Posta gazetesinden Alev Gürsoy Cimin'e konuşan sanatçı Orhan Gencebay'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Her şeyden önce şunu söyleyeyim: Bir daha MESAM’ın adını dahi duymak istemiyorum. Hayretler içindeyim. Bu röportajdan sonra kimse, hiç kimse bu konuyla ilgili aramasın. Son kez konuşuyorum. Sanat için, sanatçı için çabalamaktan başka bir niyetim yoktu. Ama o kadar yalan yanlış şeyler yazıldı, korkunç şeyler söylendi ki…. Şoklar içindeyim.
Şunları herkes bilmeli: 1) MESAM’ın siyasetle hiçbir ilgisi yoktur. 2) MESAM ne mezhepsel ne de etnik bir kurum katiyen değildir. 3) MESAM, Orhan Gencebay’la Arif Sağ’ın konusu hiç değildir. Bu olayı basit bir magazin olayına kimse indirgeyemez. 4) MESAM kimsenin babasının malı da değildir.
('İstifanız sonrası tam bir kızılca kıyamet koptu. Ve MESAM’a kayyum atandı. Yavuz Bingöl’ün isminin geçmesi, sonra reddetmesi de olay oldu. Yavuz Bingöl ismini de sizin önerdiğiniz söylendi' sorusuna) Bu çok ayıp bir iddia. Kayyumu ben değil devlet atadı. Bakanlığımız geçici bir yönetim atamayı uygun görmüş. Recep Elgül ve Fuat Güner’in kurula seçilmesinde de yanlış bir şey yok. Onlar eski yönetim kurulu üyeleri. Yasada ve kurallarda onların kayyum olarak görev yapmasıyla ilgili engelleyici hiçbir hüküm yok. Aksine MESAM’ı hiç bilmeyen kurumlardan atananlardan olsaydı her şey daha da zorlaşabilirdi. Gaye MESAM’ın daha iyi olması olduğuna göre bilen kişilerin bu görevi yapması daha doğrudur.
('Erdoğan’ın doğum gününe özellikle MESAM’da olanları şikayet etmek için gitmişsiniz. Ve kayyum atanmasında sizin rolünüz varmış. Bu doğru mu?' sorusuna) Yuh diyorum, asla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kimseyi şikayet etmedim. Kafalarına göre konuşuyorlar. Bu nasıl bir art niyettir? Çok ayıp, çok saygısızca. Biz sadece Erdoğan’ın değil, Bülent Ecevit’in de Turgut Özal’ın da doğum gününe gittik. Erdoğan’ın doğum günü özel bir gündür. Ben Tayyip Bey’i 40 yıldır tanırım. Tanıdığım dostlarımın davetlerine gitmeyecek miyim? İktidar yanlısı söylemler iftiradır. Birilerinin art niyetidir. Erdoğan’ın işi gücü yok MESAM’la mı uğraşacak. Şuursuzca iddialar.
Yavuz düşüncelerini açıkladığı için neden linç ediliyor anlamak da güçlük çekiyorum ve tekrar söylüyorum; MESAM’ın siyasetle hiçbir ilgisi yok. MESAM yaşamalı ki sanat yaşasın.
('MESAM’ı ‘Alevilerin ele geçirdiğini’ söylemişsiniz. Bu doğru mu?' sorusuna) Bunu söyleyenlere yazıklar olsun. Öyle bir şey demedim, demem de mümkün değil. Alevilik, gerçek Alevilik Türklüğün özünde vardır. Bizim ülkemizde din, dil, ırk farklılığı vardır, ayrılığı kesinlikle yoktur. Ben gerçek Alevilere çok saygılıyım, onları çok seviyorum.
(MESAM'ın kayyumla birlikte görevden alındığı yönetimin başındaki isim) Arif Sağ’ı hala çok seviyorum. Zaten büyük rahatsızlık geçirdi. Hastaneye kaldırılmış olmasından son derece üzgünüm MESAM ile ilgili olarak benim tek derim var: sanatçılarımızın çoğu aç. Birçok güçlü isim bugün zor durumda. Ben birikimi olanlar şanslı isimlerden biriyim. Tuzum kuru. Ama tuzu kuru olmayan arkadaşlarımız ne yapacak? MESAM onların telif haklarını koruyacak. Birkaç tuzu kuru rahat etsin diye aç sefil arkadaşlarımızın hakkını ben korumayacak mıyım? İnsana, sanata sahip çıkıyorum. Benim siyasetle de hiçbir ilgim yok. Olamaz da…
Sanatçı muhalif olmaz, yandaş da olmaz. Sanatçı sanatçıdır. Halk onun sanatını seviyor, görüşünü değil. Her insanın görüşü var, Erdoğan’ı sevebilirsiniz de, eleştirebilirsiniz de bunda da problem yok. Emine Erdoğan’ın ‘Enerji veren kadınlar’ diye bir etkinliği var ona davet edildim, katılacağım elbette. Şimdi yandaş mı oluyorum? Ne alaka? Sanatçı her yere gider.
Ama kim ne yaparsa yapsın MESAM hiçbir zaman siyasi değildir. MESAM, müzik emekçilerinin emeklerinin toplanacağı yerdir. Türkiye’de tuzu kuru çok az sanatçı var. Ben de tuzu kuru olanlardan biriyim. Kendim için değil diğerleri için mücadele ediyorum.