Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, AİHM'in Mehmet Altan kararını yorumladı

Mehmet Altan'ın 12 Ocak 2017, Şahin Alpay'ın ise 28 Şubat 2017'de yaptığı başvurular, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2. Dairesi tarafından 20 Şubat 2018'de karara bağlandı. Oy çokluğuyla alınan karara şerh düşen tek isim, Türk yargıç Doç. Dr. Ergin Ergül oldu. Ergül'ün muhalafet şerhinde, 'AİHM'in yerleşik içtihatları uyarınca iç hukuk yollarının tüketilmemiş olması', 'başvuranların 'mağdur' sıfatlarının kalmaması', 'Türkiye'nin olağanüstü hâl ilanının akabinde Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'ne yaptığı askıya alma beyanı' gerekçeleri yer aldı.

RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına konuk olan Yargıtay Onursal Başkanı Sami Selçuk, AİHM'in kararını değerlendirdi.

"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ve Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) vermiş olduğu kararlarda, herhangi bir karmaşıklık yok" diyen Selçuk, "Bu kararlara uyulması gerekir. Türkiye, AİHM'in kararlarına uyacağını taahhüt etmiş, hukuk devleti iddiasında bir ülkedir. Gereğini yerine getireceğine inanmaktayım. AYM'nin kararına uyulmamasını da doğru bulmuyorum" ifadelerini kullandı.

Anayasa Mahkemesi'nin 11 Ocak'ta Mehmet Altan ve Şahin Alpay'ın başvurularına verdiği hak ihlâli kararını hatırlatan Selçuk, "AYM'nin kararları bağlayıcıdır. Anayasanın 153. ve son maddesini okuyanlar, hukukçu olmalarına gerek olmaksızın AYM'nin kararlarının bağlayıcı olduğunu bilirler. AYM, bu konuda, otantik yorumu yapan, son sözü söyleyen mahkemedir. Herkes buna uymakla yükümlüdür" dedi.

Selçuk, AYM'nin kararına direnen birinci derece mahkemelerin AYM'nin kararına uymak zorunda olduğunu ifade ederek, "Birinci derece mahkemeler, Yargıtay'ın kararlarına direnme yetkisi vardır ama 'ben Yargıtay'ın kararına direnme hakkına sahibim, AYM'nin de kararına direnirim' diyemezsiniz. O nedenle, birinci derece mahkemeler, AYM'nin kararını uygulamak zorundaydı" diye konuştu.

'YENİDEN DEĞERLENDİRME YETKİSİ VAR'

Yargıtay Onursal Başkanı, Mehmet Altan hakkında verilmiş ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararı olmasına rağmen, yerel mahkemenin AİHM'in kararının ardından yeniden değerlendirme yapabileceğini belirterek şunları söyledi: "Yerel mahkemenin durumu yeniden değerlendirmesi yetkisi var. AİHM'in ve AYM'nin kararları göz önünde tutarak, çok duyarlı ve dengeli bir karar vermesi gerekir."