Birleşik Arap Emirlikleri'nin Şarika şehrinden İstanbul istikametine giden Başaran Holding'e ait özel Türk jeti İran'ın güneybatısında düşmüş, 11 kişi yaşamını yitirmişti. 11 Mart'ta yaşanan olayın ardından kokpit ses kayıtları ortaya çıktı.
Pilotlar, 34 bin feet (10 bin 363 metre) yükseklikte önce 36 bin feet (10 bin 972 metre) yüksekliğe tırmandı. Bir süre 36 bin feette uçan pilotlar, daha sonra 38 bin feet (11 bin 582 metre) yüksekliğe tırmanmak için Tahran Kule'den tekrar izin istedi. Verilen izinden sadece saniyeler sonra uçak 37 bin 200 feet yüksekliğe ulaştığında pilotlar, "Arıza nedeniyle tekrar 34 bin feet'e alçalma" talep etti.
'ÇAĞRIYA CEVAP DEĞİL, TAMAMEN ÇIĞLIK GİBİ BİR ŞEYDİ'
Tırmanma sırasında kokpitte kaptan pilot Beril Gebeş'in bulunduğu sol taraftaki hız göstergesi yükselirken, sağında oturan ikinci pilot Melike Kuvvet'in hız göstergesi ise normaldi. Normalde tırmanışta süratin sabit olması veya düşmesi gerekirdi. Havacılıkta 'unreliable airspeed' olarak adlandırılan hızla ilgili farklılık nedeniyle pilotlar durumu anlamaya çalıştı. Uçağın süratinin artmasını önlemek için Gebeş, lövyeyi çekerek tırmanma kumandası verdi. Ancak uçağın gerçek sürati düşüyordu. Bu nedenle havada tutunamayan uçak hızla irtifa kaybetti ve düştü.
"Biz 34 bin feet tırmanmak için izin aldığımızda TC-TRB bizim 18.5 kilometre önümüzde, bizden 2 bin feet yükseklikte ve sağ tarafımızdaydı. Tahran Kule, TC-TRB'ye hızını sordu ve muhafaza etmesini istedi. Ancak biz onların söylediği hızdan daha düşük olmamıza rağmen onları yakaladık, geçtik. Muhtemelen hızlarını muhafaza edemediler. Biz 34 bin feetten 36 bin feete tırmanırken TC-TRB' nin pilotu heyecanlı ve paniğe kapılmış bir ses tonu ile arıza nedeni ile 34 bin feete inmeyi talep etti. Bu sırada uçağın irtifası hızla 30 bin feete düştü. Tahran Kule'nin durumun normal olup olmadığı sorusunu pilot cevapladı. Ne dediğini anlamadık. Bu telsiz çağrısına cevap vermek gibi değil, tamamen çığlık gibi bir şeydi. Bu uçağın son iletişimi oldu. Seyir sırasında hava durumu çok iyiydi."