'TÜRKİYE'NİN OSMANLI HAYALİ RİYAD'A KARŞI DOĞRUDAN BİR MEYDAN OKUMA'
Vahhabiliğin ve Selefiliğin her zaman birbirine üstünlük sağlama ve küresel çapta İslam'ın öncü gücü olarak konumlanma çabası içinde olduğunu anımsatan Muneer, Türkiye'nin Osmanlı İmparatorluğu'nu yeniden kurma hayalinin de Suudilerin bölgede hegemonya kurma girişimlerine karşı doğrudan bir meydan okuma olduğunun altını çizdi.
'KÜRT MESELESİ ANKARA VE TAHRAN'I ORTAK NOKTADA BULUŞTURABİLİR'
Söz konusu denklemde İran'ın Şiilik mezhebi odaklı olmasına da dikkat çeken Muneer'e göre Kürt meselesi, Türkiye ile Şii İran'ı ortak noktada buluşturma potansiyeline sahip.
Bu çerçevede Suriye'deki Kürt blokunun rolüne değinen Muneer yazısına şöyle devam etti: "PYD tarafından desteklenen bir Suriyeli Kürt blokunun bu ülkede önemli bir aktör olarak ortaya çıkması, Türkiye'yi Ortadoğu politikasını gözden geçirmeye zorladı. İran da Suriye ve Irak'taki Kürt varlığını kaygıyla izliyor. Zira bu, İranlı Kürtlerin yeniden ayaklanma arzusunu aşılayacak. Tahran, daha şimdiden Riyad'ı ateşi körüklemekle suçladı."
'TÜRKİYE VE İRAN, KÜRTLERİ KONTROL ALTINDA TUTMAK ZORUNDA'