Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine yönelik eleştirilere yazılı açıklama ile yanıt verdi. AK Parti hükümetleri döneminde, şekerpancarı üretiminin azalmadığını aksine üretim geliştirilerek, çiftçilerin gelirinin önemli ölçüde yükseltildiğini savunan Fakıbaba, şunları söyledi:
“Nitekim 2002 yılında 16,5 milyon ton olan şekerpancarı üretimi, 2017 yılında 20,8 milyon tona ulaşmıştır. Üretimde yapılan planlama yanında, modern tarım teknikleri ve sulama yöntemleri ile birim alandan elde edilen verim düzeyi ortalama yüzde 50 artmıştır. Böylelikle pancar üreticilerimizin refah seviyesi yükseltilmiştir.”
'HEDEF VERİMLİLİĞİN ARTIRILMASI, ÜRETİM MALİYETLERİNİN AZALTILMASI'
Bakan Fakıbaba, özelleştirme ile şekerpancarı fabrikalarının daha etkin çalıştırılması ve verimliliklerinin artırılması, böylece üretim maliyetlerinin azaltılmasının hedeflendiğini belirtti. Fakıbaba, “Üretim maliyetlerinin aşağı çekilmesi, yurtiçi pancar şekeri fiyatları ile dünya fiyatları arasındaki farkı azaltacak, halkımızın pancar şekerini daha uygun fiyatlardan tüketmesine imkân sağlayacaktır. Bunun yanı sıra sektörün rekabet gücü geliştirilecektir” dedi. Fakıbaba, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gerçekleştirilecek özelleştirmede; söz konusu fabrikalarda çalışanlarla, pancar ekimi yapan çiftçilerin korunması ve fabrikalarda üretimin devamlılığı temel ilke olarak belirlenmiştir. Her şeyden önce şunu özellikle belirtmek isterim: Özelleştirme sürecinde, çalışanlarımızın bütün hakları korunacak ve hiçbir mağduriyet oluşmayacaktır. Çalışanlarımızın yanı sıra çiftçilerimizin de hakları korunacaktır. Türkşeker’e pancar temin eden çiftçilerimiz, mevcut kotaları kapsamında pancar üretmeye devam edeceklerdir.
'FABRİKALARA, ÜRETİME DEVAM EDİLMEİ ZORUNLULUĞU DA GETİRİLMİŞTİR'
Özelleştirilecek fabrikalara, üretime devam edilmesi zorunluluğu da getirilmiştir. Fabrikayı alacak yatırımcı, şartname gereği kota dâhilinde üretim yapmak mecburiyetindedir. Ayrıca fabrikaların, arsası için alınacağı iddiası da yanlıştır. Zira şeker üretimi ile doğrudan ilişkisi bulunmayan arsa ve araziler ihale dışında tutulmuştur.”
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, özelleştirmeyle birlikte NBŞ üretiminin artacağı iddiasının da doğru olmadığını ifade ederek, “NBŞ üretiminde, Kanunla sınırları belirlenmiş bir kota vardır. Bu kota miktarının artırılması söz konusu değildir. Şekerle ilgili kota yetkisinin Bakanlar Kurulu’na devredilecek olmasıyla ilgili dile getirilen iddialar da tamamen yanlış ve spekülatiftir. Milletimizin seçtiği ve göreve getirdiği bir Hükümetin bütün bakanlarının sorumlu olacağı bir uygulamadan endişe etmek; hem millete hem milletin oylarıyla seçilmiş hükümete hem de hükümette yer alan bütün bakanlara saygısızlıktır” diye konuştu.
'HAYAL MAHSÜLÜ BİR TAKIM İDDİALAR VE SENARYOLARIN DİLE GETİRİLMESİ ÜZÜNTÜ VERİCİ'
Şeker pancarı ve şeker sektörünün Türkiye tarımı için büyük önem arz ettiğini de kaydeden Fakıbaba, bu sektörün ülke menfaatlerine uygun olarak yönetilmesinin hükümetlerinin önceliği olduğunu söyledi. Bu doğrultuda, şeker fabrikalarını, pancar üreticilerini ve tüketicilerini olumsuz etkiyecek hiçbir uygulamaya izin verilmeyeceğini kaydeden Bakan Fakıbaba, şöyle devam etti:
“Tüm bu gerçekler ortadayken, özellikle bazı muhalif siyasetçilerimiz tarafından üreticilerimizi endişeye, halkımızı korkutmaya yönelik hayal mahsulü birtakım iddialar ve senaryoların dile getirilmesi üzüntü vericidir. Evhamlar üreterek olumsuz algı oluşturmaya dönük bu tür açıklamalar aynı zamanda siyasi ahlaka da sığmamaktadır.
Bu tür söylemlerde bulunan siyasetçilerin; Hükümetimizi, Sayın Başbakanımızı ve Sayın Cumhurbaşkanımızı asılsız iddialarla suçlamadan önce, evvela şapkalarını önlerine koyup sağlıklı bir şekilde düşünmeleri gerekmektedir.
'SPEKÜLATİF AÇIKLAMALARA İTİBAR EDİLMEMELİ'
Siyasetçilerin görevi, yıpratma amaçlı yalan yanlış bilgilerle ve iftiralarla halkı yanıltmak değil, doğruları söylemek olmalıdır. Halkımızın, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusunda siyasi mülahazalarla yapılan spekülatif açıklamalara itibar etmemesi ve Hükümetimiz tarafından yapılan açıklamalara güvenmesi önem arz etmektedir.”