Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ahmet Bereket ile avukatı katıldı. Kimlik tespitinin ardından tercüman vasıtasıyla savunması alınan sanık Bereket, bayramdan sonra akrabalarını ziyaret etmek için Bursa'dan İstanbul'a geldiğini, Orouba Barakat'ın babasının amcasının kızı olduğunu belirterek, "Aramızda husumet yoktu. Kesinlikle ben öldürmedim. Onları hiç görmedim bile" dedi.
"Bunu söylememin nedeni sorgu sırasında bulunan tercümanın bana suçu kabul edersem, 2 yıl yatıp çıkabileceğimi söyledi. Türkiye'de iki türlü ceza türü var, pişmanım ben öldürdüm dersem ya serbest bırakırlar ya da 1-2 sene yatar çıkarsın, ben öldürmedim dersen seni en kötü cezaevine gönderirler, işkence tarzı muamele görürsün 10 yıl yatarsın dedi. Ben ilk defa mahkemeye çıktığım için ilk defa polis görüyordum. Tercüman bana böyle söyleyince inandım."
Mahkeme Başkanı Bekir Akkale'nin, Adli Tıp raporunda ölen Orouba Barakat'ın sağ el işaret parmağında kendisine ait DNA izine rastlandığını belirtmesi üzerine sanık Bereket, düzenlenen raporu kabul etmediğini, ölenlerle hiç karşılaşmadığını, teninin ölenlerin tenine değmediğini ifade etti.
İlk celsede kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Bereket'i, Orouba Barakat'ı öldürdüğü gerekçesiyle 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezasına, Halla Barakat'ı 'bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme' suçundan da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.