Truevtsev, “Prensipte Katar, tarihi olarak Müslüman Kardeşlere bağlı olan, bir derece Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), daha çoksa Ahrar'uş Şam ve diğer İslami örgütlere sırtını yaslıyor. Katar, Suudi Arabistan’ın tavsiyeleri olmadan da Suriye’ye asker gönderebilirdi, kalan her şey, Suudilerin Katar’a karşı kullanmaya çalıştıkları şantajın içinde yer alıyor. Katar’ın İran ve Türkiye’nin desteğine yaslanması durumunda Suudi Arabistan’ın ciddi bir çatışmaya girmeye karar vermesi çok zor. Katar’ın Suriye’deki varlığı gibi konularda sakin davranmak lazım. Askeri açıdan bu (varlık) herhangi bir şey katmıyor, herhangi bir şey çözmüyor” diye konuştu.
ABD için hem Suudi Arabistan’la hem de Katar’la ilişkileri geliştirmenin önemli olduğunu vurgulayan Truevtsev, “(ABD Başkanı Donald) Trump, Suudilerin ziyaretinin hemen sonrasında Katar Emiri'ni kabul etti ve kendisine iltifatlar yaptı, Amerikalılarla dostluğun asırlık olduğunu söyledi. Amerikalılar Katar’la en az Suudi Arabistan’la ilgilendikleri kadar ilgileniyor, sonuçta oradan para gelecek. Ayrıca Katar, ABD’nin öngörülemeyen herhangi bir durumda Suudi Arabistan’a karşı kullanabileceği bir baskı aracı” ifadelerini kullandı.