Küba'da geçtiğimiz kasım ayında yapılan seçimlerde yerel meclis üyelerinin seçilmesinin ardından 11 Mart tarihinde Ulusal Parlamento seçimleri gerçekleştirildi. Seçimlere katılımın %78 civarında olduğu görülürken, adayların %53'ünün kadın olması dikkat çekti. Öte yandan yapılan bu seçimin ‘tarihi' olarak yorumlanmasına sebep olan diğer bir gelişme 60 yıl sonra Castro ailesinden birisinin yönetimde olmayacak olmasıydı. 11 Mart'taki seçimlerde yenilenmiş meclis 19 Nisan'da yani ABD'nin Küba'ya yaptığı Domuzlar Körfezi Çıkarması'nın yıldönümünde yeni başkanını seçecek. 19 Nisan'da seçilmesi beklenen aday olarak ise Miguel Diaz-Canel'in ismi öne çıkıyor.
‘KÜBA CASTRO'SUZ BİR DÖNEME GİRİYOR'
Mustafa Kemal Erdemol, Küba'da 11 Mart tarihinde yapılan seçimlerin artık Castro ailesinden birisinin yönetimde olmayacak olması sebebiyle ‘tarihi' bir nitelik taşıdığını dile getirdi ve diktatörlük suçlamalarına karşılık ülkedeki büyük bir kesimin sandıklara koşuyor olmasına dikkat çekti:
"Küba'da 11 Mart tarihinde gerçekten 'tarihi' kelimesinin tüm anlamını ifade eden bir seçim gerçekleştirdi. Neredeyse 60 yıl sonra artık Castro ailesinden birisinin yönetimde olmayacak olması açıdan da çok önemli bir seçim. 12 milyon nüfusu olan ülkede, 8 milyon Kübalı seçmen oy kullandı, yani katılımın çok yüksek olduğu bir seçimdi. Batılılar tarafından ‘Demokratik değil, diktatörlük' denilen ülkede, 8 milyon kişinin sandıklara koşuyor olması çok belirleyici bir şey olmalı. Tarihi önem şurada: 612 kişilik bir halk meclisi seçilecek ve onlarda ülkenin yeni başkanını seçecekler. Aslında seçim süreci eylül ayında başlamıştı. Çünkü yerel seçimler yapılıyor, yöneticiler seçiliyor, ondan sonra da 11 Mart'ta olduğu gibi devlet başkanı seçimiyle sonuçlanıyor. Çok uzun bir süreç. Eylül ve kasımdan bu yana halk meclisi üyeleri seçiliyor. Şimdi, meclis 11 Mart'ta oluşturuldu, henüz sonuçları tam anlamıyla gelmiş değil ama çok olağanüstü bir şey de beklenmiyor zaten. 19 Nisan'da da yeni başkan seçilecek. Yani artık Küba, Castro'suz bir döneme giriyor. Bu sürpriz değil, çünkü Raul Castro ikinci dönemine başladığı zaman kendisini de kapsayan bir yasa çıkarmıştı. Bu yasa yöneticilerin görevlerini iki dönemle sınırlandırıyordu. Castro bu yasa hakkında 2013'ten beri söz vermişti. Bu yasa uyarınca adaylığını da koymadı. 19 Nisan'ın bir özelliği daha var. ABD'nin Domuzlar Körfezi Çıkarması 19 Nisan 1961'de önlenmişti. Küba için unutulmaz, çok önemli bir tarih. Onun için de biraz gönderme var, yani milat olarak 19 Nisan'ın seçilmiş olması tesadüf değil. Yani böyle bir vurgu yapmaları aslında hoş bir vurgu."
‘FİDEL CASTRO DA SEÇİME GİRİYORDU, RAUL DA'
Erdemol, Küba'daki seçim sürecine değinerek, adayların seçmenleriyle yüz yüze görüşerek aday olabildiğini ve eğer adaylıkları kabul edilirse bölgelerinden %50 oranında oy almaları zorunda olduklarına vurgu yaptı ve Fidel Castro'nun da bu süreçten geçtiğine dikkati çekti:
‘KÜBA SİYASETİNE PARA İŞLEMİYOR'
Erdemol, Küba siyasetinde paranın işlemediğini ve siyasetçilerin parlamentoda gönüllü olarak bulunduklarını dile getirdi:
"Küba'da siyasetçiler para almıyorlar. Gönüllü olarak parlamentoda yer alıyorlar. Adaylık sırasında da bir başka adayı ezerek, ona karşı propaganda yaparak seçime giremiyorsun. Başından beri öyle zaten. Yani siyasette para işlemiyor. Cebinde paran yoksa Türkiye'de aday olamıyorsun, paran olduğu zaman aday olabileceğin de garanti değil."
‘GELEN SONUÇLARA GÖRE YÜZDE 53 ORANINDA KADIN ADAY VAR'
Erdemol, Küba'daki 612 kişilik meclise 605 kişinin yerellerdeki seçimlerden gelerek seçildiğine vurgu yaptı ve bu adaylar arasında %53 oranında kadın adayların olmasına dikkati çekti:
‘RAUL CASTRO KOMÜNİST PARTİNİN BAŞINDA OLMAYA DEVAM EDECEK'
Küba seçimlerinin Irma kasırgası nedeniyle Mart ayında yapıldığını ve her şeyin planlandığı gibi gittiğini söyleyen Erdemol, 19 Nisan'da yeni başkan seçileceğini, devrimi yapan kadrolardan olan Raul Castro'nun ise Komünist Parti'nin başında kalmaya devam edeceğini belirtti:
"Raul Castro 19 Nisan'a kadar ofisinde kalacak. 19 Nisan'da yeni başkan seçilecek. Ama Raul Castro, Komünist Parti'nin başında olmaya devam edecek. Ama bu etkisiz bir konum. Castro tarihi bir kişilik, devrimi yapan kadrolardan, en az Fidel kadar önemli bir şahıs. Dolayısıyla bu gayet normal gözüküyor. Seçimler aslında şubatta yapılacaktı ama İrma Kasırgası ülkeyi çok fena vurdu, kırılgan ülke ekonomisinde 12 milyon dolarlık bir zarara yol açtı. Bir de seçimler siyasi belirsizlik olmasın diye ertelendi. Ne olur ne olmaz diye Halk Meclisi, seçimleri mart ayına ertelemişti. Yani her şey planlandığı gibi gitti, bir sürpriz yok, bir kargaşa yok. Dolayısıyla tarihi olmasının nedeni artık Castro ailesinden birisi Küba'yı yönetiyor olmayacak. Öyle gözüküyor, bir sürpriz olmazsa."
‘FİDEL'İ VE RAUL'U DENETLEYENLER OLDUĞU GİBİ YENİ BAŞKANI DA DENETLEYECEK MEKANİZMALAR VAR'
Erdemol, Küba'da yeni seçilek başkanın temsiliyet açısından bir numara olmasına rağmen aynı Fidel ve Raul'da da olduğu gibi kendisini denetleyecek mekanizmalara tabi olacağını hatırlattı ve devlet başkanlığı seçim sürecinin kolay olmadığına vurgu yaptı:
‘CANEL, FİDEL'İ İDOLÜ OLARAK BELİRLEMİŞ VE ONA İNANMIŞ BİR KİŞİ'
Erdemol, Küba'da devlet başkanlığına seçilmesi beklenen Miguel Diaz-Canel'in kendisine Fidel'i idol olarak seçen ve devrimden sonra gelen kuşağın ilk önemli figürlerinden birisi olduğunu belirtti ve Canel'in bu konuma gelebilmek için birçok süreçten geçtiğine dikkati çekti:
"Bu devlet konseyi tabii ki Miguel Diaz-Canel'i seçecek büyük bir ihtimalle. Canel genç bir adam, devrimden sonra gelen kuşağın ilk önemli figürü. Daha 52 yaşındayken yetkisi daha fazla olsa da belki bizdeki başbakanlığa tekabül eden bakanlar kurulu başkanlığına geldi. Bu başkanlık yoluna giden yolun işaretiydi aslında. O konuma gelen kişi aynı zamanda en büyük başkan adayı oluyor. Bir sürpriz olması çok beklenilmiyor. Bu da anti-demokratik görülemez zaten sistemi tanıyanlar açısından. Çünkü oraya gelmesi de kolay değil, uzun bir süreç geçirmesi gerekiyor. Yani ‘Raul ben bu kişiyi veliahdım olarak belirlemiştim, bu seçilecek' demiş değil. Öyle bir şey demeye hakkı yok, söyleyemiyor da zaten. Miguel Diaz enteresan bir şahıs. Kameraları pek sevmiyor. Yakında daha sık göreceğiz. Soğuk gibi duruyor ama keyifli bir adam. Özellikle Fidel'i kendine idol seçmiş, ona çok inanmış, onun gibi halka çok yakın. Çok az rastlanan bir şey olarak Beatles hayranı, bütün şarkılarını neredeyse ezbere biliyor. Halk kendisini çok seviyor. 58 yaşında o göreve gelmek çok önemli bir şey. Şimdi ülkenin devlet başkanı olacak."
‘RAUL CASTRO OBAMA'YI HAVANA'YA GETİRECEK KADAR DİPLOMATİK HAMLELER YAPTI'
Raul Castro ile beraber Küba'nın kapitalizme geri döneceği tarzında yapılan yorumların doğru olmadığını düşünen Erdemol'a göre Raul Castro, ambargolar nedeniyle zayıf bir duruma düşüldüğü için bu hamleleri yapmak zorundaydı:
‘ABD'NİN ÖZGÜRLÜKLER PROPAGANDASI SONA ERMİŞ DURUMDA'
Erdemol, eşcinseller konusunda hak savunuculuğu yapan isimlerden birisinin Raul Castro'nun kızı olduğu söylerken, ABD'nin bu konuda kullandığı propagandasının artık sona ermiş olduğunu belirtti:
"Küba, özgürlükler açısından çok konuşulur, mesela eşcinsellere baskı olduğu söylenir. Bir dönem bunlar yaşanmış olabilir ama ülkedeki eşcinsel haklarının savunucusu da Raul Castro'nun kızı. Yine bu mücadelesini sürdürmeye devam edecek ve bu konuda bir engel de yok. Yani ABD'nin bu konudaki yıllarca Küba'ya karşı kullandığı propaganda sona ermiş durumda. Şimdi bir kere bu özelleştirmelerden sosyalizm çizgisinden uzaklaşma türünden beklenti olması 12 yıldır ortada. Bu böyle devam edecek gibi gözüküyor."
‘ABD, KÜBA'YA ESKİSİ GİBİ MÜDAHALE EDEMEZ'
Küba'nın Latin Amerika ülkeleriyle, Rusya ve müttefikleriyle, Çin ile olan ilişkilerine dikkati çeken Erdemol'a göre birçok vaadini yerine getiremeyen Trump ve ABD'nin Küba'ya eskisi gibi müdahale olanağı yok:
‘ABD SİYASETİ TRUMP'TAN KAYNAKLI OLARAK KARIŞIK, BU DURUM KÜBA'YA OLUMLU YANSIR'
Mustafa Kemal Erdemol son olarak ABD siyasetinin Trump'tan kaynaklı olarak karışık bir durumda olduğunu ve bununda Küba'ya olumlu yansıyacağını söylerken, Küba ile iyi ilişkiler geliştiren Çin'in de Küba'ya karşı ABD'nin alacağı tavra müdahalede bulunacağını sözlerine ekledi: