Sputnik, Kosova’daki durumun ileride ne şekilde gelişeceğini ve bu topraklardaki Ortodoksluğun korunup korunamayacağını araştırdı.
YENİ KATLİAM TEHLİKESİ VAR MI?
Kosova’nın Mitroviça kentinde yaşayan Marko Yakşiç, kenti Sırp ve Arnavut kısımlarına bölen İbre Nehri’ndeki köprünün bulunduğu bölgede son birkaç yılda etnik esaslı çatışmaların sayısında büyük artış olduğunu, çatışmalarda genel olarak gençlerin yer aldığını anlattı. Yakşiç, “Kosova’daki olaylar sıklıkla etnik nefrete dayalı, fakat bu otomatik olarak Arnavutların ve Sırpların mensup olduğu farklı dinleri de kapsıyor” diye konuştu. Durumu diğer ülkelerdeki durumla karşılaştıran Yakşiç, ‘Kosova ve Metohiya’daki aşırı İslamcılığın gelişmesine rağmen o kadar ön plana çıkmadığını’ söyledi.
Kosova yönetiminin gerilimin artışında doğrudan parmağı olduğunu belirten Yakşiç, Kosova Arnavut özel kuvvetlerinin Sırbistan hükümetinin Kosova Ofisi Müdürü Marko Curiç’in tutuklanması sırasında Mitroviça’daki Sırpların en aktif temsilcilerini de tutukladıklarını, bazı kişilere fiziksel şiddet uyguladıklarını, baskında 30 kişinin yaralandığını, Curiç’inse Belgrad’a geri gönderildiğini anlattı.
Sırp yönetimiyse durumu fazladan dramatize etmiyor. Kosova'dan Sorumlu Bakan Marko Curiç, bu konuda, “Priştine ile diyalog, ölümle sonuçlanan etnik saldırıların tamamen sona erdiği bir atmosfer yaratıldı. Ayrıca genel olarak Arnavut siyasi çevrelerinin Sırp kültürel ve dini yapıtlarına daha sorumlu bir tutum sergilediği görülüyor” açıklamasında bulundu.
‘PANİKLEMİYORLAR, İNANÇLA YAŞIYORLAR’
Kendisini en çok etkileyen şeyin Sırpların her şeye rağmen normal bir yaşam sürmeye çalışması olduğunu anlatan Andrey, “Kötü zamanların ne zaman başlayacağını asla bilemezsin. Aslında birçok kişi buradaki her şeyini bırakıp gidebilir, fakat Kosovalı Sırplar panik yapmıyor, onlar, ‘Bu bizim torağımız, hiçbir yere gitmeyeceğiz’ diyor” paylaşımında bulundu.
Sırplar, 2004’teki olaylarda yıkılan kiliselerin çoğunu yeniledi. Kosova’da şu anda 160 kilise ve 14 manastır var.
KOSOVA KİLİSESİ PROJESİ
Çeşitli uzman değerlendirmelerine göre Kosova’daki Ortodoks Arnavutların sayısı son derece az. Ancak Priştine’nin dini yapılara ilgisi tamamen anlaşılabilir: bölgedeki antik kilise ve manastırlar, popüler turistik yapılar olarak UNESCO’nun dünya miras listesine alınmış durumda. Bu yapılar Sırp Ortodoks Kilisesi’ne ait. Şimdilik.
Kosova Bağısız Kilisesi kurma fikri milliyetçi Arnavut partisi Lëvizja VETËVENDOSJE’ye ait. Geçen yıl yapılan parlamento seçimlerinde bu hareket, seçmenlerin yüzde 30’undan destek alarak ikinciliğe yerleşti.
Partinin üyelerinden Prizren belediye başkanı Mütahir Haskuka, Facebook hesabından paylaştığı mesajda, “VETËVENDOSJE’nin ilkesel tutumu, Kosova’daki Ortodoks Kilisesi’nin Sırp değil, Kosova Kilisesi adını taşıması gerektiğine dayalı” ifadelerini kullandı.
Rusya Bilimler Akademisi Slav Araştırmaları Enstitüsü Balkanlar Krizi Araştırma Merkezi Başkanı Yelena Guskova, Sputnik’e verdiği röportajda, Kosova’nın henüz tanınmamış bir bölgesel oluşum olduğunu söyleri. Guskova, “Birleşmiş Milletlerde (BM) tüm ülkeler bu projeyi desteklemiyor. Bu nedenle bağımsız Ortodoks kilise kurma planı da, Sırpları Kosova parlamentosuna sokma çalışması da Arnavutlara göre Kosova ve Metohya’nın tam bağımsızlığına kavuşmasına katkı sunmalı ve tanınmasını hızlandırmalı” diye konuştu.
Sırbistan’daysa birçok kişi, şimdilik Kosova Kilisesi kurma projesinin senaryosunu, neredeyse tümünde Müslümanların yaşadığı bölgede çok fantastik bularak, ciddiye almıyor.