Sputnik'e konuşan ABD Uzmanı Özdemir Akbal, Suriye'den çekilme niyetini daha önce de defalarca kez belirten ABD Başkanı Donald Trump ile ABD devlet sistemi arasındaki çatışmanın altını çizdi. Akbal "ABD Başkanı normalde böyle bir açıklama yaptığı zaman devlet kurumlarının bu açıklamaya uygun biçimde hareket geçmesi beklenir. Fakat Trump iktidara geldiğinden beri durum bir hayli değişik. Farklı bir yönetim karakteri izlemeye çalışan Trump'ın beraber yola çıktığı takım arkadaşlarının hiç birinin yanında kalmadığını görüyoruz. Bu da bariz şekilde Trump'ın da bizatihi yönetici olarak problem yaşadığını ve Amerikan devlet sistemiyle Trump'n yönetim karakterinin çok fazla uyumlu olmadığını ortaya koyuyor" dedi.
ABD'de seçilmiş liderle devlet arasındaki bu çatışmanın nedenlerine de değinen Akbal "ABD sık sık demokrasi vurgusu yapıyor ama seçilmiş bir başkanın vermiş olduğu kararlara karşı devlet bürokrasisi bu kararlara nasıl karşı gelebilir? Ancak devlet sekreterliği yetkilileri tarafından yapılan bu açıklamalar, Trump'ın politikalarına ne kadar mesafeli yaklaşıldığı ve bu politikaların ABD bürokratik yapılanması açısından ne kadar karşılık gördüğünün göstergesi. Halbuki gerek ABD'deki toplantılarda gerekse ‘Hollywoodvari' filmlerde sık sık demokrasinin geliştirilmesi yönündeki söylemlere şahit oluruz. Ancak ABD için demokrasi kendi devletinin bekası için işe yaradığı sürece vardır, aynı güvenlik odaklı çalışan diğer devletlerde olduğu gibi…" diye konuştu.
ABD Başkanı Trump'ın iki aydan beri ülkesinin Suriye'den çekilmeleri gerektiği yönünde görüşlerini dile getirdiğinin altını çizen Akbal "Trump'ın Perşembe akşamı da Ohio'da gerçekleştirdiği konuşma da bunlardan birisiydi. Trump orada ‘ABD'nin alt yapı ve eğitimine gitmesi gereken paralar Ortadoğu'daki operasyonlara gidiyor. Ortadoğu'da yaklaşık 7 trilyon dolar harcandı' şeklinde bir açıklama yaptı. Aslında Trump bunu daha önce de belirli dönemlerde ifade etmişti" dedi.
‘ABD IRAK'TAKİNE BENZER BİR FORMÜL UYGULAYARAK ÇEKİLİR'
Peki Trump'ın bu açıklaması, ABD'nin Suriye'den çekileceği yönünde umut verir nitelikte mi? Akbal'a göre Trump'ın Suriye'den çekilme isteğinin önemli gerekçeleri mevcut:
"ABD'nin (Ortadoğu'daki) operasyonların yürütülmesinde güç yettirebilme açısından ciddi problemleri var. Bu, Trump'ın çekilme isteğinin gerekçelerinden en önemlisi. Diğer çekilme gerekçesi de Suriye'de, tıpkı Irakta olduğu gibi, yeniden yapılandırılma sürecine girilmesinin kuvvetle muhtemel oluşu. Çünkü yedinci yılını dolduran bir savaştan bahsediyoruz ve Suriye, yeniden yapılandırılma zorunluluğuyla karşı karşıya. Trilyonlar değerinde yatırımlardan bahsediliyor. Bu yatırımlar dolayısıyla da çatışma ortamının ortadan kalkması, ABD perspektifine uygun olarak liberal ekonominin değerleri çerçevesinde bir güvenlik ortamının oluşması ve yatırımların yapılabilir hale gelmesi lazım. Bu iki gerekçe Trump'ın zaman zaman bu görüşü yansıtmasına sebep oluyor."
Uzmana göre ABD'nin ne zaman ve hangi şartlarda çekileceğini kesin bir şekilde tahmin etmek için ise erken:
"Trump, ABD'nin tıpkı Irak'taki işgal faaliyetlerinde olduğu gibi kendisi için kullanılabilir bir ittifak ortamı yarattıktan sonra bölgeden çekilecektir. Bu ittifak ortamı, Irak'ın kuzeyinde yaşandığı gibi ne kadar uzun süreli bir yönetim halini alır mı, bu ayrı bir tartışma konusu. Yine de kararlar alındıktan sonra elbette bu kararlar uygulanacak ve çekilme gerçekleşecektir. Ancak bunun ne zaman ve hangi şartlarda olacağını söylemek için çok erken. "
ABD siyaseti konusunda çalışmaları bulunan araştırmacı Mehmet Yeğin de, ABD'nin daha fazla yatırım yapmak istememesi gerekçesiyle Suriye'den çekilmesinin oldukça olası olduğunu savunuyor:
"ABD, Suriye'ye daha fazla yatırım yapmak istemiyor. Çünkü ABD'nin şu anki durumun ötesinde yapmak isteyebilecekleri için hem ciddi bir insan kaynağı hem de maddi kaynak gerekiyor. Böyle bir kaynak ayırmayı ABD düşünmüyor. ABD'nin Suriye'de daha fazla asker artırımına gitmeyeceği veya buraya daha fazla maddi yatırım yapmayacağına dair güçlü bir yaklaşım zaten söz konusu. Bu yüzden, ABD'nin Suriye'den çekilmesi olmayacak bir şey değil. Buradaki asıl durum bunun bir iletişim kazasıyla açıklanmış olması. Ben bu yaklaşımın Trump tarafından özensizce açıklandığını düşünüyorum. ABD'nin böyle bir anlayışı var ancak Trump bunu diplomatik bir dille veya Amerika'nın stratejik iletişimi çerçevesinden aktarmak yerine kendi kampanyası dahilinde kamuoyuna açıkladı."
‘SURİYE'DE BİR ŞEYLERİN YENİDEN İNŞA EDİLMESİ ABD'NİN DEĞİL RUSYA'NIN OMUZUNDA BİR YÜK'
ABD'nin Suriye'den çekilme kararının doğuracağı sonuçlarını umursamayacağına işaret eden Yeğin "ABD'nin Irak'tan nasıl çıktığını hatırlamak lazım. ABD, Irak'tan çıkarken ardında bıraktığı otorite boşluğunu umursadı mı? Umursamadı. Kaldı ki, hemen Suriye'den topyekûn tüm askerlerini ve danışmanları çekmesini de beklemiyorum. Bu bir geçiş süreci içerisinde ele alınır. Sürecin neticesi olarak ülkeden çıktığı zaman ise ardında bıraktığını umursamaz. Suriye'de bir şeylerin yeniden kurulması, inşa edilmesi, Amerika Birleşik Devletleri'nin değil; daha çok Rusya Federasyonu'nun omuzunda bir yük olarak görülüyor. ABD'nin böyle bir hamlenin sonuçlarını umursayacağına da ben bu yüzden inanmıyorum" diye ekledi.