5+1'İN ESERİ
2015'te Barack Obama'nın başkanlığındaki ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin ve Almanya'nın (BMGK'nin 5 daimi üyesi + 1) İran ile vardığı nükleer anlaşma BM Güvenlik Konseyi tarafından da onaylandığından uluslararası bağlayıcılığı var. Ancak ABD Başkanı Donald Trump, anlaşmadan çıkmakta ısrar ediyor. Pence de pazartesi günü İsrail meclisi Knesset'e hitabında 'felaket' diye söz ettiği anlaşmaya bundan sonra Trump yönetiminin onay vermeyeceğini belirtti.
'OLMAYAN OYUM NETANYAHU'YA'
İsrail ziyaretinde İsrail siyasetine de müdahil olan ABD Başkan Yardımcısı, diplomatik teamüllere aykırı şekilde İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun yeniden seçilmesi gerektiğini savundu. Reuters'in ''Netanyahu'nun yeniden seçilmesini ister misiniz'' sorusunu ''Kendisinin çok güçlü bir destekçisiyim, ama İsrail'de oy verme hakkım yok'' diye yanıtlayan Pence, ABD yönetiminin üzerinde çalıştığı barış görüşmelerinin yeniden başlamasının ise 'Filistin tarafının masaya geri dönmesime bağlı olduğunu' savundu.
AĞLAMA DUVARI'NA 'RESMİ DEĞİL, ÖZEL' ZİYARET
Ancak Kudüs'te Ağlama Duvarı'na giderek başında kippayla dua eden Pence'in daha önce açıklandığı gibi buraya 'resmi değil, özel ziyarette' bulunduğunun Haaretz gazetesi tarafından duyurulması, İsrail'de tartışma yarattı. Ağlama Duvarı, BM kararlarına göre 1967 sınırlarının ötesinde kaldığından uluslararası toplum tarafından İsrail'e ait kabul edilmiyor.
ABD'nin Kudüs'ü 'İsrail'in başkenti' olarak tanımasına rağmen Pence'in Ağlama Duvarı'na resmi ziyarette bulunmaması, İsrail kamuoyunda bu tanımanın manasıyla ilgili soru işaretleri doğurdu. Trump'ın mayıstaki Ağlama Duvarı ziyareti gibi Pence'e de hiçbir İsrail lideri eşlik etmedi.
KADIN GAZETECİLERE ERKEKLERDEN AYRI, KAPALI BÖLME
Pence'in beraberindeki ABD'li kadın gazeteciler ise Yahudi şeriatı uyarınca Ağlama Duvarı'nda kadınlarla erkeklerin ayrı bölümlerde dua etmesi uygulamasına tabi tutulmalarına isyan etti. Erkek meslektaşlarının arasından alınarak Ağlama Duvarı'nın gerisinde, etrafı bariyerle çevrili, üstü kapalı bir bölmeye götürülen kadın gazeteciler, protesto gösterisi yaptı.
Bunun üzerine Beyaz Saray yetkilileri devreye girip bölmenin etrafının açılmasını sağladı. Kadın gazeteciler de sandalyelerin üzerine çıkıp uzaktan da olsa Pence'in Ağlama Duvarı ziyaretini görüntülemeye çalıştı.
As Vice President Pence visits the Western Wall, male journalists are given the front-row spots. Female journalists are standing in the very back, standing on chairs to try to see over all of the guys. pic.twitter.com/K3tnABSUnv
— Jenna Johnson (@wpjenna) 23 Ocak 2018
'MODERN DÜNYADA KABUL EDİLEMEZ'
İsyan eden gazetecilerden biri olan Globes muhabiri Tal Schneider, Haaretz'e şöyle konuştu: ''Sırf kadınım diye işimi yapmamı engellemeliler. Buna ben tahammül edemem ve zaten modern dünyada böyle bir şey kabul edilemez. Kadınlara yönelik bu ayrımcı tavır modern bir ülkeye yakışmıyor, tepki yaratıyor.''
Separation at the Western Wall. The women stuck in isolation and can not photograph, work. Women journalists are second-class citizens. The American women photographers are frantically yelling at the representatives of the White House. #PenceFence pic.twitter.com/LFh1AkSROE
— Tal Schneider (@talschneider) 23 Ocak 2018
PENCE BARİYERİ ETİKETİ
Kadın gazeteciler tepkilerini sosyal medyada #PenceFence (#PenceBariyeri) etiketiyle paylaştı.
The entire male press pool has their back to us, careless & free and don’t give a damn on the separation #PenceFence pic.twitter.com/yRLUsQUO7X
— Tal Schneider (@talschneider) 23 Ocak 2018
RİVLİN: PENCE BİR 'MENSCH'
Öncesinde Pence'in bir diğer önemli durağı, Yad Vashem Holocaust (Yahudi Soykırımı) Anıtı oldu. Netanyahu'ya kıyasla 'barış yanlısı' sayılan İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, Pence'i ağırlarken övgü babında 'insan' anlamına gelen 'mensch' nitelemesini yaptı. Rivlin ''Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması, İsrail'in bağımsızlığının 70. yıldönümü için bir hediyedir'' dedi.