30 Nisan-2 Mayıs tarihleri arasında, bu yıl dördüncüsü düzenlenen Aziz Georgiy Şövalye Turnuvası’na Rus şövalyelerin yanı sıra Hollanda, Kanada, İngiltere ve Belarus’tan da şövalyeler katılıyor. Ana teması, 15. yüzyıl Batı Avrupa şövalye turnuvaları olan etkinliğin katılımcıları, dönemin kıyafetlerine bürünerek bu 3 günü 15. yüzyıldalarmış gibi yaşıyor.
Şövalyeler, ziyaretçilerin tüm ilgisini üzerine çekmiş olabilir ama turnuvada onlara yardım eden, kampta yemek pişiren, yarışma alanının bakımını üstlenen, kıyafetleri hazırlayan ve turnuvada hakemlik yapan 100’den fazla tarih sever de yer alıyor.
Aziz Georgiy Şövalye Yarışmasından renkli kareler Sputnik'in galerisinde.
1/16
© Sputnik / Anna Bratinkova
Turnuva birkaç yarışmadan oluşuyor. İlk yarışmada, katılımcıların at sürme ve silah kullanma ustalıklarını sergilemesi gerekiyor. Yarışmanın ‘silah’ ayağında şövalyelerin mızrak atışıyla güvercinlerin olduğu kafesi açması, direğe yerleştirilen elmayı kılıçla vurması, mızrakla 'gizemli bir hayvanı' vurması ve tüm bunları at üzerindeyken, tercihen dörtnala koşarken yapması gerekiyor. Fotoğrafta, yarışmacının asıldığı direkten yüzüğü mızrakla almasını başardığı an görülüyor.
2/16
© Sputnik / Anna Bratinkova
Bir diğer yarışma, dört farklı silahla ayaküstü düello.
3/16
© Sputnik / Anna Bratinkova
Ve nihayet şövalye turnuvasının en önemli yarışması: atlı şövalyelerin mızrak dövüşü. At üzerinde oturan şövalyeler, mızraklarını çekip ortadaki bariyer boyunca birbirlerine doğru koşarlar. Amaç, yarışmacının kendi mızrağını kırmak veya rakibi yere düşürmek.
4/16
© Sputnik / Anna Bratinkova
Turnuvadaki mızrağın ağırlığı 2.7 kg, yaya şövalyelerin kullandığı kılıcın ağırlığı en az 2 kg, zırh da 30-40 kg.
5/16
© Sputnik / Anna Bratinkova
Yarışmacıların, yardım olmadan başlığı giymekte ve hatta ata binmekte zorluk çekmesi şaşırtıcı değil.
6/16
© Sputnik / Anna Bratinkova
Dövüşler çok sert geçiyor: katılımcılar yaralar alıyor, hızlı koşarken attan düşüyor, ayak veya kollarını burkuyor, ama tüm bunlara rağmen büyük bir inatla dövüş alanına geri dönüyorlar. Resimde: insanlar, attan düşen şövalyenin imdadına koşuyor.
7/16
© Sputnik / Anna Bratinkova
Yarışmayı titizlikle izleyen hakemler, yarışmacıların kurallara uymasını takip eder, puanları hesaplar ve ceza verirken, turnuvada Hanımlar Mahkemesi de var. Bu mahkemenin temel amacı, şövalyelerin kendilerini dövüşe kaptırıp nezaketi unutmamalarını sağlamak. Ayrıca hanımlar, yarışmaya önemli ölçüde güzellik de katıyor.
8/16
© Sputnik / Anna Bratinkova
Bayanlar, ek puanlar ve cezalar dağıtıyor, dikkatleriyle şövalyeleri özendiriyor. Resimde: Hanımlar Mahkemesi üyesi, turnuva katılımcısını çiçeğiyle ödüllendirdi, şövalye ise çiçeği başlığına taktırdı.
9/16
© Sputnik / Anna Bratinkova
Turnuvaya şövalye olarak katılmak için en az 21 yaşında olmak ve iki yardımcıya sahip olmak gerekiyor. Ayrıca kesinlikle 15. yüzyıla uygun kıyafet ve ekipmana sahip olmak gerekiyor. Resimde: yarışmayı kazanan katılımcı izleyecileri selamlıyor.
10/16
© Sputnik / Anna Bratinkova
Kadınlar şövalye olamıyor ama onlar da Aziz Georgiy Turnuvası’nda kendi maharetini gösterebilir. Resimde: yarışmacılardan biri "gizemli hayvana" vurmaya çalışıyor.
11/16
© Sputnik / Anna Bratinkova
Turnuvaya her at bile katılamıyor, sadece özel eğitilmiş atlar turnuvaya katılım izni alıyor. Resimde: Belaruslu katılımcısının atı. Organizatörlerin söylediğine göre bu at, 15. yüzyıl atlarına çok benziyor.
12/16
© Sputnik / Anna Bratinkova
Katılımcılardan biri, mızrak dövüşü öncesinde heyecanlanan atı sakinleştirmeye çalışıyor.
13/16
© Sputnik / Anna Bratinkova
Turnuva katılımcılarının yerleştiği kampta sıkı kurallar işliyor.
14/16
© Sputnik / Anna Bratinkova
Her şey, 15. yüzyıldaki gibi olmalı: gözlükler bile.
15/16
© Sputnik / Anna Bratinkova
Katılımcılar, Ortaçağ tariflerine göre ve o döneme uygun şartlarda hazırlanan yemekleri yiyor.
16/16
© Sputnik / Anna Bratinkova
Molalar sırasında ziyaretçiler de oktan atış yapmak, demircilik ve çömlekçilik gibi 15. yüzyıla ait aktiviteleri öğrenme fırsatını yakalırken, turnuvaya eşlik eden, tarihi bulaşık ve yemeklerden kılıçlara dek çeşitli eşya satıldığı panayırda, Osmanlı dönemine ait yatağan kılıcının kopyası bile alınabiliyor.
