Yine Optimar'ın gerçekleştirdiği araştırmanın bir diğer çarpıcı sonucu da katılımcıların, ABD, İngiltere ve Fransa, Duma'da kimyasal silah kullanıldığını ortaya koyan herhangi bir soruşturma olmaksızın 14 Nisan'ın ilk saatlerinde Suriye'ye düzenlediği füzeli saldırıya yönelik tutumunda ortaya çıktı. "ABD, İngiltere ve Fransa'nın Suriye'ye yönelik operasyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna katılımcıların yüzde 56.7'si "Olumsuz buluyorum" şeklinde yanıt verdi. Operasyonu destekleyenlerin oranı ise yüzde 25'in altında kaldı.
Saldırıya karşı çıkanların, partilere göre dağılımı da araştırmanın bir diğer önemli verisi. Buna göre, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) seçmeninin yüzde 45.3'ü, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) seçmeninin yüzde 52.3'ü bu saldırıya karşı. Ancak rakamlar muhalefet partilerinde çok daha yüksek. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) seçmeninin 64.5'i İYİ Parti seçmeninin yüzde 70.1'i, Halkların Demokratik Partisi (HDP) seçmeninin yüzde 87.4'ü ve Saadet Partisi seçmeninin yüzde 83.3'ü üç ülkenin Suriye'ye yönelik saldırısına karşıt tutum sergiledi.
Araştırma katılımcılarının yüzde 49,5'i de Türkiye'nin ABD, İngiltere ve Fransa'ın Suriye'ye yönelik füzeli saldırısına destek vermesine karşı olduğunu açıkladı. Türkiye'nin bu operasyona destek vermesine karşı olanların oranı muhalefet partilerini destekleyenler arasında daha büyük bir çoğunluk oluşturuyor. Buna göre, CHP seçmeninin yüzde 69.5'i, İYİ Parti seçmeninin yüzde 69.9'u, SP seçmeninin yüzde 83.3'ü ve HDP seçmeninin yüzde 92.2'si Türkiye'nin bu üç ülkenin Suriye'ye yönelik operasyonuna destek vermesine karşı olduğunu dile getiriyor.
Optimar'ın gerçekleştirdiği araştırma, Türk halkının yüzde 63,9'unun Türkiye ve Rusya'nın yakınlaşmasını olumlu bulduğunu ortaya koyuyor. Araştırmaya göre yüzde 15 bu konuda kararsızken; yalnızca yüzde 21'i bu yakınlaşmayı olumlu bulmadığını söylüyor.
Rusya ile yakınlığı, seçmeni en çok destekleyen parti AK Parti. İktidar partisinin seçmeninin yüzde 77'si iki ülkenin yakınlaşmasını desteklediğini ifade ediyor. AK Parti'yi yüzde 70,6 ile İYİ Parti, yüzde 62 ile MHP, yüzde 61.1 ile SP, yüzde 50.6 ile CHP takip ediyor. HDP ise bu soruda yüzde 22.8'de kalmış durumda. Araştırmaya katılanların yalnızca yüzde 5,8'i Türkiye'nin dış politikada ABD ile hareket etmesi gerektiğini, yüzde 11.2'i ise AB ile birlikte hareket etmesi gerektiğini savunurken aynı oran Rusya için yüzde 13.7.
‘TÜRK HALKININ BATI'YA YÖNELİK SORU İŞARETLERİ ORTADA'
Araştırmayı gerçekleştiren Optimar Araştırma Şirketi Genel Müdürü Hilmi Daşdemir, ulaştıkları bu çarpıcı verileri Sputnik'e değerlendirdi. Daşdemir "Söz konusu bulgulara, 27 Nisan- 2 Mayıs tarihleri arasında 26 ilden 2107 kişiyle yüz yüze gerçekleştirilen bir araştırma sonucunda ulaştık. Türkiye'yi temsil kabiliyeti yüksek bir araştırma oldu. Daha önceden de Türkiye-Rusya ilişkilerine yönelik bir soru yöneltmiştik katılımcılara. Önceki ankette Türkiye ve Rusya'nın yakınlaşmasını destekleyenler yüzde 62 iken, son ankette bu oran yüzde 63.9 çıktı. Bu oransal artışta, domatesle ilgili açıklamalar, turizm sezonunun açılmasıyla Rusya ve Türkiye'nin dış politikadaki ortak adımlarının rol oynadığını düşünüyorum" dedi.
Her partiyi destekleyen seçmenlerin Rusya'yla müttefikliği önemli oranda desteklemelerinin kayda değer olduğunu savunan Daşdemir "Buna tek istisna HDP gösterilebilir. Zira HDP seçmeninde Rusya'yla yakın olmaya destek düşük çıkmış. Son dönemde HDP'nin büyük ölçüde Amerika'nın kontrolü altına girdiğinin ve Amerika'nın PKK ile müttefik olduğunun toplum, özellikle de HDP seçmeni, tarafından okunduğu görülüyor" ifadelerini kullandı.
Rusya'nın Türkiye'nin dış politikada birlikte hareket etmesi gerektiğine inanılan ülkeler sıralamasında Türk cumhuriyetleri ve İslam ülkelerini takip ettiğine işaret eden Daşdemir "Ankete katılanlar arasında, Türkiye'nin Rusya'yla müttefik olmasını isteyenlerin oranı da önemli. Çünkü bu araştırma Türk halkının Batı'ya yönelik soru işaretlerini ortaya koyuyor" diye konuştu.
‘BATILI ÜLKELERİN KİMYASAL SENARYO PEŞİNDE OLMASI İHTİMALİ KATILIMCILARIN TUTUMUNU ETKİLEMİŞ GÖRÜNÜYOR'
Batılı ülkelerin Suriye'ye yönelik saldırısının Türk kamuoyunda yüksek oranda karşıtlıkla karşılanmasının olası sebeplerini de değerlendiren Daşdemir "Bunun sebebinin, Türkiye'nin Batı'nın Suriye politikasını net ve samimi bulmamasından kaynaklandığını düşünüyorum. Batı, politikalarını daha çok kendi çıkarları üzerinden şekillendiriyor" ifadelerini kullandı.
Türk hükümetinden Suriye'deki saldırı iddialarının soruşturulması gerektiği yönündeki itidalli açıklamalar geldiğinin hatırlatılması üzerine Daşdemir "Sonuç itibariyle bu saldırı (iddiaları), Suriye hükümetinin ABD Başkanı Donald Trump liderliğindeki Batı tarafından hedef tahtasına oturtulmasını takip etti. Hiçbir akıllı devlet adamı, buna Suriye'de yaptıklarına rağmen Esad da dahil, böyle bir dönemde böyle bir karar alıp da kimyasal silah kullanmaz. Böyle bir hamle yapması da intihar eylemi gibi bir şey olurdu. Batı'nın Irak'takine benzer aslı olmayan kimyasal bir senaryo peşinde olması da muhtemel. Anket katılımcılarının tutumu böyle okunabilir" dedi.