İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca, Hrant Dink cinayeti soruşturmasına yaklaşık 3 yıl bakan ve FETÖ'ye iltisakı nedeniyle meslekten ihraç edilen eski savcı Muammer Akkaş hakkında hazırlanan iddianame üzerindeki incelemesini tamamladı.
İddianamede şüphelinin, İstanbul Cumhuriyet Savcısı sıfatıyla Hrant Dink cinayeti olarak bilinen soruşturma dosyasını yürütürken mesleki faaliyet alanına giren konularda yetkisini haksız ve hukuka aykırı olarak kullanmak suretiyle bir kısım tanıkları yönlendirerek, dönemin Ergenekon sanıkları aleyhine ifade vermeye zorlayarak soruşturmayı 'Ergenekon'a bağlamaya çalıştığı anımsatılarak, Akkaş'ın FETÖ mensubu kamu görevlilerini korumaya ve aklamaya çalıştığının iddia edildiğine vurgu yapıldı.
'ŞÜPHELİNİN KİŞİSEL SUÇU OLARAK NİTELENDİRİLEMEZ'
Mahkeme heyeti, bu iddia karşısında atılı eylemlerin şüphelinin kişisel suçu olarak nitelendirilemeyeceği ve şüphelinin suç tarihinde birinci sınıfa ayrılmış savcısı olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:
Bunların yanında yapılan sorgulamada şüpheli Akkaş hakkında Yargıtay 16. Ceza Dairesinde, ''FETÖ silahlı terör örgütü kurma ve yönetme'' ve ''silahlı terör örgütüne üye olma'' suçlarından devam eden kovuşturmasının bulunduğunu belirten mahkeme heyeti, şüphelinin üzerine atılı suçun temadi eden suçlardan olması ve bu suçlarda temadinin kesildiği ana kadar gerçekleşen eylemlerin tek suç oluşturacağından bu durumun da dikkate alınması gerektiğini kaydetti.
Mahkeme heyeti, bu nedenlerle iddianamenin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na iade edilmesine karar verdi.
58 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENİYOR
İddianamede, şüpheli Akkaş'ın, kamuoyunda "25 Aralık kumpas" soruşturmaları olarak bilinen "FETÖ/PDY'nin Türkiye Cumhuriyeti hükümetini devirme amaçlı kumpas operasyonu"nu yönettiği, daha sonra görevlendirildiği Tekirdağ Cumhuriyet savcısı iken meslekten çıkarıldığı ve hakkındaki soruşturmalardan kurtulmak için yurt dışına kaçtığı vurgulanmıştı.
Şüpheli Akkaş'ın ''FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yöneticilerindendir." tespitinde bulunulan iddianamede, şüpheli Akkaş hakkında ifade vermek için müracaat eden tanıklar Hacı Ali Hamurcu ve Ümüt Denktaş'ın ifadelerine yer verilmişti.
'AKYÜREK İLE YILMAZER'İ KORUMAYA VE AKLAMAYA ÇALIŞTI'
İddianamede, tanıklar Hamurcu ve Denktaş'ın, Akkaş'ın yönlendirmesi sonucu Ergenekon davasının sanıkları aleyhine ifade vermek zorunda kaldıkları aktarılan İddianamede, eski savcı Akkaş hakkındaki bu iddialar nedeniyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından soruşturma yürütüldüğü belirtilmişti.
İddianamede, "Akkaş'ın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda hareket ederek, şu an hakkında dava açılan ve yargılamaları devam eden örgütün yöneticileri ve üyeleri olduğu belirlenen bir kısım kamu görevlileri ile ilgili hiçbir işlem yapmadığı tespit edilmiştir" denilmişti.
Akkaş'ın, tanıklar Ali Hamurcu, Murat Ateş ve Ümüt Denktaş'ın, şüpheli Akkaş tarafından alınan ifade içeriklerinden Dink cinayetinin sonradan kumpas olduğu anlaşılan Ergenekon soruşturmalarına, bir kısım Ergenekon sanıkları üzerinden bağlamaya çalıştığı" vurgulanan iddianamede, şüpheli Akkaş'ın bu şekilde Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer gibi FETÖ mensubu istihbaratçı kamu görevlilerini korumaya ve aklamaya çalıştığı belirtilmişti.
Şüpheli Akkaş'ın, Dink cinayetini, Ergenekon soruşturma ve davalarının sanıklarından avukat Yusuf Erikel, Muzaffer Tekin, Fuat Turgut, Kemal Kerinçsiz, Yaşar Ağsu, Oktay Yıldırım, Sevgi Erenerol ve Doğu Perinçek üzerinden bağlamaya yönelik çabasının hazırlık aşamasında kaldığı anlatılan iddianamede, şüphelinin "terör örgütü yöneticisi olmak" ve iki kez "resmi belgede sahtecilik" suçunu işlediği bildirilmişti.
Hazırlanan iddianame, Dink cinayeti ana davasına bakan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.