Dolar 4 lira, Euro 5 lira seviyesine ulaştı. Enflasyon çift haneli rakamlarda dolaşmaya devam ediyor. Ekonomideki veriler neyi işaret ediyor?
RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına konuk olan iktisat profesörü Yalçın Karatepe ekonominin gidişatını yorumladı.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Karatepe sözlerine, döviz kurlarındaki verilerin ışığında, yatırımcılar açısından tablonun iyimser olmadığını söyleyerek başladı. "Hükümetten gelen açıklamalarla, makro göstergeler birbirini tutmuyor. Dolar 4 liranın üzerinde, Euro 5 lira seviyesinde. Faizler yüzde 13'ün üzerine çıkmış durumda. Borsa, şu an itibariyle değer kaybediyor. İşler iyi mi, kötü mü sorusunu teleffuz ederken, bu verilere bakmak lazım" diyen Karatepe, "Yatırımcılar açısından tablo hiç iyimser değil" tespitini yaptı.
Türk Lirası'nın yalnızca Amerikan Doları karşısında değil, dolara karşı değer kaybeden diğer para birimleri karşısında da değer kaybettiğini vurgulayan Karatepe, "Türk Lirası bütün paralara karşı değer kaybediyor. Bu durum, bizim herkesle çok temel bir biçimde ayrıştığımızın, ekonomimize, Türkiye'ye olan inancın epey bir sarsıldığının göstergesi" diye konuştu.
'SANDIKLARI ATLATINCAYA KADAR…'
Başbakan Binali Yıldırım'ın "67 maddelik bir ekonomi paketi hazırlıyoruz" sözlerine de değinen Karatepe, "Hükümetin son yıllarda ekonomiye ilişkin aldığı tedbirlere baktığımızda, yapısal reformlar yapmak yerine geçiştirici tedbirlerle, karşılaştığı sorunları çözmeye çalışıyor. Hükümet, önümüze gelecek sandıkları atlatıncaya kadar, makro göstergelerin görece iyileştirilmesine yönelik önlemler alıyor. Türkiye'nin ekonomik sorunlarını kalıcı olarak çözmeye yönelik tedbirlerin alındığını maalesef görmüyoruz" dedi.
Türkiye'nin yabancı sermaye girişine ihtiyaç duyduğunu ifade eden Karatepe, 2018 yılı içinde 235 milyar dolara ihtiyaç olduğuna da değindi. Karatepe, şunları söyledi:
"Dünya ekonomisinin, öngörülebilirliğinin zayıfladığı bir dönemdeyiz. Bu dönemin, bizim açımızdan sıkıntıları var. Türkiye, ciddi bir biçimde, yabancı sermaye girişine ihtiyaç duyan bir ülke. 2018 yılı içinde ödememiz gereken 180 milyar dolarlık borcumuz var. Yaklaşık 50 — 55 milyar dolar arasında da bir cari açığımız olacak. Bu da, kabaca 235 milyar dolar bir parayı uluslararası piyasalardan bulmamız gerektiği anlamına geliyor."
'STAJ YAPANLAR BİLE ÇALIŞAN OLARAK GÖSTERİLİYOR'
Türkiye'nin G —20 ve OECD ülkeleri arasında en yüksek enflasyon ve işsizlik rakamlarına sahip olduğunu da hatırlatan Karatepe, "İçinde bulunduğumuz G — 20'ye ya da OECD'ye baktığımızda, bizim seviyemizde enflasyonu olan bir ülke yok. İşsizlik rakamlarımız da benzer şekilde, herkesten yüksek. İlân edilen işsizlik rakamları da, ciddi şekilde tartışılıyor. Staj yapanlar bile çalışan olarak gösteriliyor" dedi.