Düşünün, bir inşaat işçisi olarak, bütün hayatım boyunca çalışmama rağmen, hayatı boyunca cezaevinde yatıp dışarı çıktığında hiçbir şeyi olmayan bir insanla aynı durumdayım. Şunu mutlaka söyleyeyim, kendimi yakma girişimimi bugün bakınca doğru bulmuyorum, kimseye de tavsiye etmiyorum. Ama o ana gelene kadar çok yol denedim. Avukata verdim, sonuç çıkmadı. Cumhurbaşkanlığı külliyesine üç defa faks çektim, 5- 6 ay geçmesine rağmen cevap gelmedi. Ardından Gebze’de Kadir Toptaş’ı gördüm, telefon numaramı aldırdı, ama dönüş yapmadı. Ve sonunda, artık hiçbir şey lafta ve masada kalmamalı dedim, hakkım olan adaletin tecelli etmesi için, önce Boğaz köprüsüne çıkmaya karar verdim. Sonra da Meclis önünde kendimi yakmaya.
Neler yaşandı o gün?
Geçim sıkıntısı çeken işçi, TBMM önünde kendini yaktıhttps://t.co/yavA6jjxYJ pic.twitter.com/WWjh4oEnlv
— Sputnik Türkiye (@sputnik_TR) January 13, 2018
'SOYLU BANA SÖZ VERDİ'
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bana söz verdi iş bulacağına dair. Hâlâ bir dönüş yok. Bekliyorum. Ama çok da fazla bekleyemem, bekleyecek gücüm yok. Sanatçılardan Haluk Levent sağolsun ilgilendi. Ama bana verilen sözlerin tutulması lazım. Eğer tutulmazsa, düpedüz ortada kalacağım.
Düşünebiliyor musunuz, ben hayatım boyunca çalıştım ama ceketimden başka sahip olduğum hiçbir şey yok, her normal insan gibi evlenip yuva kurmak istiyorum ama ona bile gücüm yok.