Donanım Haber'in aktardığına göre torba yasanın 73. maddesinde şunlar yer alıyor: İnternet sitelerinden yayın yapmak isteyen lisanslı kuruluşlar, yayın yapabilmek için RTÜK’ten ayrıca lisans almak zorunda kalacak, lisans almayan veya lisansı iptal edilen kuruluşların yayınları, sulh ceza hakimliği tarafında engellenebilecek.
24 SAAT İÇİNDE DURUŞMAYA GEREK GÖRMEDEN KARAR
RTÜK’ün engelleme talebini sulh ceza hakimi 24 saat içinde duruşmaya gerek görmeden karar bağlayabilecek. Karara Ceza Mahkemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilecek.
Kararın alınmasına gerekçe olarak internetteki yayın içeriklerinin denetiminin yapılamaması ve elde edilen gelirlere vergi yansıtılamaması gösteriliyor.
Yasanın yürürlüğe girmesi halinde Netflix, YouTube, BluTV, Spotify gibi internet üzerinden yayın yapan kanalların kontrolü RTÜK’te olacak. RTÜK'ten lisans almayan ve RTÜK'ün uygunsuz olarak gördüğü dijital servislere erişim engellenecek.
RTÜK üyesi İlhan Taşçı bu kararın sansür uygulaması olduğunu vurgulayıp şunları söyledi:
'TÜM SOSYAL MEDYA VE İLETİŞİM MECRALARINI KAPSAR'
"A9 kılıfıyla sansür uygulaması getirilmek istenmektedir. İnternet üzerinden iletim denildiği an YouTube başta olmak üzere tüm sosyal medya ve iletişim mecralarını kapsar nitelikte sansür, erişimi engelleme sonucu yaratacak bir yaklaşımdır bu. Düzenlemenin bu haliyle yasalaşması Anayasada tanımlanmış iletişim, haberleşme özgürlüğüne de darbe vurur."
BOZDAĞ:İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SINIRLAMAK İÇİN DEĞİL
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ ise uygulamanın ifade özgürlüğünü kısıtlamak için getirilmediğinİ savunup şöyle konuştu: "İnternet kanallarını da RTÜK denetleyecek. Yapılan her düzenleme basın ve ifade hürriyetini sınırlamak için değil, ondan istifade ederek başka türlü suçları işleyen kişilerle ilgili. Yoksa ifade hürriyetini sınırlamak için değil."