Aydın Doğan mektubunda, "Artık 80 yaşını geride bırakmış bulunuyorum. Geldiğim bu aşamada, kendi isteğimle, yayıncılık mesleğime nokta koymaya karar verdim" ifadelerini kullandı. Mektupta yer alan 'kendi isteğimle' vurgusu, satışın zoraki yapıldığı yönünde tartışmalara neden oldu.
Avrupa Siyasi Danışmanlar Derneği üyesi siyasal iletişimci Necati Özkan, RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına konuk olarak, Doğan Medya Grubu'nun iktidara yakın Demirören Grubu'na devrini değerlendirdi.
"Türkiye'de son dönemlerde seçimlerin adil olduğunu söyleyebilen çok az insan vardı. Bunun nedenlerinden bir tanesi de, medyanın durumu. Bazı medya grupları, bırakın haberlerini, parayla dahi olsa, muhalefet partilerinin reklamlarına yer vermiyorlar" diyerek sözlerine başlayan Özkan, Doğan Medya Grubu'nun Demirören Grubu'na satılmasının, muhalefetteki partiler için geri dönüşü olmayan bir yolun başlangıcı olduğunu şu sözlerle ifade etti:
'GERİ ÇEVRİLEMEZ BİR HALE GELDİ'
"Bu düne kadar (Doğan Medya Grubu'nun satılmasına kadar) böyleydi, dünden itibaren tümüyle taahhüt edilemez, geri çevrilemez bir hale geldi. Bundan sonra, siyasi partilerin kendi seslerini duyurabilmelerine imkan veren bağımsız bir medya kanalı kalmadı."
'MUHALEFET HİÇBİR ŞEKİLDE SESİNİ DUYURABİLECEK BİR İMKÂNA SAHİP OLMAYACAK'
"Bu el değiştirmeye siyasi iletişim olarak bakacak olursak, seçimler öncesi son tahkimattır diyebiliriz" diyen Özkan, "Bu öyle bir tahkimat ki, bundan sonra muhalefet hiçbir şekilde sesini duyurabilecek bir imkâna sahip olmayacak demektir. Bundan sonra başarı elde etmek isteyecek muhalefet partilerinin işi çok daha zor olacak demektir" diye konuştu.