Hatay İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ekipleri yaptıkları çalışmalarda, Tel Rıfat, Azez, Cerablus ve Deyr ez Zor bölgelerinde IŞİD için savaşan Suriye uyruklu Hasan Muhammet N.'nin kaçak yollardan Türkiye sınırını geçerek Hatay'a geldiği bilgisine ulaştı. Çalışmalarını yoğunlaştıran Hatay İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, Hasan Muhammet N.'nin saklandığı evi tespit etti. Geçen hafta yapılan baskınla gözaltına alınan IŞİD üyesi sorgulanmak üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.
‘ASKERİ VE DİNİ EĞİTİM ALDIM'
Gazete Habertürk'ten Neşet Dişkaya'nın haberine göre ifadesinde IŞİD içinde bulunduğu kabul eden Hasan Muhammet N., "2013 yılında DEAŞ'a katıldım. Benimle ilgili bir ay süren geniş çapta bir tahkikat yapıldıktan sonra askeri ve dini eğitim aldım. Eğitim aldığım grubun içinde Rusya, Ürdün ve Lübnan'dan gelen kişiler vardı. Silahlı eğitimden sonra o dönem Esad rejiminin kontrolünde olan Tel Rıfat'taki Minniğ Havaalanı çevresinde yapılan kuşatmada görev aldım. Havaalanının alınmasından sonra DEAŞ'lı bir savaş grubu ile birlikte Azez'e gittim. Azez'de 4 ay kaldıktan sonra Cerablus bölgesine geçtim. Burada da 7 ay kaldım ve Deyrizor bölgesine geçtim. Deyrizor'da kolumdan yararlandım. Ebu Kemal bölgesinde DEAŞ ameliyat ve tedavimi yaptırdı. DEAŞ içinde bulunduğum dönemde 90 dolar aylık alıyordum. Türkiye'ye eylem yapmak için gelmedim. Hayatımı tekrar kurmak için geldim" dedi.
‘EYLEMLERİ EMİRLER BİLİYORDU'
IŞİD'in ‘İslam devleti' ismini kullanarak tüm dünyada ilgi çekmeyi başardığını belirten IŞİD militanı Hasan Muhammet N., örgüt ile ilgili şu bilgileri verdi: "Tüm dünyadan DEAŞ'a savaşmaya gelen kişiler, internetteki videolardan etkilenip katılıyordu. Irak ve Suriye'ye geldikten sonra gerçeği görüp ayrılmak isteyenlere izin verilmiyordu. Canlı bomba tarzı eylemler özellikle ikna olmuş kişilere yaptırıldı. Bu tür eylemleri yapacak kişilerin kaldıkları evler gizliydi. Avrupa'da yapılan canlı bomba eylemleri DEAŞ'ın en üst düzeydeki istihbarat emirlerinin bilgisi dahilinde oluyordu. Bu eylemler gizlilik içinde yapılırdı. DEAŞ bir devlet gibi hareket ederdi. Bir devlet gibi yönetim birimlerine ayrılmıştı. Örgüt içinde her birim gizlilik içinde yönetilirdi."