Deutsche Welle Türkçe'den Kayhan Karaca'nın haberine göre 15 Temmuz 2016 darbe girişimini bir kez daha kınayan kararda, başarısızlıkla sonuçlanan bu girişimin, 'meşru ve barışçıl muhalefeti daha da bastırmak, orantısız ve yasal olmayan eylemlerle, önlemlerle medya ve sivil toplumun barışçıl biçimde ifade özgürlüğü hakkını kullanmasını engellemek amacıyla kullanıldığı' dile getirildi.
Kararda, olağanüstü hal (OHAL) uygulaması sonucunda Türkiye'de temel hak ve özgürlükler, hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığındaki 'kötüleşme' için 'çok kaygı verici' denildi.
'KEYFİ TUTUKLANANLAR DERHAL BIRAKILSIN'
'On binlerce kişiye yönelik keyfi tutuklama ve hukuki ve idari tacizi' kınayan kararda, bu kişilerin 'derhal serbest bırakılması' istendi.
Masumiyet karinesi konusunda AİHM içtihadına uyulması ve OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun 'bağımsız' çalışmasının sağlanması da talep edildi.
'TERÖRLE MÜCADELE YASASI İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE KARŞI'
Terörün Türkiye için 'tehdit' oluşturduğu kabul edilirken 'geniş kapsamlı' terörle mücadele yasalarının 'ifade özgürlüğü haklarını kullanan vatandaşlar ve medyayı cezalandırmak için kullanılmaması' istendi. Afrin'e yönelik harekata karşı çıkan gazeteci, aktivist, doktor ve sıradan vatandaşların tutuklanması kınandı.
BBC Türkçe'den Yusuf Özkan'ın haberine göre AP Türkiye Raportörü, Hollandalı parlamenter Kati Piri, kendi girişimiyle hazırlanan karar metnini değerlendirirken "Rakamlar şok edici. 100 binden fazla kişi işten çıkarıldı. 50 binden fazla kişi hapse atıldı. Bu rakamlar tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık. Bu kişiler aileleri ve yakınlarıyla birlikte umutla durumun normale dönmesini bekliyor'' dedi.
'EŞİ GÖRÜLMEMİŞ ŞEKİLDE'
'Türkiye'de şu anda eşi görülmemiş bir şekilde demokratik muhalefetin sesinin kesilmeye çalışıldığını' ifade eden Hollandalı parlamenter, şöyle konuştu:
'ULUSAL GÜVENLİĞİN ÇOK ÖTESİNE GEÇTİ'
"Elbette Türk makamlarının, 15 Temmuz 2016 tarihindeki korkutucu darbe girişiminden sorumlu olanları adalete teslim etme hakkı var. Ancak OHAL uygulaması şu anda karşı sesleri susturmak için kullanılıyor. Bu, ulusal güvenliği korumanın çok ötesine geçti"
'AB SESİNİ YÜKSELTSİN'
Avrupa Birliği'ni (AB) Türkiye'deki insan hakları ihlallerini 'daha net ve yüksek sesle' dile getirmeye çağıran Piri, "AB, bunu sadece bu değerlere dayandığı için değil, Türkiye'nin aday ülke olarak bu yükümlülüklere uyması gerektiği için de yapmalı. Bu zor dönemde insan haklarına sahip çıkamazsak hem saygınlığımızı hem de Türk toplumunun büyük bir kısmının güvenini kaybedebiliriz'' yorumunu yaptı.
Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre AP'deki oturumda Sosyal Demokratlar ile Hristiyan Demokratlar tarafından Afrin'e yönelik harekat hakkında verilen değişiklik önergesi de oy çokluğuyla kabul gördü.
'KÜRTLERİN BÖLGESİNE ORANTISIZ EYLEMLER'
Önergede, AP'nin 'Suriye'de Kürtlerin çoğunluğu oluşturduğu bu bölgedeki askeri müdahalenin insani sonuçları konusunda ciddi kaygı duyduğu' ve 'orantısız eylemlerin devamına karşı uyardığı' dile getirildi.
'GÖRÜŞME MASASINA DÖNÜLSÜN'
2002'den beri AB terör örgütleri listesindeki PKK'ye silah bırakma çağrısı yapılırken 'Kürt sorununa adilane çözüm için Ankara ile PKK'nin müzakere masasına dönmeleri' de istendi.