‘İNGİLTERE ÖRNEĞİNE BAKIN'
Dilekçede, İngiltere'nin 1915 olaylarıyla ilgili tavrı örnek olarak gösterilerek, İngiltere'nin olaylarla ilgili en gerçekçi ve istikrarlı tutumu sergilediği belirtildi. Dilekçede şu görüşlere yer verildi:
"Ermeni soykırımı iddialarının Batılı ülkelerin parlamentolarında birbiri ardına kabul edildiği 1990'lı yılların sonunda ve 2000'li yılların başında benzeri bir karar alması İngiltere'den de istenmiştir. İngiltere Devlet Bakanı Barones Ramsey of Cartvale, 14 Nisan 1999'da İngiltere Hükümeti adına yaptığı açıklamada bu talebi ‘Osmanlı idaresinin Ermenilerin yok edilmesi kararını kanıtlayacak bir belgenin yokluğu nedeniyle İngiliz Hükümetleri 1915 ve 1916'daki olayları soykırım olarak tanımamaktadır. Bizce 80 yıl önce cereyan etmiş olayların bugünkü hükümetler tarafından değerlendirilmesi uygun değildir. Zira bu olaylar hukuki ve tarihi tartışmalardır' diyerek reddetmiştir."
AİHM KARARI NET: SOYKIRIM YOK
Soykırımın ancak mahkeme kararıyla tespit edilebileceği ve bu konuda parlamentoların yetkisinin bulunmadığı vurgusu yapılan dilekçede, uluslararası yargının da 1915 olaylarıyla ilgili kararlarının net olduğu ifade edildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 15 Ekim 2015 tarihinde açıkladığı 27510/08 sayılı Perinçek/İsviçre davası kararında, bu konudaki tartışmaları bitirdiği vurgulanan dilekçede, "Mahkeme, 1915'te yaşanan Ermeni zorunlu göçünün uluslararası hukuka göre soykırım olarak nitelendirilemeyeceğine hükmetmiştir. Yargının bu kararlarına rağmen hala Türklerin suçlanması, en hafif ifadesiyle, hukuka saygısızlıktır" denildi.
Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne göre soykırım kararının ancak mahkemelerce alınabileceği ve Hollanda Parlamentosu'nun alacağı kararın yok hükmünde olacağın kaydedilen dilekçede, "İngiltere Kraliyet Savcılığı 1915 olayları ile ilgili olarak takipsizlik kararı verdi. Böyle bir karar, Avrupa Adalet Divanı'nın 29 Ekim 2004 tarihli kararı, UNESCO kriterleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine de ters düşecektir" ifadesi yer aldı.
‘SONUNA KADAR MÜCADELEMİ SÜRDÜRECEĞİM'
Avukat Melih Akkurt, başlattığı hukuki girişimle ilgili olarak, hukukun ve insanlığın temel ilkelerine ters bir karar alınmasını engellemek istediği söyledi. Bu konuda her türlü hukuksal mücadeleyi de sonuna kadar vereceğini kaydeden Akkurt, şöyle konuştu:
"Eğer soykırım kararı alınırsa evrensel hukukta, mahkeme kararı olmadan kimsenin suçlu sayılamayacağı ilkesi, açıkça ihlal edilecek. Milletvekilleri böyle bir karar alırlarsa kanun koyucu olmaktan çıkıp, hakimlik ve ya polislik yapma yetkisini kullanmış olacaklar. Bu karar insan onurunun dokunulmazlığı kuralını da ihlal edecek. Dahası Avrupa ve Dünya barış ve kardeşliği derinden sarsılacak. Bir hukukçu olarak, Hollanda'yı uyarmak istiyorum. Bütün evrensel değerlere aykırı bir soykırım kararı, telafisi güç sonuçlar doğuracaktır. Bu yanlış yoldan geri dönsünler. Hukuku ve tarihi siyasete alet etmesinler."