'DIŞLANDIM, PTSD GEÇİRDİM'
Clinton, ilişkiyle ilgili başta yalan söylediği için Cumhuriyetçi Parti'nin başlattığı azil sürecini atlatıp 2001 yılında görev süresini tamamlar ve hayatına sorunsuz devam ederken Lewinsky, toplum tarafından dışlandığını, bu yüzden travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) yaşadığını belirtti.
İlişkinin yaşandığı dönemde 'olası sonuçları hakkında çok az fikri' olduğunu ve yaşadıklarından hala her gün pişmanlık duyduğunu anlatan Lewinsky, Clinton'ın kendisine cinsel saldırıda bulunmadığını, ilişkinin karşılıklı rızaya dayandığını söylese de şöyle devam etti:
'RIZA NE DEMEKTİR?'
"'Rıza'nın sözlük anlamı nedir? Bir şeyin olmasına izin vermektir. Bu 'bir şey' aramızdaki güç dinamikleri, onun pozisyonu ve benim yaşım dikkate alındığında ne ifade eder? O benim patronumdu. Dünyanın en güçlü adamıydı. Benden 27 yaş büyüktü ve sonuçları daha iyi bilecek kadar tecrübesi vardı."
Hollywood'da ünlü yapımcı Harvey Weinstein'ın sistematik cinsel saldırılarınıifşa etmek için başlayan ve tüm dünyada kadınların cinsel tacize karşı sesini yükselttiği bir platforma dönüşen #MeToo (#BenDE) hareketiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Lewinsky, #MeToo hareketi sayesinde bugün Bill Clinton ile ilişkisine başka bir açıdan bakabildiğini vurguladı.
'#METOO BANA ULAŞTIĞINDA GÖZ YAŞLARIMI TUTAMADIM'
#MeToo hareketinin öncülerinden bir kadının kendisine ulaştığını ve o dönemde çok yalnız bırakıldığını söyleyerek kendisine anlayış gösterdiğini, bunun üzerine göz yaşlarını tutamadığını aktaran Lewinsky şunları yazdı:
'CİNSEL TACİZ SAYILIR'
"Tecrit, boyun eğdiren kişi için çok güçlü bir silah. Yaşadıklarımı bugün yaşamış olsaydım, o zaman hissettiğim kadar yalnız hissetmezdim. Sanki Bill Clinton ile aramızda geçenler cinsel taciz sayılmazmış gibi, Beyaz Saray'da yaşadıklarımın bu hareket içinde yeri olmadığını düşünenler var. Ama artık yaşadıklarımın, gücün berbat şekilde kötüye kullanılması olduğunu biliyoruz."
Lewinsky 1998 yılında kamuoyuna yansıyan skandalın ardından derin bir sessizliğe bürünmüş, ilk kez Mayıs 2014'te konuşmuştu.