Askeri anlamda bu tür hareketlerin birçok risk taşıdığını dile getiren Lukyanov, “Afrin operasyonunun şimdi başlaması bu risk faktörlerinden bazılarının çalışmamaya ya da daha az ölçüde çalışmaya başladığı anlamına geliyor. Muhtemelen söz konusu olan askeri değil politik faktörler. Çünkü askeri anlamda Suriyeli Kürtlerin Afrin’deki konumu değişmedi. Onlar halen çok güçlü ve ellerinde çok büyük silah kaynağı var. Bu silahlar sayesinde hem IŞİD yandaşlarının saldırganlığını hem de Suriye hükümet güçlerinin ve Kürtlere düşmanca yaklaşan muhalefet gruplarının eylemlerini durdurmaya başardı” ifadelerini kullandı.
‘KÜRTLER MOSKOVA'NIN ÇAĞRILARINI REDDETTİ’
Siyasi anlamda söz konusu olanın büyük ihtimalle Rusya’nın Suriyeli Kürtlere yönelik tutumundaki değişiklik olduğunu söyleyen uzman, bu konuda şu yorumda bulundu:
“Rusya defalarca Kürtleri Suriye Ulusal Diyalog Kongresi hazırlıklarında daha yapıcı ve aktif rol almaya ve Türkiye’ye yönelik bazı tavizlerde bulunmaya çağırdı. Ancak Suriyeli Kürtler, ABD ile işbirliği formatını ve hacmini gözden geçirme dahil bu sayısız çağrıları geri çevirdi. Şimdi Suriyeli Kürtler Moskova’yı ihanetle suçlayarak bir anlamda kurnazlık yapıyor. Çünkü Suriyeli Kürtler ve Moskova arasında herhangi kapsamlı ittifak anlaşması hiçbir zaman yoktu. Diğer yandan Suriyeli Kürtler herhangi var olan anlaşmayı da uygulamadı ve özellikle ABD konusunda Moskova’nın ihtiyaçlarına cevap vermedi”.
‘AFRİN OPERASYONU ŞAM’IN İŞİNE YARIYOR’
Suriye hükümeti açısından da Suriyeli Kürtlerin ABD ile doğrudan işbirliğinin ülkenin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını bozma çabası olarak görüldüğünü kaydeden Lukyanov, “Bu bağlamda Afrin’deki Kürtlerin askeri ve politik imkanlarını kısıtlama yönündeki çabaların büyük kısmının Türk askeri tarafından üstlenilmesi genel olarak Şam yönetiminin işine geliyor” dedi.
‘TÜRKİYE, YPG’Yİ MAĞLUBİYETE UĞRATTIKTAN SONRA ÇEKİLECEK’
Zeytin Dalı operasyonunun sonuçları ne olursa olsun Türk ordusunun Suriye’den çekileceği tahmininde bulunan Lukyanov, boşalacak arazilerin Suriye hükümeti yanlıları dahil diğer güçler tarafından kontrol altına alınabileceğini belirterek, şunu ifade etti: “Çünkü Türk hükümetinin şu andaki temel amacı Suriyeli Kürtleri, özellikle de PKK bağlantılı örgütleri askeri ve en önemlisi de politik mağlubiyete uğratmak. Onlara karşı sembolik galibiyet kazanmak Türk yönetimine iç ve dış arenada konumunu önemli ölçüde güçlendirme fırsatını verecek”.
‘İÇERİDE VE DIŞARIDA OLUMSUZ KARŞILANIR’
Diğer yandan Suriye topraklarını ele geçirmenin hem Suriye’nin içinde, ülke topraklarının dokunulmaz olduğu konusunda görüş birliği yapan neredeyse tüm siyasi güçler tarafından hem de diğer ülkeler tarafından son derece olumsuz karşılanacağını anlatan Lukyanov, “Suriye’nin sınırları ihlal edilemez” diye kaydetti.
‘İŞİ BİTTİKTEN SONRA ÇEKİLEREK AÇIKLAMALARINA BAĞLILIĞINI SERGİLEYECEK’
Ayrıca Türkiye’nin, varlığının uzun vadeli olmayacağı şartıyla böyle bir operasyon için açık çek aldığı görüşünü dile getiren Rus uzman, “Bu bağlamda, işi bittikten sonra bu bölgeden çekilerek Ankara uluslararası arenada, sınır bölgesindeki eylemlerinin temel amacının Suriye topraklarının işgali değil uluslararası terör ve PKK bağlantılı örgütlere karşı mücadele olduğu yönünde son yıllarda yaptığı açıklamalara bağlılığını sergilemiş olacak” diye ekledi.
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.