'SURİYE VE TÜRKİYE ARASINDA DOĞRUDAN ÇATIŞMA RİSKİ ARTMIŞ OLUR'
Kürt güçlerinin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sürdürdüğü Zeytin Dalı Harekatı’na karşı koyma gücünde olmadıkları için konuyla ilgilerinin ortada olduğunu söyleyen Kosaçev, “Şam için bu (ordu birliklerinin Afrin’e girmesi), kontrolünün altındaki alanı genişletmek anlamına geliyor. Ancak böyle bir durumda elbette ki Suriye ve Türkiye arasında doğrudan çatıma riski de artmış olur, bu da şimdiki durumla örtüşen bir şey değil” ifadelerini kullandı.
'BÖLGEYİ BİRİLERİNİN YÜZDE 100 KONTROL ETTİĞİNİ DÜŞÜNMEK DOĞRU DEĞİL'
Rusya’nın bu nedenle başlıca tüm aktörlerin çıkarlarını aynı payda altında toplamak için çaba harcadığını söyleyen Kosaçev, “Gelişmelerle ilgili tek bir senaryoyu garantilemek mümkün olmayabilir. Her hâlükârda amacımız, şiddetin tırmanmasının önüne geçmek ve tarafların dikkatlerini birbirilerinin üzerine değil, terörle mücadeleye çekmek. Bu maalesef her zaman başarılamıyor” ifadelerini kullandı ve şöyle devam etti: “Ancak bu, uzlaştırıcı faaliyetlerimizin kapatılması ya da etkisiz kabul edilmesi anlamına gelmez, aksine, Rusya, bir istikrar faktörü olarak farklı çıkarları dahi bulunan ülkelerin güvendiği az sayıdaki devletlerden biri ve son yıllarda bölgedeki en etkili gücü.”
Daha önce Lübnan merkezli Mayadin televizyonu, Kürt güçleriyle Şam’ın Suriye ordusunun Afrin’e girmesi konusunda anlaşmaya vardığını iddia etmiş, haberde anlaşmanın Afrin’in korunması ve TSK ile beraberindeki güçlerin saldırılarına karşı koyulması amacıyla yapıldığı ileri sürülmüştü.