Gazete, Şubat 2016'da Afganistan, ABD ve Taliban arasında başlamış olan diplomatik görüşmeleri tehlikeye atma riskinden dolayı Mansur'un tutuklanmasının ABD'li yetkililer arasında tartışmalara neden olduğunu iddia etti.
'MANSUR DUBAİ'YE DÜZENLİ SEYAHATLERDE BULUNUYORDU'
Washington Post'a göre, bazı Beyaz Saray yetkilileri yerel emirliklerin Taliban liderine bilgi verme riskine karşılık sadece Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) federal hükümetine Mansur'u tutuklatma talebinde bulunulmasını savunuyordu. Buna karşı bazıları ise doğrudan ABD'nin Mansur'u tutuklamasından yanaydı. Habere göre, Beyaz Saray'da tartışma sürerken ABD istihbaratından Mansur'un Dubai'den planlanandan erken döneceği bilgisi geldi.
'RICE, UÇAK HAVALANDIKTAN SONRA MANSUR'UN TUTUKLANMASINI TALEP ETTİ'
Rice'ın uçağın geri çevrilmesi talebine ise BAE büyükelçisinin bunun artık çok geç olduğu karşılığını verdiği öne sürüldü.
Gazetede, "Sonuç itibarıyla bir dizi yanlış hesaplama ve muhtemel bir ihanet Mansur'un BAE'de yakalanmadan önce İran'a sonra da bir ABD insansız hava aracından fırlatılan Hellfire füzesi ile yakılıp kül edildiği Pakistan'a gitmesine yol açtı." ifadeleri yer aldı.
'OBAMA YÖNETİMİ TARTIŞMA SÜRECİNİ UZATTI'
'BAE MANSUR'UN KAÇMASINA YARDIM ETTİ' İMASI
Gazeteye konuşan eski bir Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) ajanı Bruce Reidel, "Onlar (BAE) için olabilecek en kötü şey Mansur'u Dubai'de yakalayıp Amerikan askerlerini öldürenler için yardım toplamaya geldiğini kamuoyuna açıklamak olurdu." diyerek, BAE'nin Mansur'un kaçmasına yardım ettiğini ima etti. ABD ordusuna ait silahlı bir insansız hava aracı, 20 Mayıs 2016'da Molla Mansur'un aracını Pakistan'da tespit edip hava saldırısı ile vurmuş, Mansur ve şoförü öldürülmüştü.