Suudi Veliaht Prensi tarafından zorla istifa ettirildiği ve ev hapsinde tutulduğu haberleri üzerine tüm Lübnan'ın ülkesine dönmesi için seferber olduğu Hariri, Beyrut'u ziyaret eden Suudi Kralı Selman'ın elçisi, Kraliyet Divanı Müsteşarı Nizar Alula ile görüşmesi sonrası yaptığı açıklamayla Lübnanlıları bir kez daha huzursuz etti.
Sünni blok lideri, Suudi Arabistan'dan davet aldığını, görüşmenin olumlu geçtiğini, en kısa zamanda davete icabet edeceğini söyledi.
Suudi Arabistan'da bir dizi konferansa katılacağını, birçok yetkiliyle görüşeceğini ve Arap zivesine katılacağını anlatan Hariri, Lübnan ordusunun güçlendirilmesi ve 'Hizbullah'ın silahları meselesinin' diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini, Lübnan için en iyisinin kendisini savunabilen bir ordu olacağını dile getirdi.
'SUUD'DAN LÜBNAN'IN BAĞIMSIZLIK VE OTORİTESİNE SAYGI'
Hariri'nin açıklamasına göre Alula, Suudi Arabistan'ın, kendi kendinin hakimi bir Lübnan istediğini, bağımsızlık ve otoritesine saygı duyduğu Lübnan'ın her zaman yanında olduğunu söyledi.
Alula, İran destekli Şii örgüt Hizbullah'ın siyasi müttefiki olan Cumhurbaşkanı Mişel Aun'la da biraraya gelip Hıristiyan lidere Suudi Kralı Selman'ın selamlarını iletti.
Aun, Lübnan'ın Suudi Arabistan ile en iyi seviyede ilişkiler kurmaya önem verdiğini, Arap ülkeleri ile uyumlu ilişkiler kurulması gerektiğini dile getirdi.
HARİRİ: DRAMATİK OLSUN, OLUMLU ŞOK YARATSIN İSTEDİM
Diğer yandan Hariri, eski Lübnan Başbakanı olan babası Refik Hariri'nin öldürülmesinin 13. yıldönümü etkinliklerinde öğrencilerle biraraya geldiğinde yine tuhaf açıklamalar yaptı.
Neden Suudi Arabistan'da istifa açıklaması yaptığı sorulduğunda ''Daha dramatik olsun istedim'' karşılığını veren Hariri, ''Lübnan halkı ve siyasi partileri arasında olumlu bir şok yaratmak için yaptım'' dedi.
Riyad'dan Paris'e geçerek Beyrut'a 21 Kasım'da dönebilen Hariri, kendisi Riyad'deyken istifasını kabul etmemiş olan Aun ile görüşmesinin ardından "Cumhurbaşkanı, istifamı bekletmemi ve konuyla ilgili daha fazla istişarede bulunmamı istedi. Bu isteğini kabul ettim'' demişti.