortadoğu barış sürecinde ve sorunların siyasi çözümünde daha yapıcı ve iş birlikçi bir rol oynayacağını dile getiren Xiaosheng, "Ortadoğu'daki ülkeler bu sorunların çözülmesinde günden güne daha büyük rol oynuyor. Bunu da destekliyoruz" dedi.
'TARAFLAR NÜKLEER ANLAŞMAYA SADIK OLMALI'
Xiaosheng, İran'ı ziyaret ettiği esnada ABD'nin nükleer anlaşmadan çekildiğini belirterek, sözlerini, "İran nükleer anlaşmasındaki fikrimiz de çok nettir. Bu anlaşmaya uzun süren müzakerelerden sonra varılmıştır. Bu anlaşma dünyadaki nükleer silahların yasaklanması ve siyasi sorunların çözümü için olumlu bir adımdı. İlgili taraflar bu anlaşmanın yürümesi konusunda sadık olmalı, tarafların ayrı fikirlerinin olması normaldir. Hemfikir olmak için müzakere yolunun açık olması gerekir. Son günlerde uluslararası toplumun tepkileri de bizimkiyle aynı, Türkiye'nin tepkisi de bizimle aynı. Anlaşmanın devamı faydalı olacaktır" diye tamamladı.
