11 Eylül 2001'de El Kaide tarafından ABD'nin New York kentinde bulunan Dünya Ticaret Merkezi ile Washington'daki ABD Savunma Bakanlığı'na sivil uçakların kaçırılmasıyla gerçekleştirilen terör saldırılarının ardından El Kaide'yi dağıtmak için Afganistan'ı işgal eden ABD, daha sonra Irak'ın o dönemki devlet başkanı Saddam Hüseyin'in El Kaide'ye destek verdiği ve ülkesinde kimyasal ve biyolojik kitle imha silahları ürettiği gerekçesiyle Irak'ı işgal etti.
From promises of liberation to years of conflict: Iraq War 15 years on pic.twitter.com/UjloJlUIE5
— RT (@RT_com) March 20, 2018
2015 yılında ortaya çıkan CIA raporunda da Irak işgali öncesinde hazırlanan istihbarat raporunda, Saddam Hüseyin yönetiminin kitle imha silahı ürettiği iddiasının teyidi için yeterli delil olmadığının dönemin ABD Başkanı George Bush ve yönetimine bildirildiği ortaya çıkmıştı.
CHP'Lİ YILMAZ: MEŞRU ZEMİNİN OLMADIĞI GEÇEN ZAMANDA DAHA İYİ ANLAŞILDI
BÖLGE İSTİKRARSIZLAŞTI, BU GAYRİ MEŞRU MÜDAHALE İLE İYCE TAŞERONLAŞTI, UFALANDI
"Irak şu anda tam yönetilebilir, bütünlüklü bir ülke olmaktan çıktı. Toprak bütünlüğü şeklen sağlansa da hala çok ciddi tartışmalar oluyor. Irak'ta etnik ve mezhebi fay hatları keskinleşti, iç savaş yaşandı ve Irak'ta 1 milyona yakın insan hayatını kaybetti, milyonlarca insan Irak'ı terk etmek zorunda kaldı. Esasen Afganistan'daki Taliban'ın devrilmesinin meşruiyeti vardı. Çünkü Taliban bir şekilde El-Kaide ile işbirliği içerisinde İkiz Kulelere dönük bir saldırıda önemli rol oynamıştı ve bunun bir meşruiyeti vardı. Ama Irak savaşının uluslararası meşruiyeti yoktu ve bölge karıştı. Bölge istikrarsızlaştı. Bölge bu gayri meşru müdahale ile iyice taşeronlaştı ve ufalandı. Bugün biz bu bölgede şu anda yaşadığımız zorlukların önemli bir kısmı da buradan kaynaklanıyor.
'15 YILDIR IRAK'A HUZUR GELMEDİ'
Suriye'de de ABD'nin PYD'ye verdiği desteğe dikkat çeken Akçay, "Sadece 5 bin tır silah gönderildiği söyleniyor ama terör örgütlerine verilen silahların hangi amaçla verildiğini Türkiye gayet iyi biliyor. O bakımdan ABD müdahaleleri hem meşruiyetleri bakımından hem de yol açtıkları kaos bakımından sınavdan geçemiyor. Bugünkü sorunların adeta kaynağıdır. Sorun yokken sorun yaratılıyor, oradan güya çözüm üretiliyor. ABD adeta bir mizah yazarının sözleriyle tavuk kümesindeki tilkidir. Sorun yokken sorun varmış gibi müdahale yapmaya kalkıyor ama burada sorun daha da derinleşiyor" ifadelerini kullandı.
'IRAK İŞGALİ, BÖLGENİN İSTİKRARSIZLAŞTIRILMASININ İLK ADIMI OLDU'
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez de Sputnik'e yaptığı değerlendirmede Irak'ın 15 yıl önce uluslararası hukuka aykırı bir şekilde gerçek dışı gerekçelerle işgal edildiğini ifade ederek şöyle konuştu:
Irak'ın işgalini, Büyük Ortadoğu Projesi'nin ilk adımı olarak değerlendiren Bitmez, "Biz Saadet Partisi olarak bu projeyi büyük İsrail projesi olarak görüyoruz. Yaşananlardan memnun olan, kendisini güvende hisseden tek ülke İsrail'dir. İsrail'in bu bölge üzerindeki emellerinin gerçekleşmesine uygun yumuşak bir zemin oluşmuş oluyor. Bugün Suriye'de yaşananlar akabinde Türkiye ve İran'ın da benzer süreçlere muhatap olmasının planlandığını düşünüyoruz. Bunun oluşmaması için gerek kamuoyu oluşturma, gerekse dünya siyasetinde bu mesajı yaygınlaştırma noktasında gayret içerisindeyiz" dedi.
Irak'ın işgali için Amerikan askerlerinin Türkiye topraklarını kullanmasını öngören 1 Mart 2003 tezkeresinin TBMM tarafından reddedildiğini kaydeden Bitmez, "Tezkere reddedildi ama daha sonraki süreçte tezkere marifetiyle elde edilmek istenen uluslararası hakların Dışişleri Bakanlığı genelgesiyle ABD'ye tanındığını gördük. ABD, o bölgedeki yıkımının bir kısmını İncirlik Üssü'nün kullanımı marifetiyle gerçekleştirmiştir" dedi.
'KİMYASAL SİLAH İDDİASI ÜLKELERE SALDIRMA GEREKÇESİ OLARAK KULLANILIYOR'
'İŞGALDEN SONRA IŞİD ORTAYA ÇIKTI'
Sputnik'e konuşan Prof. Dr. Ersin Onulduran da Irak'ın ABD tarafından işgaliyle Irak'ta etnik ve mezhepsel çatışmaların arttığını, işgalden sonra Irak El-Kaidesinin IŞİD'e dönüştüğünü ifade ederek "Irak'ta şu anda maalesef ülkesel bütünlüğün tehlikede olduğu bir durum yaşanmaktadır. Geçen 15 yılda yüz binlerce insanın yaşamını yitirdi ve şu anda Irak'ta bir kaos ortamı içten içe kaynamakta" diye konuştu.
Irak'ın ABD tarafından işgal gerekçelerinin başında gelen kitle imha silahları bulunduğu iddiasının hiçbir zaman kanıtlanamadığını ifade eden Onulduran, "Irak'ta kitle imha silahlarıyla ilgili zamanın ABD Dışişleri Bakanı BM Güvenlik Konseyi'nde sunumlar yaptı, birtakım araçlar, karavanlar gösterdi, bunların kitle imha silahı depoları olduğunu söyledi. Fakat böyle çıkmadı. Hatta bir tanesi bebek maması yapan bir fabrika çıktı" dedi.