Afrin operasyonu etrafındaki tartışmaları Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Birgün gazetesi yazarı Dr. Fatih Yaşlı ile konuştuk.
‘ABD TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİNİ BELLİ BİR NOKTADA TUTMAK İSTİYOR’
Fatih Yaşlı’ya göre son aylarda Irak Kürdistan Bölgesinde yapılan referandum sonrası gelişmelerde de görüldüğü üzere bir ulus devletle karşısındaki güç çatıştığında emperyalizmin tercihinin ulus devlet oluyor. ABD’nin Suriye sahasında Fırat’ın doğusunda PYD/YPG ile işbirliği yapsa bile Türkiye ile ilişkilerin sürdürülmek istendiğine dikkat çeken Yaşlı, Türkiye’nin NATO üyeliği ve AB adaylığı ile hala dünya sisteminin bir parçası olduğunu anımsattı:
‘ABD, ESAD’IN DEVRİLMESİ MESELESİNDE TÜRKİYE İLE UZUN VADEDE İŞ BİRLİĞİ DÜŞÜNÜYOR OLABİLİR’
Son dönemde Türkiye’nin ABD’yle sorunlarının yanında diğer yandan ‘ABD ile beraber çalışmak istiyoruz’ mesajlarının verildiğine ve Esad karşıtı söylemlerin dile getirildiğine dikkat çeken Yaşlı, ABD, Türkiye ile Esad’ın devrilmesi meselesinde uzun vadede iş birliğini düşünüyor olabilir yorumunu yaptı:
‘YENİ OSMANLICILIĞIN FETHİHÇİLİĞİ VE SÖYLEMİ’
Suriye’nin toprak bütünlüğünün bugün bu durumda olmasının AKP’nin siyaseti nedeniyle olduğunu söyleyen Yaşlı’ya göre Afrin operasyonunda Suriye’nin toprak bütünlüğü meselesi söz konusu olsaydı Suriye devleti buna karşı çıkmazdı:
‘OPERASYONUN ASIL MESELESİ İÇ SİYASETE YÖNELİK’
Yaşlı’ya göre Afrin operasyonun esas meselesi iç siyasete yönelik:
‘KÜRTLERLE SURİYE ARASINDA YENİ ANLAŞMA OLURSA…’
Yaşlı, Türkiye’nin ilerlemesinin durdurulmasının YPG ile Suriye arasında Rusya üzerinden gelişecek bir anlaşmayla mümkün olabileceğini düşünüyor:
‘ABD’NİN ESAS SIKINTISI MENBİÇ’E DAİR’
ABD’nin Afrin’e dair büyük itirazları olmadığını fakat esas sıkıntısının Menbiç’e dair olduğunu vurgulayan Yaşlı, bu operasyonun Suriye ve Irak coğrafyasına yayılma ihtimalini zayıf görüyor:
‘KÜRTLER YATIRIMLARINI ABD’NİN ÇEKİLMEMESİ ÜZERİNE YAPTI’
Yaşlı, YPG ve PYD çevrelerinden ABD’ye karşı alttan alan bir tutum takınması Rusya’nın ise bir tür ihanetle suçlandığı açıklamaların nedeninin operasyonun esas meselesinin Fırat’ın doğusuna genişleyip genişlemeyeceği hesaplarından kaynaklandığını dile getirdi:
“YPG ve PYD çevrelerinden yapılan bütün açıklamalara bakıldığında ABD’ye karşı alttan alan bir tutum söz konusu iken buna mukabil Rusya’nın bir tür ihanetle suçlandığı görülüyor ama Rusya basınından aktarıldığına göre Rusya yetkilileri Kürtlere herhangi bir vaatte bulunmadıklarını dolayısıyla bir ihanetin olmadığını söylüyorlar. Anlaşılan o ki önümüzdeki süreçte hem ABD hem de YPG bir şekilde esas meselesini bu operasyonun Fırat’ın doğusuna genişleyip genişlemeyeceği üzerine kurgulayacak. Bu açıdan bakıldığında YPG’nin bugün ABD’yi esas olarak gündemine almayıp daha doğrusu hedef almayıp Rusya’yı alması daha anlaşılır görünüyor kendi durdukları yerden çünkü bütün yatırımların Suriye özelinde büyük ölçüde ABD’nin Suriye’den çekilmemesi ve ABD’nin gözetiminde orada bir tür özerk bölgenin hayata geçirilmesi olarak kurgulandığı anlaşılıyor. Tam da bu nedenle ABD’ye karşı daha alttan daha sessiz bir tür sitemkâr bir bakış açısı var, daha öfkeli olmak yerine bir tür sitem dile getiriliyor. Dolayısıyla herhâlde önümüzdeki süreçte ABD-YPG ilişkilerinin de Suriye’de nereye doğru evirildiğini, PYD ile Suriye ve Rusya arasında nasıl bir bağlantı kurulacağını, yani köprülerin tamamen mi atılacağını ya da bunun bütünüyle ABD’ye yaklaşmakla mı sonuçlanacağını yoksa tam tersine ABD ile araya kimi noktalarda mesafe koyup Suriye ve Rusya ile yeni bir denge düzlemi mi oluşturulacağını önümüzdeki süreçte göreceğiz. Birincisi Soçi diğeri de Cenevre’de yapılacak toplantılarda burada PYD’nin duruşu ve aynı zamanda bu ülkelerde nasıl bir denge düzleminde buluşacakları daha iyi görülecek.”
‘İRAN, AKP’NİN SURİYE’DEKİ SİYASETİNDEN RAHATSIZ’
Fatih Yaşlı son olarak İran’ın AKP’nin Suriye siyasetinden son derece rahatsız olduğunu belirterek, İran’ın mezhepçi bir Türk dış politikasının aynı zamanda kendisini düşman olarak gördüğünün farkında olduğunu söyledi:
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.