İstanbul'da medya temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Binali Yıldırım, Zeytin Dalı Harekatı'yla ilgili açıklamalarda bulundu.
Yıldırım, harekat başlamadan önce diplomatik bütün görüşmelerin yapıldığını aktardı.
Başbakan Yıldırım, Türk askerinin saat 11.05'te Kilis'in Gülbaba Mevkii'nden Suriye'ye geçerek kara harekatını başlattığını açıkladı. Yıldırım, ÖSO'nun da TSK'yla birlikte Afrin'e girdiğini söyledi.
'İRAN'IN ENDİŞELERİNİ GİDERİYORUZ, RUSYA'NIN İTİRAZI YOK'
İran'ın endişelerinin dikkate alınacağını söyleyen Yıldırım, "Terör temizlenene dek harekat devam edecek" ifadelerini kullandı.
Yıldırım, "İran'ın endişelerini gideriyoruz, Rusya'nın itirazı yok" dedi.
Geçmişte Afrin bölgesinden 700 taciz olduğunu ifade eden Yıldırım, şunları söyledi: "ÖSO da bizim birliklerimizle Afrin'e girdi, hedefimiz araç-gereç ve sığınaklar. Mücadelemiz aynı zamanda Afrin'deki DEAŞ'la. Operasyona halkımızın yüzde 100 desteği var. Göç için sınır dışında kamp alanları oluşturuyoruz."
'REJİMİ YOK SAYAMAYIZ'
Yıldırım, Suriye'deki Beşar Esad hükümetiyle doğrudan görüşme ihtimalinin sorulması üzerine, "Daha alt düzeylerde konuşuluyor, hem Rusya hem Suriye düzeyinde temaslar sürüyor. Çok yanlışlar yapıldı, çok zulüm yapıldı, çok insan öldü ancak rejim de işin parçası, yok sayamayız" dedi.
15 MADDELİK TALİMAT
Yıldırım, medyaya 15 maddelik bir talimat listesi verdi. Odatv'de yer alan maddeler şöyle:
- "Haber ve yorumlarda bu harekatın tamamen terör örgütlerine yönelik olduğu ve terör örgütlerini etkisiz hale getirmeyi amaçlayıp sivil halkı koruduğunun ön plana çıkarılması
- Yabancı haber kaynaklarının özellikle PKK, PYD, YPG, IŞİD kaynakları üzerinden Türkiye aleyhine yapacağı haberler konusunda dikkatli olunması
- Uluslararası haber kaynaklarının Türkiye aleyhine yapacağı haberleri yansıtırken Türkiye’nin milli menfaatlerinin gözetilmesi
- Sivillere yönelik saldırı konusunda silahlı kuvvetlerin gösterdiği hassasiyetin hatırlatılması
- TSK’nın Afrin’de yaptığı operasyon sadece PKK/PYD’ye yönelik değil IŞİD'e yönelik olduğunun da ön plana çıkarılması
- Özellikle görsel medyada sıcak çatışma bölgesine girerek askerlerin can güvenliğinin ateşe atılmaması
- Operasyonun Türkiye’nin yerli ve milli silah üretimi ve kabiliyetiyle olduğunun hatırlatılması
- Mehmetçiğin can güvenliğini tehlikeye sokacak görsellere yer verilmemesi, TSK’nın taktik bilgilerinin paylaşılmaması
- Karşı taraf adına istihbari bilgi içeren detaylara girilmemesi
- Yurt içinde PKK ve uzantılı siyasi oluşumların Afrin operasyonuna karşı düzenleyeceği eylemler ve açıklamaların ön plana çıkarılmaması
- Olası şehit haberleri verilirken titiz davranılması
- Yabancı basında yapılan operasyon haberlerinin ulusal basına aynen taşınmaması
- Bu operasyona karşı PKK ve PYD’nin TSK’yı ‘işgalci’ gösterme gayreti olduğunu ifade eden Yıldırım, ‘Bilgisi ve tecrübesi olan insanlardan görüş alınabilir’ dedi. Türkiye’ye karşı olumsuz algı yaratacak kişilerden görüş alınmamasını önerdi.
- PKK/PYD’nin moralini yükseltecek haberler yapılmaması
- Operasyon süresince kamuoyunu bilgilendirmek için hem hükümetin hem AKP’nin görevlendirmiş olduğu Bekir Bozdağ ve Mahir Ünal’la her türlü kanaldan temas kurularak basının doğru bilgiye ulaşması gerektiğini vurguladı."
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.