Ünal, TRT Haber'de gündeme ilişkin yaptığı değerlendirmede, "80 milyonun tamamı, hangi inançtan olursa olsun, Musevi cemaatinden, Ermeni cemaatine varıncaya kadar her biri ortak bir hassasiyetle bir duruş sergiliyorlar yaptıkları açıklamalarla" dedi.
IŞİD ile PYD'nin Rakka'da anlaştıklarını savunan Ünal, şunları söyledi:
"Peki bu DEAŞ'lı militanlar Rakka'dan çıktılar, peki bunlar nereye gittiler? Nerede karşımıza çıkacaklar? Şimdi gelen haberlere baktığımızda özellikle Afrin'de PYD saflarında tıraş olmuş PYD'li kılığında karşımıza çıkıyor. Ellerindeki bazı DEAŞ'lıları Türkiye'ye karşı savaşmaları şartıyla serbest bıraktıkları haberleri geliyor. Terör ile terör temizlenmez. Musul'da bir şey gördük, DEAŞ Musul'da yaklaşık 460 milyon dolara el koydu. DEAŞ Musul'a girdi, ABD'nin Irak ordusuna yeni verdiği silahları, Irak ordusu bıraktı ve Musul'dan çekildi. Bir anda merkezi Musul olan bir terör devleti çıktı karşımıza."
Ünal açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Bütün dünya yeni bir durumla, yeni nesil bir terör biçimiyle tanıştı. Şimdi, sınır güvenlik birimi, iç güvenlik birimi gibi ifadelerle Suriye içerisinde adeta Musul'da olduğu gibi bir terör yapılanmasına, daha da özelde bir PKK devleti yapılanmasına doğru gidildiği net bir şekilde görüldü. O yüzden Türkiye ne yaptı? Türkiye, çok doğru bir şekilde Fırat Kalkanı Harekatı'yla o yapının kalbine bir hançer gibi girdi, El- Bab'a kadar."
Afrin'deki YPG'nin Kandil'den talimat aldığını savunan Ünal, "Peki bunların bütün yürüttükleri uluslararası alandaki kara propaganda nereden yapılıyor? Avrupa'daki ve diğer ülkelerdeki PKK unsurları tarafından yürütülüyor. PKK kim? PKK, ABD'nin ve dünyanın terör örgütü olarak gördüğü bir örgüt" diye konuştu.
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.