Suriye’deki S-400’ler: Üçüncü dünya savaşını önleyebilecek sistemler

Rus yapımı S-400 hava savunma sistemleri, Batı'daki savaş yanlılarının planlarını sekteye uğratabilir.

Suriye'ye saldırmak üzere hazırlığa başlayan Batı, Duma kentinde yapılan kimyasal saldırı iddialarıyla ilgili kanıtları incelemek için ara verdi. Resmi olarak böyle bir açıklama yapılsa da aslında Washington, Londra ve Paris, Rusya'nın olası bir saldırıya karşılık vereceği yönündeki açıklamaları bağlamında askeri senaryonun sonuçlarını hummalı bir şekilde araştırıyor.

'S-400'LER SURİYE'DEYKEN, UÇAK KULLANMAMAK DAHA İYİ'

Batı basını ve uzmanlar topluluğu da bu konuya büyük ilgi duymakla beraber Rusya'nın Suriye'deki olanaklarını merakla analiz ediyor. Bunu yaptıkça da kendilerini pek de teselli etmeyen sonuçlara varıyor.

Araştırmalar her şeyden önce Suriye'de konuşlanmış olan S-400 hava savunma sistemini kapsıyor. ABD ve Avrupa Birliği (AB) söz konusu sistemi, Suriye'deki hedefleri vurmayı planladığı Tomahawk füzelerine etkili bir şekilde karşılık verme yeteneğine sahip süper modern ve çok karmaşık sistem olarak niteliyor. Batı, S-400'ler Suriye'deyken uçakları kullanmamanın daha iyi olacağı sonucuna varıyor, zira Rus füze sistemi etkisiz hale getirilmeden Batı'nın uçakları kolay bir av haline gelebilir.

S-400'leri etkisiz hale getirmek üzere harekete geçilmesi durumundaysa Rus askerlerin de ölebileceği ve bunun ABD'nin ve Avrupalı müttefiklerinin öngöremediği bir senaryoya dönüşebileceği tahmin ediliyor.

'BATI, MOSKOVA'NIN ATACAĞI ADIMLARI KESTİREMİYOR'

Füzelerin gemiden fırlatılması alternatifini de değerlendiren Batı, bu halde de sorun yaşanabileceğini, çünkü S-400'lerin fırlattığı önleme füzelerinin saniyede bin metre hız alabildiğini, deniz seviyesinden sadece birkaç metre yüksekte uçan çoklu hedefleri imha edebildiğini ve Tomahawk füzelerinin ‘öldürülmesi' için ideal bir silah olduklarını ifade ediyor.

Batı için geriye tek bir seçenek kalıyor, gemilerden yüzlerce füze fırlatılarak yoğun bir saldırı yapmak. Ancak böyle bir saldırının çok sayıda yıkım ve ölüme yol açacağı için kesinlikle cezasız kalmayacağı ve çok yönlü yanıt alacağı düşünülüyor ki, böyle bir durumda dahi başarı garantisi bulunmuyor, zira Batı, S-400'lerin sahip olduğu tüm imkânları bilmiyor ve Moskova'nın atacağı adamları tahmin edemiyor.

'KARŞILIK VERME KARARLILIĞI, RUSYA'NIN OTORİTESİNİ PEKİŞTİRECEK'

Yine Batı'da, nitekim saldırının (Tanrı korusun) gerçekleşmesi durumunda Batılıların da böyle bir saldırının son derece olumsuz sonuçlarına katlanmak durumunda olacağı ifade ediliyor.

Bunun da ötesinde buna benzer bir senaryonun gerçekleşmesi, gelecekte Washington'un ve Moskova'nın birbirilerine karşı izleyeceği askeri stratejiyi de değiştirecek ve hem Rus silahlarının dünyadaki otoritesini sert bir şekilde yükseltecek, hem de Moskova'nın karşılık verme kararlılığı, Rusya'nın otoritesini tümüyle pekiştirecek.

Batılı ‘strateji uzmanlarının', ‘orta yolu' bulup yarattıkları çılgınlık ortamında kendi imajlarını korumaya çalışarak tüm düşündükleri bunlardan ibaret.