İstanbul'da Dünya Romanlar Günü programında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Bizim özelliğimiz, biz insanları kimlikleri dolayısıyla, inançları dolayısıyla ayırmayız. Biz insanları yaşam tarzları itibarıyla ayırmayız. Biz insanı, Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın üstünde yeri vardır diye düşünürüz. Tabii bir sorun varsa sorunların çözülmesi lazım. Sorunları nasıl çözersiniz? Sağlıklı teşhis koyarak. Önce bu konuda yapılan çok güzel çalışmalar var. Bize göre Roman vatandaşlarımızın 5 temel sorunu var. Bir eğitim, iki sağlık, üç istihdam, dört barınma, beş sosyal hizmet ve yardımlara erişme sorunu var.
Demek ki 5 sorunu ilk kez siyasal anlamda dile getiren parti biziz. Şimdi teşhisi koyduk, sorunu nasıl çözeceğiz? Eğer sorunu görür, sırtınızı dönerseniz sorunu çözemezsiniz. Sorunu görür, teşhisi koyar ve çözüm üretirseniz, sağlıklı ve kararlı adımlarla yolunuza devam ederseniz sorunu çözersiniz. Eğitim sorunu, Roman vatandaşlarının da Türkiye'de yaşayan her vatandaşımın da en temel sorunudur. O nedenle bir sorunu çözmek için 3 şey söylüyorum; eğitim, eğitim, eğitim…Bunu başarmak zorundayız.
- Eğitim harcamaları kesinlikle aileye yük olmamalıdır ve bütün eğitim harcamaları defter kalem kitap servis tamamı devlet tarafından karşılanmalıdır. Eğitimi 12 yıl zorunlu hale getirirseniz çocuk yaşta evlilikler de kesilmiş olur. Sosyal yardımlar bir haktır. Yoksulluğu bu coğrafyada bitireceğiz.
Siz bu ülkenin en köklü tarihine sahip olan kesimsiniz. Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u alırken sizler oradaydınız. Ama geldiler, oraya lüks konutlar yaptılar, 'Burada Romanlar oturmasın, sizler fakirsiniz' dediler. Bunu kabul etmiyorum. Fakirlik benim kaderim değil ki, iş verdin de çalışmadım mı? 'Romanlar günlük yaşıyorlar' diyorlar, aylık ver 10 bin dolar bakalım günlük yaşıyor mu?
Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki kaç Roman kardeşimiz var bunu bilen yok.
Gelin kadınlı erkekli partiye üye olun. Bir değil 5 değil istiyorsanız 50 tane milletvekili çıkarabilirsiniz. Güç sizin elinizde. Partiye üye olmak daha fazla söz sahibi olmak sizin elinizde. Ben pozitif ayrımcılık yaparak hayatın her alanında tıkanan yolları açacağım. Bunun sözünü veriyorum. Şimdi bakınız 8 Nisan Dünya Romanlar günü. Allah aşkına CHP dışında 8 Nisan Dünya Romanlar Günü'nü kutlayan başka parti var mı?
Sizin içinizde Man Adası'nda şirketi olan var mı? Sizin vergi dairelerinde kaydınız yok ama siz çocuğunuz doğduktan itibaren bu ülkede vergi verirsiniz. Ama bu ülkeyi yönetenler sizin ödediğiniz vergileri vermemek için Man Adası'na giderler şirket kurarlar.
2019'da önümüzde iki seçenek var. Açık ve net söylüyorum az önce söylediğim sorunların çözümü demokrasi içinde olur. İkinci seçenek tek adam rejimi. Konuşmayacaksın, susmayacaksın, eleştirmeyeceksin, hata yapmayacaksın. 'Hata yaparsan seni içeri atarım.' İki tercih, demokrasi mi dikta yönetimi mi? Demokrasiyi isteyenler hep birlikte hareket etmek zorundayız. Bu işin sağı, solu yok. Bu işin partisi, kimliği yok. Bu iş demokrasi işidir. Demokraside herkes düşüncelerini özgürce ifade etmeli. Demokraside herkes sosyal devlete dönüp 'İşsizim, iş bulacaksın' demeli. 'Çoluk çocuk aç, onlara sosyal yardım yapacaksın' diyebilmeli. Bunun yolu demokrasi.
'Çocuklarıma iyi bir eğitim istiyorum, hastanede adam gibi bir tedavi istiyorum', 'Suriyelilere baktığın kadar bana bakmıyorsun. Onlara verdiğin para kadar bana vermiyorsun. Onlar birinci sınıf vatandaş, ben Fatih'ten beri buradayım hala 3. sınıf vatandaş.' İsyan edeceksiniz, 'Kabul etmiyoruz' diyeceksiniz. 2019'da hep beraber sandığa gideceğiz ve dikta yönetimini, diktatörleri Allah'ın izniyle sandığa gömeceğiz. Bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz.
Sadece Türkiye'de değil bütün dünyadaki Romanların gününü kutluyorum.