CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan, Lale Karabıyık ve CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile birlikte gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldi.
Afrin'e düzenlenen Zeytin Dalı Harekatı'nı değerlendiren Kılıçdaroğlu, TSK’nın başarısını kimsenin kendi başarısı gibi göstermemesi gerektiğini belirtti ve "Ordu milletimin ordusudur bir partinin ordusu değildir. Biz ordumuzun gücüne vatanseverliğine her zaman her ortamda güveniyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olduğumuzu her fırsatta dile getirilmesinden de memnuniyet duyduğunu kaydetti.
Kemal Kılıçdaroğlu, ÖSO tartışmalarına ilişkin olarak da şunları söyledi:
"Peygamber ocağı olarak bildiğimiz ve her zaman kahramanlıklarıyla övdüğümüz ordumuzun başarısını Özgür Suriye Ordusu unsurlarına devretmek istiyorlar. Ordumuz ÖSO’nun ardına neden gizlenir? Biz bundan rahatsızız. İkisinin birlikte anılması da ağrıma gidiyor. Siz operasyon yapıyorsanız bunu kendi silahlı birliklerimizle yaparsınız. TSK yedek ordu gibi gösteriliyor.
'AFRİN NEDENİYLE İNSANLARA BASKI YAPILIYOR'
Afrin nedeniyle farklı görüşleri seslendirenlere yönelik açık baskı var, ‘savaşa hayır’ dediği için gözaltına alınanlar var. Eğer bir ülkede düşünceyi ifade etme özgürlüğü yoksa, o ülkede demokrasi yoktur. Demokrasinin olmadığı yerde bu tür gelişmeleri göreceğiz. "
'SURİYE İLE BİR ARAYA GELİNMELİ'
Türkiye ile Suriye’nin bir araya gelmesinin gerekliliğine işaret eden Kılıçdaroğlu, "ÖSO’yla ilgili benim özel bir çalışmam yok. Ama Türkiye’yle Suriye arasında önümüzdeki süreçte bir barış sağlanacaksa, bir yakınlaşma sağlanacaksa, toprak bütünlüğü konusunda bir araya gelecekse, bu başka bir organ olmadan, Türkiye’yle Suriye’nin biraraya gelmesiyle olacaktır. Terör örgütlerinin konuşlanmasını istemiyorsak, o zaman Suriye’yle şu veya bu şekilde ilişki kurmalıyız. Suriye’yle ilişkilerin düzelmesi açısından adımlar atılması gerektiğine inanıyoruz" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP'li vekillere ‘ulan’ diye hitap etmesini de şöyle eleştirdi:
"Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden zat, cümleye ‘ulan’ diye başlarsa, onun düzeyine inin derseniz, diyemem. Ailemden öyle bir kültür almadım, toplumdan da almadım. O sözcüğü kullanmak için kim aldattı onu, merak ediyorum. Yarın-öbür gün, beni aldattılar diyecek. Kendisi bu dili kullanabilir, ama bulunduğu makamın bu dili kullanmasını engellemesi gerekir. Cumhurbaşkanlığı makamı şu anda işgal altında. Bir kişinin Cumhurbaşkanı olabilmesi için, tarafsız olması gerekiyor. TBMM’de tarafsız olacağına dair namusu ve şerefi üstüne yemin etti. Ben kendisine ‘namus ve şereften ne anlıyorsunuz diye’ defalarca sordum. Namusunuz ve şerefiniz üzerine yemin edeceksiniz, sonra tarafsızlığı ayaklar altına alacaksın."
'PYD'YE MEŞRUİYET KAZANDIRAN ERDOĞAN'DIR'
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ortadoğu’da PYD’ye meşruiyet kazandıran Erdoğan’dır. Salih Müslim’i Türkiye’ye davet edip ağırlayan kim? PYD’den Esad ile çatışmalarını istediler. Şimdi bizimle çatıştırıyorlar. Bunların yatacak yeri yok."
'BUNLARI SÖYLEMEKTEN UTANIYORUM…'
Kılıçdaroğlu, Ege adaları ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
"Erken seçim olabilir, bu söyleniyor zaten" CHP lideri, şunları kaydetti:
Ekonomi iyiye gitmediği için, bir an önce erken seçime gitme olayı ifade ediliyor. Afrin’i bir erken seçim kozu olarak kullanmak doğru değil. Bu bir partinin mücadelesi değil, Türkiye’nin mücadelesidir."
16 Nisan referandumu öncesi 'evet' cephesinin 'Artık koalisyon olmayacak' şeklindeki beyanlarını da değerlendiren CHP lideri "‘Türkiye hep koalisyonlarla yürütülüyor’ diyorlardı. Şimdi ise, koalisyonsuz olmuyor. Halka söylediklerinin, yüz seksen derece tersini yapıyorlar. ‘Yüzde 50+1 için ittifak yapalım’ diyorlar. Yani halkı kandırdılar, halka yalan söylediler. İttifak arayışları var, olabilir. Şu anda parlementoya gelen bir düzenleme yok, o yüzden şu an yorum yapmayı doğru bulmuyorum, doğmamış çocuğa don biçmeyi doğru bulmuyorum" diye konuştu.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili tartışmaya da değinen Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
Abdullah Gül konusunda bizim söyleyeceğimiz bir şey yok. Niyetini bilmiyoruz. Bizim dışımızda bir gelişme. Gül aday olursa, ‘CHP’liler de Gül’e oy verirler’ diyorlar. Gül bağımsız aday olursa, seçmenimiz böyle bir eğilim gösterir mi? Hele o gün gelsin, düşüncelerimizi ifade ederiz. Bu bir senaryo, senaryoya göre görüş söylemek doğru değil. Düşüncemiz şu, demokrasi, parlementer sistem, katılımcı demokrasi kim bunu var ederse CHP onun yanında yer alacaktır. Bizim demokrasiyi savunmayanların yanında yer almamız beklenmemeli.