CHP hafta sonunda bir süredir hazırlandığı Tüzük Kurultayı'nı yaptı. CHP içinde 48 milletvekili, tüzük içine alternatif önerilerle geldi. Bu isimlerden biri olan CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner, gerek öncesinde yapılan tartışmaları gerekse Tüzük Kongresi sırasında yapılan tartışmaları Seyr-i Sabah programında değerlendirdi:
"36. Kurultay dönemindeki manifesto ve tartışmaya davet metni önümüzdeki dönemde karşılaşabileceğimiz bazı durumlar ve yapılan bazı yanlışların değerlendirilmesine yönelik bir çağrıydı. Dünyadaki neoliberal politikalardan savaş politikalarına Türkiye'nin alması gereken duruşları da tarif ediyordu.
Bu Tüzük Kurultayı öncesi hem alternatif bir tüzük önerdik hem de CHP'nin tüzüğünün daha demokratik olması için neler yapılması gerektiğine dair bir çerçeve çizdik. Birkaç madde bizim istediğimiz yönde değişti. Üye yapısını buna örnek gösterebiliriz. Partinin getirdiği üye yapısı Türkiye gerçekleriyle uyuşmuyordu. Yurttaşlar partinin kendileriyle iletişimde olmasını tercih ediyor.
Bizim üye sayımızla kıyaslandığında AKP neredeyse sokaktan geçen herkesi üye yapmış. Üyeler arasında ayrım yapılmasını biz istemiyorduk. Bunun yukarıdan belirlenerek değil aktif üyeyi daha hızlı ve yoğun kullanan bir yapının getirilmesiyle çözüleceğini düşünüyorduk. Bu madde bizim talebimiz kapsamında değişti.
Artık hükümet parlamento içinde olmayacağı için yüzde 5 dışında tamamının seçimle tutulmasını önerdik. Ama genel başkan iradesi kabul edildi. Genel başkanın otoriterleşmesi yakıştırması haksızlık olacaktır. Ama partinin bir geleceği, üyenin sürece ne kadar etki ettiği ne kadar belirleyici olduğunu göstermesi bakımından bir demokrasi dersidir.
Partililerin etkin katılımıyla söylemleri belirlerseniz bu süreçler doğal olarak oluşur. Ama dünyada hiçbir parti olup bitenlere monoblok olarak konuşma yapmıyor. Olamaz da. Dünya çok hızlı dönüşüyor. Hele Türkiye'de olağanüstü bir hızla dönüşme var. CHP, demokrasi açısından bunları daha hızlı dillendirme yeteneği var. Mesela AKP'nin Kürt dönüşümünde tüm partililerin tamamen içinin rahat olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Partinin politik tutumunun dışındaki bir takım açıklamalar da rahatsızlık yaratıyor. Böyle şeyler olur. Tüm tüzük değişimi ve kurultayı değişen bazı hükümlerle ilgiliydi, anayasadaki cumhurbaşkanı seçimi değişimiyle alakalı. Biz parti olarak teknik olarak kurultay yapmak zorundaydık. Bizim zor anlaşılan bir tüzüğümüz olduğu için uzun zamandır bunu yapmak da istiyorduk.
Bundan sonra tüzük konusunu kapatıp önümüze Türkiye'nin gerçek gündemini koyup, parti içi yarış defterini kapatmamız lazım. Epeyce uzun süredir kendi içimize çok kapandık, artık gerçek gündemimize, ülke gündemine dönmemiz gerekiyor. Muhaliflik var ama birbirimize karşı değil ülkeyi karanlığa götürmek isteyen AKP yönetimine karşı."