"Demokraside iktidarı yönetenler hukuka uygun davranmak zorundadırlar. MESAM diye bir örgüt var, bir tüzüğü var. Yasal dayanağı var. Sanatı ve sanatçıyı desteklemeyen hiçbir iktidar yoktur dünyada. Darbe dönemleri hariç sanat ve sanatçıya her ortamda önem verilmiştir. Yüceltmek her toplumun ortak amaçlarından birisidir. Sanatçı özgür olmalı, özgürce düşüncesini dile getirmeli. Sanatın 7 dalını da desteklememiz gerekir. Elbette sanatçının da hakları vardır. Mart ayında olağan kongresini yapacaktı. Kongresini yapmadan Kültür Bakanlığı MESAM'a kayyum atadı. Kurala uyarsanız atayabilirsiniz. Verilen görev ve yükümlülüklerin yerine getirilmediği ya da tarifelerin esaslera göre düzenlenmediği durumlarda ben önce bir uyarı yazısını yazarım diyor bakanlık. Ve 30 gün beklerim. Kural yerine gelmemişse 2. bir yazı ile tekrar uyarırım.
Yine 30 gün beklerim, kural yerine gelmemişse kayyum atarım diyor. MESAM yönetim kurulu görevden alındı. Telefon ettim, size uyarı yazısı geldi mi? Hiçbir yazı gitmemiş. Yani, kanunu takmıyor. Kültür Bakanlığı yasaya uymazsa ne olacak? Bütün bunlar sanatı ve sanatçıyı korumak içindir fakat hiçbir uyarı yapılmadan MESAM yönetim kurulu bir yazı ile değiştiriliyor. Sordum, 'Dava açacak mısınız' diye 'Tabii ki' dediler. Bugün dava açacaklar. Kültür Bakanı'na sormak isterim. Sen sanatı ve sanatçıyı korumakla görevlisin. Yasanın dışına çıkmazsın. Kültür Bakanlığı açıkça suç işlemiştir.
'YARGI YOK YARGI'
‘SAVCIYA, ‘KÜL TABLASINI GETİRİR MİSİNİZ, KÜLÜ DÖKECEĞİM’ DİYOR’
Eğer bir ülkede yargı gücünü siyasi otoriteden alıyorsa orada adalet yoktur. Milyonlarca kişi ellerini semaya açmış adalet diye bekliyor. Bunun farkına yeni yeni vardı beyefendi. Yargıç tek adam rejiminin oluğu yerde vicdanı ile karar veremez hale geldi. Sarayın bazı avukatları saray adına hakimlere savcılara talimat veriyorlar. 'Kültablasını getirir misiniz, sigaramın külünü dökeceğim' diyorlar. Açıkça talimat veriyor.
'ŞEKER FABRİKALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ CUMHURİYETTEN İNTİKAM ALMA'
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: