BBC’ye konuşan Lavrov “(Doğrudan çatışmanın) çok yakın olduğunu düşünmüyorum. Ancak bu durumun Şam ve müttefiki olarak bizi sivillere karşı kimyasal silah kullanmakla suçlayan Batılı meslektaşlarımız tarafından son derece pervasızca oluşturulmuş bir durum olduğundan eminim” dedi.
Lavrov, Batı ülkelerinin Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) olayla ilgili raporunu beklemeden, OPCW uzmanları tam da Lübnan’dan Suriye’ye gitmek üzereyken saldırıyı gerçekleştirdiğini vurguladı. Lavrov, koalisyonun saldırısı doğrultusunda başlayan krizin sonucunun, bu krizi başlatanlara bağlı olduğunu ifade etti.
Diğer taraftan Lavrov, Suriye'ye fırlatılan füzelerin, ABD Başkanı Donald Trump'ın olduklarını söylediği gibi 'akıllı' olmadığının anlaşıldığını ima etti. Bir şeyin gerçek değerinin, görünüşü ya da teori üzerinden değil denenerek öğrenilebileceği anlamına gelen bir İngiliz sözüne atıfta bulunan Lavrov şunları söyledi: "Bir pudingin iyi olup olmadığını onu yiyerek anlayabilirsiniz. Sözü edilen bu akıllı, yeni ve şirin füzeleri (görmeyi) bekliyorduk. Hesaplamalara göre bu füzelerin üçte ikisi hedeflerine ulaşmadı. Bunun nedeni (füze savunma sistemleri tarafından) yollarının kesilmiş olması."
Trump Suriye'ye füze saldırısı düzenlenmeden önce yaptığı bir Twitter açıklamasında, bu ülkeye fırlatılacak olan 'akıllı, yeni ve şirin füzelere' karşı hazırlıklı olması için Rusya'ya 'çağrı yapmıştı.'
'BÜYÜK İHTİMAL ŞU SUÇLU DEMEK İNGİLİZ DİPLOMASİSİNDE YERLEŞİK BİR HAL ALDI'
Hem Londra'nın İngiliz topraklarında sinir gazıyla zehirlendiği söylenen eski Rus ajanı Sergey Skripal'ın başına gelenlerden 'büyük ihtimal' Rusya'nın sorumlu olduğunu savunup hem de Duma'dakinin bir kimyasal saldırı olup olmadığı bile anlaşılmadan Suriye'yi vurmasına atıfta bulunan Lavrov şunları söyledi:
"'Büyük ihtimal (highly likely) şu oldu' demek, İngiliz diplomasisinin, insanları cezalandırmak için kullanılan yeni bir icadı. Zira bu insanların 'büyük ihtimal' suçlu olmasına göre hareket ediyorlar. Aynı Lewis Carroll'ın Alice Harikalar Diyarında romanında olduğu gibi. Romanda yazar mahkemede görülen bir davayı tasvir eder: Kral der ki 'Jüriye soralım' fakat Kraliçe 'Jüriye sormak olmaz. Önce hüküm verilsin. Jüri kararını sonra açıklar' diye bağırır. İşte 'büyük ihtimal (highly likely) şu oldu' demenin ardındaki mantık bu."