PYD'nin eski lideri, Türkiye'de hakkında 4 milyon TL ödüllü yakalama kararı çıkarılan Salih Müslim, Çek Cumhuriyeti ziyareti sırasında yakalandı. Gündemde nasıl yargılanacağı, Türkiye'ye gönderilip gönderilmeyeceği, bu konuda hangi adımların atılması gerektiği uzun uzadıya tartışıldı. Milliyet gazetesi yazarı Tolga Şardan, Seyr-i Sabah programına süreçlerle ilgili bilgi verdi:
"Salih Müslim, Türkiye Cumhuriyeti (TC) vatandaşı değil. Ancak buna rağmen Türkiye'de işlemiş olduğu suçlardan dolayı hakkında yakalama kararı çıkarılmış bir kişi. Bu yüzden talep etme hakkımız var. Uluslararası yakalama kararlarında Salih Müslim, Çekya'da yakalandı. Eğer oranın vatandaşı olsaydı o ülke iadeyi gerçekleştirip gerçekleştirmeme konusunda hak sahibi olacaktı. Şu anda Müslim Çekya vatandaşı olmaması nedeniyle o ülke iade edebilir.
Kırmızı bülteni, Uluslararası Polis Teşkilatı Interpol'ün kendisine üye ülkeler üstünde uyguladığı bir sistem. Türkiye'de suç işleyen kişi, şüpheli konumunda ve yurt dışında diyelim. Türkiye'de adli makamlar hemen bir difüzyon yayınlar. Bu bir acil yakalama talebidir. Türkiye'nin bu talebi devam ederken kırmızı bülten çalışması başlar. Bu bir dosya çalışmasıdır. Zaman içinde Interpol genel sekreterliğine gönderilir. Interpol dosyayı inceleyip bunu ya onaylar ya geri çevirir. 2013 yılında bir dosyamız reddedilmişti. Kırmızı bülten onaylanınca Interpol kendisine üye 170 ülkeye bunu yayınlar ve arama başlar. Olay budur. Interpol'ün kırmızı bültenleri için kendine özgün bir yasası vardı. Arama ve yakalama kararı birbirinden farklıdır. Interpol talepler doğrultusunda talepleri inceleyerek siyasi, ırki, dini ve askeri suçları kapsam dışı bırakır.
Yani biz bunu ya adi ya terörist suç gibi göstereceğiz. Bunu siyasi bir suç gibi gösterirsek yakalanması mümkün değil. Biz birkaç patlamayla ilgili yakalama kararı çıkarmıştık. Şimdi bu kararlar yabancı dile çevrilerek muhatap ülkelere gönderilir. Türkiye yakalama kararı çıkarırsa kırmızı bültene gerek yok. Ülke doğrudan talep eder. Bunu alan ülke yakalar yakalamaz o tamamen kendine kalan bir şey. Salih Müslim, Çekya yasalarına göre iç hukuku çiğnemedi. Anlaşılan pasaportla yasal bir giriş yapıyor.
Bizim Çekya ile ikili güvenlik anlaşmamız yok. Farklı anlaşma yükümlerine göre biz iade talep edebiliriz, o iade de gerçekleşebilir. Ama Çek Cumhuriyeti çekimserlik gösterip geri vermek istemeyebilir.
Haklarında yakalama kararı olan şüpheliler hukuki yollara başvurur. Önemli olan yakalayan ve yakalatan ülkeler arasındaki işbirliğinin ne aşamada olduğudur. İade kararlarını genelde hükümet verir adalet bakanlığı değil. İkna edersek iade gerçekleşebilir. Ama kimi zaman siyaset farklı ilerleyebilir. Engeller çıkabilir. Bugün mahkeme iki karar alabilir: İade edilsin veya serbest bırakılsın. Çünkü Çekya'da hiçbir suç işlememiş. Siyaset bu gibi durumlarda daha belirleyici bir tutuma sahip olabiliyor. Adli süreçleri siyaset yönlendiriyor."