Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP'nin ittifak yapıp yapmayacağı, nasıl biri aday göstereceği sorusunu yanıtlayan Özel, şunları kaydetti:
- Karşımızda, seçim ve baraj odaklı bir ittifak var. Bu ittifak meselesi meclis seçimine yönelik. Bizim şöyle bir adayımız yok, seçimi kazansın gitsin sarayda otursun. Bizim adayımız kazanırsa, sarayı TÜBİTAK'a devredeceğiz, bütün o imkanlardan üniversiteler, bilim insanları yararlanacak. Yazlık bir saray yaptılar, orayı da Çocuk Esirgeme Kurumu'nun yurdu yapacağız.
'BİZİM ADAYIMIZ CUMHURBAŞKANLIĞI YETKİLERİNİ MECLİSE DEVREDECEK'
- Bizim adayımız, gidip cumhurbaşkanlığı yetkileri kullanmayacak, meclise devredecek. KHK'larla dehşet saçmayacak, hukuk devletine inanacak. Partisinden istifa edecek, tarafsız ve bağımsız bir cumhurbaşkanı olacak. Parlamenter sistemden, demokrasiden, Türkiye'nin ortak geleceğinden yana, kuvvetler ayrılığı ve hukukun üstünlüğünden yana bir birliktelik olmak zorunda. Kadını, genci, dezavantajlı grupları, engellileri, farklı cinsel tercihi olanları, doğayı, çevreyi görmeli. Böyle bir şeyde birleşmeliyiz. Bunun yolu da şu; bugün Türkiye'de bir kasvet var, karanlık bir gökyüzü diye tasvir ediyoruz bunu. Bir siyasi tasvir olarak.
'BU BİR GÖNÜL İTTİFAKI'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise OHAL döneminde yapılacak seçimin meşruiyetinin olmayacağını öne sürerek, "OHAL bütün hukukun askıya alındığı, herkesin KHK'larla susturulduğu bir rejimin adıdır. OHAL'de hukuk, demokrasi, özgürlük yok. Hiç kimse olduğunu iddia edemez. Seçimleri güvenli kılan ve meşru yapan şey o gün oy kullanırken rahat oy kullanmanız değildir, seçimi demokratik kılan şey tüm süreçtir. Eşit ve adil bir yarıştır. Merkez medya dediğimiz Doğan Medya, Demirören Grubu'na satıldı. Bu bile seçimden bağımsız değildir." ifadelerini kullandı.