“Muhterem dost okuyucuların müsamahası ve anlayışı recasıyla dikkat çekmek maksadıyla yukardaki başlık atılmıştır. Maksud FETO mevzuunda dramatik bir kararla bir çözüm takdim etmektir.
Biliyoruz FETO içinde samimi, hayırhah, yardım sever sayıları binlerle ifade edilen bir vatandaş kademesi mevcuttur. Bunlar tabi durumunda ve emir kulu misillu haldedirler.
Bir de üst kademe var, karar verici ve lidersip kadrosu var, bunlar matbu makamındadır. Emir verme durumundadır, muharrik ve motordur.
Bir klik ve bir birine kuvvetle bağlı ve muhaberededir. Zahirdir ki bunlar Fetullah Gülen’e bağlı ve leb demeden leblebiyi anlıyan bir cemm-i gafir gruptur.
Askerde, sivilde, ticarette, sanayide, istihbaratta, dünyanın her yerinde paralı pullu bir teşkilat olan Feto esas itibarıyla eğitim ve öğretim hizmeti iken açıktır ki Batının istihbarat ve güç kuvvetleri hegemonyası sonucu bugünkü duruma evrilmiştir. Yüzlerce mensubunun yurtdışına kaçmaları ve himaye görmeleri bu dış güçler tesirinin inkar edilemez delilidir. Üst amir kadronun alt kademeye hıyanet ettiği ve tabir caiz ise itibarlarını sattığı anlaşılıyor.
Bence bu teşkilat aslî hizmetine dönmeli ve saf ve temiz mensuplarının güzel duygularına bağlanmalıdır.
Fetullah Gülen dramatik bir kararla Türkiye’ye dönmelidir, açık bir beyan ile ‘hata ettik, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyib Erdoğan ve arkadaşlarının iyiliğini aldık, suiistimal ettik, yanlış yaptık, tevbe, hem de tevbe-i nasuh ile tevbe ediyorum’ demelidir. ‘Peşiman oldum, nadim oldum, bir dahi işlememeğe azm u cezm eyledim’, diye yüksek sesle ala meleinnas ahd vermelidir.
‘Kan döken, bombalıyan, adam öldüren kim varsa onları reddederim, mahkemelerde olanlar suçları sabit olanlar ceza görmelidir, Mahkemelerde ve davalarda mertçe konuşmalılar, asker sivil yalan söylememeliler, dosdoğru konuşmalılar’ demelidir. Doğrusu kelli felli askerler mahkemede niye kem küm ediyorlar ve şöyle askerce ve erkekçe konuşmuyorlar, bu hayret-efza bir hadisedir.
Kendisini 15 Temmuz darbecilerden tecrid etmelidir, açıkça “eskiden adamlarımdı, şimdi değil” diyebilmeli ve kendini onlardan tecrid etmelidir.
Türkiye’ye dönünce ve iktidar ile iyi münasebetlerini tesis edince, eminim, ona muamele de iyileşecek, böylece dış güçlerin tesirinden uzak olarak hayatının son günlerini yurtta geçirecek, teşkilatın asıl hizmeti yeniden canlacak ve bir uluslararası İslam alimleri yetiştirme projesi faaliyete girecektir.
Malum tevbe meşrudur, itiraf ve itizar hükme medardır.
FG’nin yurda dönüşüne iki güç mani olur:
1) Dış İstihbarat teşkilatları,
2) FETO’nun üst idare kadrosu ve dış devletlere kaçıp oralara sığınanlar.
Bence FG bu engelleri aşmalı ve radikal bir kararla işin içinden çıkmalıdır.
Türkiye, Erzurum ve köyü memleketi. Yeter artık, Darül Harbi ve küfrü bırakıp Darül İslam’a dönsün. Gelince, fakire göre, öyle işkence etme ve zindana konma gibi bir kötü muamele ile karşılanmayacaktır. “Hata ettik, kul hakkı yedik, özür diliyorum, tevbe ediyorum” deyince akan suların durması lazım. Bu bence en uygun tamir yolu budur.
ABD’den çıkışına mani olacak güçleri atlatıp hastahaneye gider gibi bir davranışla ve Türk İstihbaratının da yardımıyla bu sürpriz hareketi başarmalıdır.
Fakirce bu ehven-i esrar, serreyn değil, esrar arasında en iyi bir çözümdür ve tek çıkar yoldur.
Ümid ederim ki yukarıdaki başlığın manası şimdi iyice anlaşılmıştır. FG maiyyetindeki lider kadronun içinde maqsud yönde telkinde bulunmak matlub olan çözüme daha kolay götürebilecektir.
Bu karmaşık Dünya konjonktüründe arz edilen fikirlerimin fiiliyata geçme ihtimali, anlaşılıyor ki, zayıftır.
Mesmu olması reca mevzuudur.
La sekk, bugünün arkasında Ahiret vardır.”
TEPKİLER ÜZERİNE YAZI SİTEDEN KALDIRILDI
Bu arada Akit, sosyal medyada gelen tepkiler üzerine Kavakçı'nın yazısını internet sitesinden kaldırdı.