İnternet değişim noktaları internetin kavşakları olarak tanımlanabilir. Bu kavşakların etkin kullanımıyla internet daha hızlanıp ucuzluyor. Ne yazık ki internet için coğrafi olarak çok avantajlı bir konumda olsak da bu kavşağı bir türlü kullanamıyoruz. Bu kavşakları kuramamamızın sebebi de operatörlerin kendilerini doğal bir internet değişim noktası olarak tanımlaması. Deneyimli gazeteci Füsun Nebil, Yeni Şeyler Rehberi programında yaptığı değerlendirmelerle şirketlerin inatları yüzünden Türkiye'de internetin nasıl yavaş kaldığını ve ülkenin bölge üstünde bir güç haline gelmekte zorlandığını anlattı:
- Geçtiğimiz hafta dünyanın en büyük trafik değişim noktalarından birine gittik ve üzüldük. Türkiye maalesef bu konuda çok geride. İnternetimiz iki kez fiyatlanıyor, daha pahalı daha yavaş oluyoruz.
- İnternet değişim noktası şu: Diyelim ki duble yoldan gidiyoruz ve üstünde hiçbir kavşak yok. Bu yolun sonuna kadar gidip sonundan dönüp geri geliyorsunuz. Böyle olunca hem yol daha kalabalık oluyor hem daha çok benzin harcıyorsunuz hem de zaman kaybediyorsunuz. Şu andaki üçüncü köprü yolları gibi. Bağlantı yolları köprüyle aynı zamanda yapılmadı. Onun gibi.
- İnternet değişim noktaları ilk kez 1995 yılında kuruldu. Türkiye'de de kurulmaya çalışıldı 1998 yılında. Bir müddet yürüdü. Ama Türk Telekom'un ADSL satması ve abone sayısını artırmasıyla anlamsız hale geldi. 2011 yılında bir takım ISP'ler (İnternet servis sağlayıcısı-İSS) kurmaya çalıştı. Ama Türk Telekom içine girmeyince yine kurulamadı.
- Şu anda Türk Telekom'un üstünde çalıştığı internet altyapısı Türk halkına ait. Bizim vergilerimizle kurulmuş bir altyapı. Her ülkede böyle. Biz Türk Telekom'u Oger Telekom'a satmakla altyapıyı satmadık. 2026 yılına kadar özelleştirmenin içinde Türkiye'nin internet altyapısını kullanmak ve geliştirmek üstelik diğer operatörlerle paylaşmak yükümlülüğü var Türk Telekom'un.
- Graham Bell'den itibaren bir telefon altyapısı vardı. Bakırın yarı çapına bağlı olarak iletebildiğiniz veri artıyor ya da azalıyor. Bunların hepsinin fibere dönüştürülmesi lazım. Bütün dünyada bu parça parça yapılıyor. Dolayısıyla fiber altyapı çok önemli ve maalesef ülkemizde çok eksik. Bunların eksikliğini yurt dışına gidince, oradaki bağlantılardan görüyorsunuz.
- Biz bugün belli bir hıza kadar internet alıyoruz. Tabii ki hızların hepsinin söylenmesi her zaman mümkün olmaz. Ama bari yarısını karşılasınlar. Bize söylenen hızlar ve aldıklarımız arasında uçurum var. Türkiye'nin hızı, dünya hızları arasında 77. sırada. Biz onuncu ekonomiyiz diyoruz buna layık değiliz.
- 2014 yılında Azerbaycan hükümeti ABD'li bir uzman çağırıp ‘Bakü, bu bölgenin internet kavşağı olabilir mi?' diye soruyor. Uzmanın yaptığı sunumda bölgenin doğal kavşağının İstanbul olduğu söyleniyor. Kafkaslar, Ortadoğu ve Avrupa arasında. Ama biz 20 yıldır bu fırsatı göremiyoruz.
- Bütün veri elinizden geçecek. Bu geçtiği için para kazanacağız. Bugün Hindistan'a ve Çin'e internetle ulaşmak için Avrupa'daki değişim noktasından Amerika'ya denizaltı kablosuyla gidiyor ABD'yi boydan boya geçiyor, oradan Japonya'ya çıkıyor oradan Uzakdoğu'ya bağlanıyor. Ya da Akdeniz'den geçen bir denizaltı kablosu var. O kablo Kızıldeniz'den Hint okyanusuna gidiyor. Bu denizaltı kabloları hasar görebilen yapılar. Bizim Türkiye'den Irak ve İran üstünden Çin'e hat çekmemiz mümkün. Ki China Telecom 2-3 yıldır ülkemizden bu değişim noktalarını kurmak için izin istiyor.
- Bu altyapıların Türk Telekom'u kapsamaması durumunda işe yaramaması söz konusu. Türk Telekom ‘Ben doğal değişim noktasıyım' diyor ama o aslında bir operatör. Bu yapının tarafsız olması gerekiyor.