'TEHDİT DEĞERLENDİRMESİNDE IŞID, EL KAİDE ÖNCELİKLİ'
“Benim gözlemlediğim NATO’nun güvenlik algılamasında, tehdit algılamasında Afganistan öncelikli yer alıyor. Benzer şekilde IŞİD ve El Kaide gibi radikal terör örgütleri, her ne kadar mücadeleyle biraz geriletilmiş olsa da yine tehdit değerlendirmesini koruyor. NATO’nun barışı, istikrarı koruma anlamında yürüttüğü Balkanlar da önemli misyonlar var, onların öneminden bahsedildi. Yine deniz gücü olarak NATO’nun yürüttüğü operasyonlar var onlardan bahsedildi. Ve yeni tehditler üzerine değerlendirmeler yapıldı bu toplantılarda.”
'IŞİD BİTMEDİ EN FAZLA TERÖR EYLEMİ YAPAR ÖRGÜT NİTELİĞİ DEVEM EDİYOR'
IŞİD’in global bir terör örgütü olduğunu kaydeden Çakırözer, IŞİD’in Suriye’de, Irak’ta eylem yapabildiği gibi başka coğrafyalarda eylem yapabilen vahşi bir terör örgütü olduğunu söyledi. Bu nedenle NATO’da IŞİD’e karşı mücadelenin sürekli değerlendirildiğini ifade eden Çakırözer, NATO’da yapılan değerlendirmelerde IŞID’ın bittiği algısının yanlış olduğunun ifade edildiğini söyledi. Çakırözer, NATO yetkililerinden “IŞİD’in bitmediği, eylemlerinde azalma olmakla birlikte küresel olarak yani bütün dünyada en fazla terör eylemi yapan örgüt niteliğinin devam ettiği” şeklinde değerlendirmeler dinlediklerini kaydetti. Çakırözer, “Tahminim 2017 yılında 5 bine yakın dünya çapında saldırı terör eylemi düzenlemiş bu örgüt. Gücü azalmış olmakla birlikte hala eylem yeteneği kapasitesi olması kaygılandırıyor hepimizi” dedi.
IŞİD’in Suriye’de çok önemli bir zemin kaybettiğini ancak bitmediğini vurgulayan CHP’li Çakırözer, Brüksel’deki toplantıda “IŞID’in yeni eylem stratejileri geliştirdiği, siber terör konusuna yoğunlaştığı, drone ve İHA teknolojilerini kullanarak yeni terör saldırıları planları üzerinde çalıştığı, merkezi bir yapıdan talimat alarak değil de birçok ülkedeki yerleşik hücrelerin terör saldırıları yaptığı” şeklinde değerlendirmeler yapıldığını anlattı. Çakırözer,“Türkiye’de de bunun örneklerini gördük. Yalnız kurt denen, tek başına aylarca, yıllarca bekliyor ve bir gün çıkıp bir büyük saldırı yapıyor, terör eylemi yapıyor. Buna ilişkin önlemlere yoğunlaştığını NATO’nun en azından buradan gelecek risklere yoğunlaştığını işittik” dedi.
IŞİD’in hala kişileri etkileme ve devşirme kabiliyetinin yüksek olduğunun da vurgulandığına ifade eden CHP’li Utku Çakırözer, ‘yabancı cihatçılar’ olarak nitelendirilen, dünyanın çeşitli ülkelerinden Suriye’ye gelerek IŞİD saflarında yer alan kişilerin ne olacağı, bunların nasıl engelleneceği konusunun da NATO PA toplantısında ele alındığını kaydetti. Çakırözer, IŞİD ile mücadele konusundaki kararlılığı NATO’nun en üst düzeydeki hem askeri hem sivil yetkililerinde gözlemlediklerini vurguladı.
'SURİYE GENEL OLARAK NATO’NUN ÖNCELİKLERİ ARASINDA LAT SIRALARDA'
Peki Türkiye’nin Afrin’e yönelik başlattığı Zeytin Dalı Operasyonu Brüksel’deki NATO PA toplantısında gündeme geldi mi? Türkiye’nin terör örgütü olarak nitelendirdiği PYD/YPG’ye müttefik ülkeler nasıl bakıyor? CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, bu sorulara yanıt verirken “Suriye konusu genel olarak NATO’nun öncelikleri arasında alt sıralarda. Bu benim gözlemim” dedi. NATO’nun IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyonun parçası olduğunu ifade eden Çakırözer, buna rağmen YPG, Suriye’deki günlük gelişmeler gibi konuların NATO’nun çok önceliği olduğu yönünde bir izlenim almadığını kaydetti. Çakırözer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“YPG’nin bir terör örgütü olduğu konusunda ittifak içinde görüş birliği olmadığını gözlemledik. Sorulduğu taktirde tabi ki Türkiye’nin Suriye’den kaynaklı tehditler karşısında güvenlik kaygıları yani hepimizi rahatsız eden Türkiye’nin güvenlik riskleri konusunda değerlendirmeler yapılıyor. Bu değerlendirmelerde Türkiye’nin sınırlarının güvenliği konusundaki kaygıları da anladıklarını ve Türkiye’nin yanında olduklarını belirtiyorlar. Ancak bunun, birlikte hareket etme anlamı taşıyacak bir NATO kararına dönüştüğünü ben görmedim. Öyle bir şey de zaten mümkün gözükmüyor. Ama her fırsatta Türkiye’nin yanında olduklarını, Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anladıklarını ifade ediyorlar. Buna tabi Türk heyetinin bizlerin onlara yönelttiğimiz eleştiriler, sorular da etkili oluyor. Çünkü şöyle bir algı var Türkiye’de, bunu hepimiz görüyoruz, insanlarımızda, ‘baş müttefikimiz ABD yanımızda değil mi, üyesi olduğumuz NATO ittifakı yeterince bizim kaygılarımızı anlamıyor mu?’ şeklinde sorular var. Bu nedenle NATO’da da bunun yoğun bir şekilde tartışıldığını görüyoruz yani Türkiye konusunun, Türkiye’nin güvenlik kaygılarının. “
'RUSYA’NIN İZLEDİĞİ STARTEJİLER DA NATO TARAFINDAN YAKINDAN TAKİP EDİLiYOR'
Rusya’nın Suriye’de önemli aktörlerin başında geldiğini hatırlatan CHP’li Çakırözer, Rusya’nın sadece Suriye’de değil bölgede, Avrupa’da, Baltıklar da küresel olarak izlediği stratejilerin de NATO tarafından çok yakından takip edildiğini bunu da gözlemlediklerini söyledi. Peki bu çerçevede Türkiye-Rusya ilişkileri de Brüksel’deki bu toplantıda gündeme geldi mi? Çakırözer, bu soruyu ise şöyle yanıtladı:
“Gördüğümüz kadarıyla NATO’nun askeri ve sivil yönetiminde şöyle bir algılama var. Rusya’nın Türkiye ile NATO arasında ya da Türkiye ile NATO’nun önemli başta gelen ülkelerinden ABD arasında bir çatlak oluşması için çaba gösterdiği şeklinde genel bir algıma olduğunu gözlemledik. Şunu düşünüyorlar; Rusya her imkanı her fırsatı eline geleni kullanıyor. Burada Türkiye örneğinden bahsetmiyorum ama diğer ülkeler için de bu geçerli, Baltık ülkeleri için, Balkan ülkeleri için yani her fırsatta ittifak içinde bir görüş ayrılığı, ittifak içinde bir çatlak, ittifak içinde üyeler arasında bir güvensizlik yaratmak için elinden gelen her imkanı kullanıyor şeklinde. Yani Rusya’nın Suriye’de Türkiye’ye yakın duruşunun ve işbirliğinin tek amacının Ankara ile Washington ve de Ankara ile NATO arasında bir çatlak yaratmak olduğu düşüncesi NATO’daki karargahtaki asker ve sivil yöneticilerde hakim.
'NATO’NUN TÜRKİYE’YE GÜVEN VERMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİK'
Peki Türkiye-Rusya ilişkilerine yönelik bu değerlendirmelere Türkiye heyetinin yanıtının ne oldu? CHP’li Utku Çakırözer, bu soru üzerine de, hem heyet olarak hem de ikili görüşmelerinde bu konuda Türkiye’nin görüşlerini dile getirdiklerini kaydetti. Çakırözer, “Ben söz aldığımda bu konuda NATO’nun güven yaratması gerektiğini açık açık söyledim. Türkiye’ye güven vermeleri gerektiğini söyledim. Türkiye’de halkta yaratılan güvensizliğin ortadan kaldırılması gerektiğini söyledim. NATO ittifakının ve NATO’nun başını çeken ülkelerin mutlak suretle Türkiye’ye güven vermesi lazım, Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anladığını ortaya koyması lazım. Özellikle Suriye’nin içinden Türkiye’ye yönelik PKK, YPG bağlantılı terör tehdidin giderilmesi konusunda yardımcı olmaları gerektiğini ben şahsen söyledim” dedi. Çakırözer, NATO PA Türk Delegasyonu Başkanı AK Partili Ahmet Berat Çonkar ile AK Parti, CHP ve MHP’li diğer milletvekillerinin de muhataplarına bu konudaki görüşlerini ilettiklerini söyledi. Brüksel’de Türkiye ile ABD delegasyonları arasında da ikili bir temas da olduğunu da kaydeden Çakırözer, bu toplantıya kendisinin katılmadığını ancak, Türkiye’nin burada da ABD’den beklentilerini, YPG’ye verilen desteğin kesilmesini bir kez daha dile getirildiğini belirtti.
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.