Sözcü'den Zeynep Gürcanlı'nın haberine göre, Atilla'nın avukatları mahkemeye sundukları dilekçede, Türkiye'nin New York'taki Başkonsolosluğu'na başvurarak, bir kamu bankası olan Halkbank'ta görevli olan Atilla'nın, Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet memuru olarak ABD'de yargı dokunulmazlığından yararlanması için ABD Dışişleri Bakanlığı'na bir yazı gönderilmesini istediler.
"28 Eylül 2017'de Atilla'nın avukatları New York'taki Türkiye Başkonsolosluğu'na, Türkiye Cumhuriyeti'nin ABD Dışişleri Bakanlığı'na Hakan Atilla'nın yabancı bir devlet görevlisi olması ve bir kamu bankasında görev yapması dolayısıyla, yargı dokunulmazlığından yararlanması için bir başvuru yapıp yapmayacaklarını sordu. Bu yazı üzerine Türkiye Cumhuriyeti'nin Washington'daki Büyükelçiliği, ABD Dışişleri Bakanlığı'na Atilla hakkında bir nota verdi. Ancak nota Atilla hakkında olmakla birlikte, Atilla'ya Türkiye Cumhuriyeti'nin bir kamu görevlisi olması nedeniyle dokunulmazlık sağlanması isteği bu notada yer almadı."
SARRAF İÇİN İKİ KEZ NOTA VERİLMİŞTİ
Sarraf'ın itirafçı olduğu dönemde hapishanesi değiştirilmiş, ancak nerede olduğu gizli tutulmuştu. Dava duruşmalarının başlamasından hemen önce ortaya çıkan bu durum nedeniyle Türkiye, Sarraf'ın nerede olduğunun belirlenmesi için 'vatandaşımızın selametinden endişe ediyoruz' diyerek bir hafta içinde iki kez ABD'ye nota vermişti.
ATİLLA KARARI 11 NİSAN'DA VERİLECEK
New York Güney Bölge Federal Mahkemesi'nde görülen davada jüri Atilla'yı İran'a yönelik yaptırımları delmekle ilgili 6 ayrı suçun beşinden suçlu bulmuştu. Atilla'nın beş suçtan alabileceği toplam üst ceza 90 yıldan fazla ediyor. Avukatlar ise, Atilla'nın suçlu bulunduğu beş suçtan dördünün 'tek bir suç gibi görülmesi gerektiğini' vurgulayarak, cezaların en alt sınırının uygulanması halinde verilecek cezanın 46 ila 57 aya denk geldiğini, ancak davanın 'özel durumu' nedeniyle Atilla'ya bu cezanın bile verilmemesi gerektiğini savundular.
Ancak Atilla'nın avukatları Hakim'e yazdıkları 75 sayfalık dilekçede, Atilla'nın ne kadar ceza alacağına karar verilirken, bu davanın 'özel durumunu' da dikkate almasını istediler.
'ATİLLA, İRAN'A YÖNELİK YAPTIRIMLARIN DELİNMESİNDEN HİÇBİR MADDİ MENFAAT ELDE ETMEDİ'
Dilekçede avukatlar, Atilla'ya cezayı belirlerken hakimin şu unsurları dikkate almasını istediler:
ATİLLA'NIN EŞİ, OĞLU, ANNE-BABASI VE ARKADAŞLARINDAN MEKTUP
Avukatlar, aile bireyleri ve arkadaşlardan alınan bu mektuplarla Hakan Atilla'nın geçmişinde hiç suç bulunmadığını, aksine örnek bir baba, eş ve çalışan olduğunu vurguladılar. Bu durumun da Hakim Richard Berman'ın cezayı belirlerken hafifletici sebepler olarak görülmesini istediler.
'HAKAN ATİLLA'NIN EŞİ RAHATSIZ EDİLİYOR'
Avukatların verdiği dilekçede bir başka dikkat çeken detay ise, Mehmet Hakan Atilla'nın eşinin dava sonrasında telefonla ya da sosyal medya yoluyla rahatsız edildiğine yönelik.
Dilekçede, Hakan Atilla'nın cezasını çektikten sonra bir bankacı uluslararası alanda artık iş bulmasının olasılığı kalmadığı, kariyerini kaybettiğini, bunun da Atilla'nın cezasının indirilmesi için bir gerekçe olduğu ifade edildi.